"yazarların" - Translation from Turkish to Arabic

    • الكتّاب
        
    • الكُتّاب
        
    • الكاتب
        
    • المؤلفين
        
    • كتّاب
        
    • المؤلفون
        
    • الكُتاب
        
    • مؤلفين
        
    • كتبهم
        
    Yani bir sırra ortak olduğunu hissettiğinde bu, Shakespeare' den Hitchcock'a bütün muhteşem yazarların ayırıcı özelliği, adeta damgaları olan, dramatik ironidir. TED لذا، عندما تشعر أنك تعرف سرا، هذه هي المفارقة الدرامية، السّمة المميزة لجميع الكتّاب العظماء، من شيكسبير حتى هيتشكوك.
    Ya da yazarların çalıştığı yeri içermeyen, büyük bir fikirden yana ve ona karşı yazıların olduğu bir serbest kürsü dizisi. TED أو سلسلة مقالات رأي مع وضد فكرة كبيرة ولا تخبرك إلى أي جانب يعمل الكتّاب.
    Ben, diğer işlerimin dışında sanatta nadir hizmetler sağlarım ve sanata nadir hizmetler sağlayan bir kişi olarak edindiğim deneyimler bana yazarların biraz muhtaç insanlar olduğunu öğretti. Open Subtitles ممول خدمات نادرة من أجل الفنون ومن خبرتي كممول خدمات نادرة من أجل الفنون أجد بأن الكُتّاب على وجه الخصوص محتاجين جدا
    ve artık yazarların neden yalnız kalmaya ihtiyacı olduğunu anlayabiliyorum Open Subtitles ويمكنني ان افهم لماذا إحتاج الكاتب الى العيش بمفرده.
    Rambaldi'nin müzik kutusunu çalıştıran şifrenin Rus yazarların listesi olduğundan şüpheliyim. Open Subtitles أشكّ في الرمز الذي أنشّط صندوق موسيقى رامبالدي قائمة المؤلفين الروس.
    ...hayran oldukları diğer yazarların yazılarıdır. Open Subtitles لإنشاء كتّاب فلابد من كتابة الأشياء التي يحترمونها
    Neredeyse kendime rağmen o uçağa bindim. New York'a uçtum, yazarların olduğu yere. TED وكان على الرغم من نفسي وإلى حد كبير، أن صعدت تلك الطائرة وحلقت إلى مدينة نيويورك، حيث المؤلفون.
    Savaş sona erdikten sonra ancak yazarların kimlikleri, hikayeleri ve trajik kaderleri gün yüzüne çıktı. TED ولم تُكشف هوية الكُتاب حتى انتهت الحرب، بالإضافة إلى قصصهم ومصيرهم المأساوي.
    yazarların da çalışmak için bir yere ihtiyacı var. Open Subtitles في النهاية، يحتاج الكتّاب إلى مكتب للعمل
    yazarların senin takımında olduğunu sanmıştım. Sen yönetici yazarsın. Open Subtitles ظننت أن الكتّاب في صفّك، أنت المدير التنفيذي للكتّاب
    Romalı yazarların bilgilerine dayanmaktadır. Open Subtitles مبنيّ على رواية الكتّاب الرّومانيّين.
    yazarların grev yaptığı günlerdi, değil mi? Open Subtitles هذا أثناء حملة إضراب الكتّاب , أليس كذلك ؟ "إضراب قامت به نقابة الكتّاب عام 1988 ودام 22 إسبوع"
    Ya da biz yazarların dediği gibi, mahlas. Open Subtitles أو لقب أدبي للكاتب كما نقول نحن الكتّاب
    Bernard Grasset ya da Jacques Chardonne gibi yazarların işgal kuvvetleri ile işbirliği yaptığından şüphelenilmişti. Open Subtitles كتّاب مثل "برنار غراسيه" أو "جاك كاردون". تمت محاكمتهم من مجلس الكتّاب.
    Yıllar önce, yazarların başarılı olmak için mutsuz çocukluk dönemleri geçirmiş olmaları beklendiğini öğrendiğimde, anne babamın bana yaptığı korkunç şeyleri nasıl uydurabileceğimi düşünmeye başladım. TED عندما تعلمت، بعد عدة سنوات خلت، أن الكُتّاب يتوقع أنهم عاشوا طفولة غير سعيدة من أجل أن يكونوا ناجحين، بدأت أفكر حول كيف يمكنني إبتكار أشياء فظيعة فعلها والديّ تجاهي.
    Şarap açmak istemedim o yüzden biraz viski getirdim çünkü bence yazarların içmesi gereken bu. Open Subtitles لذا أحضرت لك بعض الـ"سكوتش" لأنّي أشعر بأن هذا هو ما يجب أن يشربه الكُتّاب
    Bilirsin yazarların yaptığı budur. Open Subtitles انتِ تعلمي ,هذا ما يفعله الكُتّاب
    İnsanlar, yazarların hayal gücünün her daim çalıştığını hiç durmaksızın, sınırsız miktarda olay örgüsü türettiğini ve öykülerini kolaylıkla hiç yoktan uydurabildiklerini sanır. Open Subtitles يعتقد الناس أن مخيلة الكاتب تعمل دائماً، وأنه يخترع بطريقة لا نهائية عرضوقائعوحلقات.. وأنه ببساطة يحلم بقصصه من العدم.
    yazarların evde oturup, yazması gerekir sanıyordum. Open Subtitles إعتقدت أن الكاتب يجب أن يبق و يكتب
    Bunu, şuradaki yazarların gözlemlerine ve kendi tecrübelerime dayanarak söylüyorum. Open Subtitles لقد تحققت من ملاحظات هؤلاء المؤلفين عن طريق تجربتي الخاصة.
    "Çok kültürlü edebiyat" denilen ve Batı dünyası dışından gelen bütün yazarların doluşturduğu bir sanatsal kategori var. TED هنالك تصنيف مبهم يُطلق عليه أدب التعددية الثقافية وفيه يُصنف المؤلفين من خارج العالم الغربي جميعهم تحت تبويب واحد.
    Kendi hiçbir şey yaratmayan ve başka yazarların yarattıkları üstünden ekmeğini kazanan bir adam çoban değil, bir parazittir. Open Subtitles شخص يعيش على كتابات كتّاب آخرين بدون صنع أي شيء بنفسه ليس راعيًا بل طفيلي
    Ne yazık ki yazarların hareket yaratmaları için planlanmamış. TED ولكن يالا العار انه غير منظم ليساعد المؤلفون ليصنعوا حركة
    Yalnızca yönetmen asistanlarının psikiyatriste ihtiyaçları olur sanıyordum. yazarların değil. Open Subtitles خلت أنَّ مساعدي المخرجين فقط من بحاجة إلى أطباء نفسيين، وليسَ الكُتاب.
    Burada büyük yazarların gençken okuduğum ve Latinceden çevirdiğim bazı eserleri var. Open Subtitles هذه أعمال مؤلفين عظام قرأتها وترجمتها من اللاتينية في شبابي
    Philip, Warren'daki küçük çiftliğinde deli dahiyi oynamayı sever ama tüm umursadığı, tüm yazarların umursadığı Times'da bir övgüdür. Open Subtitles فيلب)دائماًما كانيتظاهر).. بجنون العبقرية في مزرعته ، ولكن كل ما يهمه.. هو ما يهم الكُتاب عن الآراء في كتبهم.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more