| Hepsinin boşa gitmesi yazık oldu. - Ücretinin yarısı hesabına aktarıldı. | Open Subtitles | مؤسف جدًّا أن عرضك راح سدىً، تم تحويل نصف أجرك لحسابك. |
| Sıra dışı fikirleri vardı. Yine de ona yazık oldu. | Open Subtitles | كانت أفكاره غريبةٌ جدًا، و لكن ما حدث كان مؤسف. |
| İyi çocuktu. Vurulması yazık oldu. | Open Subtitles | لقد كان فتىً طيباً من المؤسف أنه مات قتيلاً |
| yazık oldu. Çok hoş bir kızdı. Sonra onu öldürmem gerek. | Open Subtitles | يا للعار ، كانت فتاة لطيفة حقا ، سأضطر لقتلها لاحقا |
| Ne yazık oldu, değil mi? | Open Subtitles | يا لها من خسارة |
| Bu kadar genç olabileceğini düşünmemiştim. yazık oldu. | Open Subtitles | لم اتصوره شاب لهذه الدرجه يا للاسف |
| yazık oldu. | Open Subtitles | ما يؤسف له. |
| Bu 24 saatlik parti adamı gelemediği için yazık oldu. | Open Subtitles | من المؤسف أن رجل الاحتفالات لم يستطع المجيء |
| Kahretsin, yazık oldu. İyi bir cipti. | Open Subtitles | اللعنة، ذلك شيء مؤسف لقد كانت سيارة جيب لطيفة |
| Çok yazık oldu. Hatunun memeleri de bayağı güzeldi. | Open Subtitles | هذا مؤسف جداً فقد كان لديها صدر جميل جداً أيضاً |
| Kesinlikle eminim. Beni senin giydirmemiş olman yazık oldu ama. | Open Subtitles | بالتأكيد ، هو فقط شيء مؤسف أنت لَمْ تَلْبسْيني. |
| yazık oldu, gerçekten. O aile artık onarılmaz bir durumda. | Open Subtitles | أمر مؤسف بحق، تلك العائلة لا يمكن إصلاحها |
| yazık oldu en iyi öğrencimdin. | Open Subtitles | هذا مؤسف فانت كنت افضل تلاميذي علي الاطلاق |
| Yeni patrona yazık oldu, değil mi? | Open Subtitles | إنه شئ مؤسف بشأن الرئيس الجديد أليس كذلك ؟ |
| Bu sene annem gidemeyeceği için kaçırmamız çok yazık oldu. | Open Subtitles | من المؤسف أننا سنفتقدها هذه السنة نظراً لأن أمي لاتستطيع الذهاب |
| Ölmesine müsaade etmek zorunda olmam yazık oldu ama seni buraya getirerek bana ihanet etti. | Open Subtitles | من المؤسف أنهٌ كان علي أن اتركها .. لكن بجلبك لها هنا قَد خانتني |
| yazık oldu, çok iyi insanlardı. | Open Subtitles | يا للعار . لقد كانا شخصين محبوبين |
| Çok yazık oldu. | Open Subtitles | يا لها من خسارة |
| Bu kadar genç olabileceğini düşünmemiştim. yazık oldu. | Open Subtitles | لم اتصوره شاب لهذه الدرجه يا للاسف |
| yazık oldu. | Open Subtitles | ما يؤسف له. |
| - Bayan Croft'un gelememesi yazık oldu. | Open Subtitles | "من المؤسف أن السيدة "كروفت لم يكن بإمكانها الحضور إلى هنا |
| yazık oldu, çünkü Louisville Yarasaları'nın menajer asistanıyım. | Open Subtitles | حسنا، هذا عار لأنني من الخفافيش مساعد لويزفيل باتس |
| yazık oldu. Halbuki çok iyi anlaşmalar sunar. | Open Subtitles | حسناً، هذا مُؤسف لقد رفض صفقة جيّدة فعلاً |
| Evet, yazık oldu. | Open Subtitles | نعم , لقد كان الأمر مؤسفاً |
| Seni bu kadar erken kaybetmemiz yazık oldu. | Open Subtitles | من المؤسف انكِ سترحلين قريباً |
| Ona çok yazık oldu. | Open Subtitles | من المؤسف ما حدث له |