Yapmak istediğim tek şey kalbimden geldiği gibi yazmaktı. | Open Subtitles | كل ما أردت فعله هو كتابة ما يوجد في قلبي |
Hayata tutunmamı sağlayan tek şey Domalana'ya mektup yazmaktı. | Open Subtitles | الشيء الوحيد الذي جعلني أواصل هو كتابة الرسائل لـ شداينستي |
Hayatımda eksikliğini en çok hissettiğim şeylerden biri gizli parolalar yazmaktı. | Open Subtitles | شيء كان حقاً مفتقد من حياتي هو كتابة رموز سرية |
Ama annemim bilmediği bir şey vardı: hayatımı son derece sıkıcı buluyordum ve yapmak istediğim en son şey kendim hakkında yazmaktı. | TED | والذي لم تكن تعلمه هو اعتقادي أن حياتي كانت شديدة الملل, وأن آخر ماكنت أريد القيام به كان أن أكتب عن نفسي. |
Geri bildirimde bulunuyorum. Basit olarak şunu söylemek için, çocuk yuvasını terk ettiğimde yapmak istediğim iki şey vardı. Birincisi ailemi bulmak ve diğeri şiir yazmaktı. | TED | أنا أحكي عن هذا، أحكي عن هذا بكل بساطة لاقول عندما تركت منزل الأطفال كان لدي شيئين أريد أن افعلهم، الأول البحث عن أسرتي، والثاني أن أكتب قصيدة. |
Bizim odaklanmamız gereken kodu yazmaktı bu şekilde, içeri girdikten sonra, solucan kendi kendine hareket ederdi. | Open Subtitles | ما توجب علينا التركيز عليه هو كتابة الشفرة فمجرد أن يدخل الفيروس داخل الشبكة عليه أن يتصرف بمفرده |
Bu yaz, beni kafayı yemekten kurtaran tek şey bu şarkıları yazmaktı. | Open Subtitles | هذا الصيف، الشيء الوحيد الذي أبقاني عاقلًا هو كتابة هذه الأغاني |
Tüm hafta boyunca tüm yaptığın doğum günü kartları yazmaktı. | Open Subtitles | كل الذي كنتي تعمليه هو كتابة بطاقات ميلاد .. ! |
Çünkü tek yaptığım çeki yazmaktı. | Open Subtitles | ،لأن كل ما فعلته هو كتابة الشيك يا امي |
Ama onun bu güçle yaptığı, bir aşk mektubu yazmaktı... sadece bana değil, hepimize. | Open Subtitles | ولكن ما فعله بهذه القوة ...هو كتابة خطاب حُب ليس فقط إليّ ولكن لجميعنا |
Tek yapmanız gereken Ben hakkında ufacık bir şey yazmaktı ama siz onu bile yapamadınız. | Open Subtitles | كل ما كان عليكم فعله هو كتابة سطر صغير تافه عن (بين) |
Evet ilk düşüncem Henry hakkında bir kitap yazmaktı ama bu dünden önceydi. | Open Subtitles | كانت نواياي في البداية أن أكتب كتاب عن هنري ولكن كان ذلك قبل أمس - قبل أن أكتشف الحقيقة |
Ödev Bruegel hakkında yazmaktı. Ben de öyle yaptım. | Open Subtitles | ( الفرض كان أن أكتب عن ( بروغل لقد فعلت ذلك |