Ayrıca, yazmak istediğim şeyi oturup yazmam için bana bir fırsat verecek. | Open Subtitles | بالإضافة أن تلك الرحلة ستعطيني فرصة لأكتب ما يريدني الناس أن أكتبه |
Ben yazarım, baba. Gazete bana tam gün yazmam için para ödüyor. | Open Subtitles | أنا كاتب يا أبى الجريدة تدفع لى لأكتب طوال الوقت |
Romanımı yazmam için bana para verdin diye sahibim oldun. | Open Subtitles | اللعنة عليك يادافيد تدفع لي لأكتب رواياتي , لذا فأنت تملكني |
Parayı kullanabilirim. Bu, bana yazmam için zaman verir. | Open Subtitles | أستطيع إستخدام المال وستعطيني وقت للكتابه |
Kont Olaf o vasiyeti yazmam için beni zorladı ve o gramer yanlışlarını eklemem için beni neredeyse öldürecekti. | Open Subtitles | ,لقد أرغمنى الكونت اولاف على كتابة الرسالة ولقد كنت أتألم لأقوم بكل تلك الأخطاء اللغوية |
Evet filmimi temel alan bir senaryo yazmam için 100.000 Dolar teklif etti. | Open Subtitles | عرض عليَّ مئة ألف دولار لأكتب سيناريو لفيلمي ماذا ستفعل؟ |
Tamam, adam bana saçmalık yazmam için para ödüyor. | Open Subtitles | حسنا، الرجل يدفع لي الكثير لأكتب التفاهات. |
- Evet. Bazı işler istemişlerdi. Daha çok satış hareketi olsun diye, müşteri değerlendirmesi yazmam için ödeme yaptılar. | Open Subtitles | أرادوا بعض العمــل , دفعوا لـي لأكتب لهم مُراجعات لــ أزيد في نشــاط بيعهم |
Bunların herhangi birinin postaya verileceği fikri o denli korkutucu ki yazmam için gereken teşviği oluşturacak. | Open Subtitles | أعني, الرعب بإرسال إحدى هذه الظروف هو شديد جدًا لدرجة انه سيعطيني كل الحافز الذي أحتاجه لأكتب |
Bu amına koyduğumun şeyine şarkı yazmam için bana ne kadar ödediklerini biliyor musun? | Open Subtitles | - هل تدرك مقدار المال الذين دفعوه لي لأكتب موسيقى هذا الشيء اللعين؟ |
Ben... Anılarımı yazmam için bir iş ayarlasana sen? | Open Subtitles | لم لا تأتيني بصفقة لأكتب مذكراتي |
Mary hislerimi yazmam için bana bir defter vermişti. | Open Subtitles | قامت باعطائي مفكرة لأكتب ما أشعر به |
Sonunda, yürekten yazmam için bana ilham kaynağı bırakarak terk ettin. | Open Subtitles | في النهاية هجرتيني وتركتِ بداخلي الإلهام الذي احتجته " " لأكتب من القلب |
Mektubu yazmam için parayı Whitmore verdi. | Open Subtitles | بحق السماء لقد دفعوا لي (لأكتب الخطاب عن طريق (ويتمور |
Bana yazmam için verdiğin şey buydu. | Open Subtitles | هذا ما اعطيتني لأكتب |
Architectural Digest, onunla ilgili yazmam için beni gönderdi. Vay. | Open Subtitles | ـ والمهندس المعماري أرسلني للكتابه عنه ـ ياللروعة |
Hep uyuşturucu alışkanlığı için harcanacak bir çek yazmam için her türlü krizi uydururdu. | Open Subtitles | سوف تخترع كل أنواع الأزمات لترغمني على كتابة شيك الأموال التي تذهب دوماً لتغذية إدمانها |
Başından beri yazmış olmam gereken, Yukarı Doğu Yakası hakkındaki kitabımı yazmam için senin fotografik hafızana ve sosyal kargaşaya olan tutkuna ihtiyacım var. | Open Subtitles | أحتاج ذاكرتك التصويرية وشغفك تجاه الثورة على المجتمع لتساعديني على كتابة كتاب عن الجانب الشرقي الراقي الكتاب الذي كان يجب أن أكتبه منذ البداية |
Buraya gel Smithers. Kız arkadaşıma mektup yazmam için yardım et. | Open Subtitles | (سمذرز) تعال هنا وساعدني على كتابة رسالة لحبيبتي |