"yazarak" - Translation from Turkish to Arabic

    • الكتابة
        
    • بكتابة
        
    • يكتب
        
    • لكتابة
        
    • بالكتابة
        
    • كتابتى
        
    • كتابة
        
    Bütün gününü takvimlerin, defterlerin, çöpte ne bulursa onun arkasına yazılar yazarak geçirirdi. Open Subtitles وكان يصرف وقته في الكتابة على ظهر ورق التقويم القديم أو على الدفاتر وما يجده في صناديق القمامة
    Yazmak para kazanmak için yaptığım birşey. Boş zamanlarımı da yazarak geçirmek istemiyorum. Open Subtitles الكتابة هو ما أفعله للعيش لا أريد قضاء وقت فراغي في الكتابة
    Araştırmacılar, Panbanisha'nın tebeşirle yere sözcük kodları yazarak ne dediğini kayıt altına aldılar. TED بدأ الباحثون في تسجيل ما قالته بانبانيشا، بكتابة الرموز على الأرض بالطباشير.
    İkimiz de gece kulübü komedyenleri için espriler yazarak bir yerlere gelmeye çalışan acemi komedi yazarlarıydık. Open Subtitles نحن كنّا في محاولة نص كتّاب كوميديا لإقتحام العمل بكتابة روتينات النادي الليلي للمجلات الهزلية.
    Bütün gazetelere kendi hakkında mektuplar yazarak, meşhur oluyor kahraman gibi davranıyor. Open Subtitles إنه يزداد شهـرة، يكتب خطابات عن نفسـة للصحف، يتصرف كنـوع من الأبطال،
    Üstelik boğmazsa da, o koca kuş tüyüyle bir şeyler yazarak beni uyutmuyor. Open Subtitles وإن كانَ لا يخنقني، فإنَّهُ يبقيني مُستيقظة طوال الليل يكتب بريشتهُ الكبيرة تلك
    Mükemmel biyografiler yazarak ün kazandın ama şimdi tabloid gazetelere dedikodular yazıyorsun. Open Subtitles لقد جعلتِ لكتابة اللمحات الذاتية سمعة طيبة... والآن تكتبين ثرثارات شديدة الإيجاز.
    Bu interaktif Anneler Günü kartlarını yazarak ve oluşturarak bu çocuklar bu yeni teknolojileri akıcı şekilde öğrendiklerini gösteriyorlar. TED بالكتابة وبتصميم تلك البطاقات التفاعلية لعيد الأم، برهن هؤلاء الأطفال بالفعل بأنهم متمكنين من التكنولوجيات الحديثة.
    Annene yazarak ona teşekkür edebilirsin ya da onu affedip bunu neden yaptığını sorabilirsin. Open Subtitles الكتابة إلى والدتك يعطيكِ الفرصة لتشكرها او تسامحها او تسألها لماذا فعلت ما فعلته
    Sonra da gidip bloguna beni yazarak tüm dünya okusun diye beni aşağıladı. Open Subtitles و بعدها ذهب و حسب و قام بإهانتي عن طريق الكتابة عني في مدونته حتى يتمكن كل العالم من قراءته
    yazarak çalışmak istediğimde bunun da aptalca olduğunu düşünmüştün. Open Subtitles ليس فقط هذا لقد ظننت أنه غبي عندما أردت دراست الكتابة
    Ama gazete için yazarak zaman kaybediyorsun. Open Subtitles ولكن كنت إضاعة الوقت الخاص بك الكتابة للصحف.
    Yayın yapmaya bir başladı mı zamanının yarısını yazarak ve araştırarak geçirirdi. Open Subtitles يمكن قول ذلك. بعد حصول الطلاب علي المنشورات بقضائهم نصف الوقت بالبحث و الكتابة
    Ya da, şu an yaptığım gibi, onları, bazı aptalca şeyler yazarak da olsa, kucaklamak... Open Subtitles أو، كما الآن، لمعانقتهم ولو بكتابة حماقة كهذه
    Onun ismini yazarak neden kendin denemiyorsun? Open Subtitles لم لا تجربها بنفسك بكتابة اسمها على المذكرة
    İsimleri deftere direkt olarak yazarak mı? Open Subtitles بكتابة الاسم مباشرة يموت الشخص الذي يكتب اسمه فيها بكتابة الاسم مباشرة يموت الشخص الذي يكتب اسمه فيها
    Biri Tanrı için şarkı yazarak bir trajediyi sona erdirme gücüne sahip midir? Open Subtitles من يكتب اغنية لرب ليس لديه القدرة الكافية لايقاف مأساة مثل هذه ؟
    Babam kendi hayatını yazarak başlamıştı ama başından geçen hikayeler vardı. Open Subtitles لقد كان والدي يكتب عن الحياة ولكن كانت لديها قصص ليكتبها
    İki gün önce kendisini odamdan kovdum ve o da anneme bir mektup yazarak Sofya Semyonovna'nın karakteriyle ilgili ifadelerle, beni ailemden uzaklaştırmaya çalıştı. Open Subtitles وقبل يومين طردته من غرفتي, فأسرع يكتب إلى أمي أنني بددت مالها على عائلة كاترينا ايفانوفنا
    Hafta sonlarımı hep orada bir bankın üzerinde, aptal sevgi şarkıları yazarak ve... Open Subtitles كنت أقضي كل اجازة أسبوع فيها فقط أقضي وقتي على المقعد لكتابة أغاني الحب السخيفه - والناس يشاهدون
    Sonra bunun hakkında yazarak yalnızlığa ve teselliye yemin ettim. Open Subtitles و ثم نذرت نفسي للعزلة و العزاء بالكتابة عنه
    Ya da bu konu hakkında yazarak milyonlar kazanamazdım. Open Subtitles ولم اكسب الملايين عند كتابتى لها
    Bakıyorsunuz ki millet tartışıyor bile, arkadaş arkadaşa, çiftler halinde, yazarak, vs. TED وبالتالي يبدأ الناس في الجدال سويًا صديق في مقابل صديق أزواجًا .كتابة.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more