Böyle tüm yelkenlerimiz açık hâlde fırtınaya girecek olursak Yelkenleri toparlamak imkânsız olabilir. | Open Subtitles | لو دخلنا تلك العاصمة مُبحرين بشكل كامل، سيكون من الصعب إنزال الأشرعة لأسفل |
Ana yelkenlere. Ana Yelkenleri hazırlayın. | Open Subtitles | دعوا الدفة لليسار و اضبطوا الأشرعة العليا |
Çapaları ve Yelkenleri sahile çıkarın ki evini özleyen biri olursa onlarla sıvışmaya kalkışmasın. | Open Subtitles | أحضروا المراسي و الأشرعة إلى الشاطئ في حالة بعض الأشخاص المتشوقين لأسرهم قرروا الإنطلاق معهم |
Tüm azizler adına, Kaptan, vazgeçmezsek Yelkenleri kaybederiz. | Open Subtitles | لا بد من خفض الشراع وتقليل السرعة وإلا سنفقد كل حمولة السفينة |
Kaptana söyleyin, tepe Yelkenleri indirmeliyiz. | Open Subtitles | ..أخبر الكابتن بأننا يجب أن ننٌزل الشراع الأعلى |
Siyah Yelkenleri, lanetli bir mürettebatı ve cehennemin bile kabul etmeyeceği kadar kötü bir kaptanı olan bir gemi mi gördün? | Open Subtitles | هل رأيت سفينة ذات أشرعة سوداء وطاقمها ملعونين ويقودها رجل بالغ الشر إلي درجة أن جهنم لم تتحمله ولفظته خارجها |
Tabii, tüm Yelkenleri ve kalkanları değiştirmeliyiz. | Open Subtitles | بالطبع, سنحتاج لتغيير كل الأشرعة والدروع, وسأحتاج لمشبك حزام جديد |
Yelkenleri indirip, doğaçlama yaparak ilerlemeliyiz. | Open Subtitles | يجب علينا أن نأخذ الأشرعة أسفل والارتجال. |
Hak vermek lazım onlara da hızın ana unsur olduğu bir kovalamacada Yelkenleri açıp bizi yanlış yöne soktuğunu düşünürsek göz önüne aldığımızda. | Open Subtitles | لا يجب أن تلومهم، كما نرى لقد بدأت بعملية مطاردة حيث تكون السرعة هي الأساس بإطلاقك الأشرعة وتوجيهنا للإتجاه الخاطئ. |
Gerçi Yelkenleri indirince geminin daha atik olma ihtimali de var. | Open Subtitles | ظننت أن هناك فرصة بأن تجمع الأشرعة لتجعلنا أكثر خِفة |
Yelkenleri indirmek ve yükü istiflemek zor olacak. | Open Subtitles | تنزيل وترتيب كل تلك الأشرعة سيكون تحديًا |
Yelkenleri salın ve gemiyi sancak tarafına çevirin. | Open Subtitles | أخفضوا الأشرعة السفلية وتقدموا من جهة الميمنة |
Ve babamın çocukluğumdan beri öğrettiği aynı keçi inadıyla, bana denize açılmayı öğretmişti, nereye gittiğimi, karayı göremeyeceğimi bile bile, ve Yelkenleri göremiyordum, gittiğimiz yeri göremiyordum. | TED | و بنفس إصراري القوي الذي رباني عليه والدي منذ كنت طفلة.. علمني كيف أبحر، و هو يعرف أني لن أستطيع أبدا أن أعرف أين أتجه أو أن أرى الشاطئ، و لم أستطع رؤية الأشرعة ، و لم أستطع رؤية الوجهة. |
- Yelkenleri indirmeliyiz! | Open Subtitles | أرجوك يا كابتن يجب أن نُنزل الأشرعة |
Güverteye yardım lazım. Yelkenleri indirin, bu bir emirdir. | Open Subtitles | الأيدي على السفينة، وأخفضوا الأشرعة |
Yelkenleri açın! Kapın kürekleri! | Open Subtitles | ارفعوا الأشرعة جدفوا بأقوى ما لدبكم |
Yelkenleri açılınca 12 deniz mili hıza çıkıyordur. | Open Subtitles | يجب أن تصل الى اواحد وعشرين عقدة تحت الشراع الكامل |
Yelkenleri açılsın, demir alınsın her ne haltsa işte! | Open Subtitles | أرفع المرسى وأنزل الشراع وأشعل المحرك وأفعل مهما يكن ما تفعله يجب أن نغادر |
Fırtına korkularını körüklediğinde Yelkenleri salıver. | Open Subtitles | عندما تشتد ثورة العاصفة إرفع الشراع إلى الأعلى |
Rüzgârı sarması için, Araplardan kopyalanmış bir teknolojiyi üçgen şeklindeki Yelkenleri kullanıyor. | Open Subtitles | ليستغلّ الرياح، استخدم أشرعة مثلثة، تقنية حاكاها من العرب. |
- Bayrakları açtılar ve Yelkenleri rüzgarı yakaladı. | Open Subtitles | تم رفع الاشرعة ولقد بدأوا في الابحار |
Yelkenleri yamayalım. Ana trinketa gitti. Değişmesi şart. | Open Subtitles | يمكننا أن ننصب الصارى الرئيسى و الخلفى و بذلك نحقق أقصى سرعة ممكنة |
Savaş pozisyonlarınızı alın! Yelkenleri indirin! | Open Subtitles | ليتخد الجميع وضعيّة القتال وأديروا السفينة بمواجهة الريح |
Cehennemden gelen bu geminin kara Yelkenleri sarı gökyüzüne yükseliyordu. | Open Subtitles | انعكست أشرعتها السوداء القادمة من الجحيم على السماء الصفراء |