Zaten akşam yemeğinden önce birkaç telefon görüşmesi yapmam gerekiyor. | Open Subtitles | على أية حال عليّ أن أقوم ببعض الإتصالات قبل العشاء |
Akşam yemeğinden önce dönmüş olurum, ama sence saat kaçta... | Open Subtitles | سأعود قبل العشاء , ولكن في أيَّ وقت سوف تغادر.. |
O seni bankamıza götürecek ve para, akşam yemeğinden önce eline geçecek. | Open Subtitles | وسوف يأخذك إلى مصرفنا. انت وسيعطيك المال قبل العشاء |
Ve yapabileceğimiz basit şeylerden biri öğle yemeğinden önce teneffüs koymaktır. | TED | وأحد أبسط الأشياء التي يمكننا عملها هو أن نقرر فسحة من الوقت قبل الغداء |
Kahvaltı öğle yemeğinden önce gelir. Ah! Mm. | Open Subtitles | الأفطار يأتى قبل الغداء والزواج يجب ان يأتى قبل رحلة شهر العسل البحرية |
Ve söz konusu beyin yarın öğle yemeğinden önce otelden ayrılması gerektiğine oy birliğiyle karar verdik. | Open Subtitles | و قد أجمعنا قد أجمعنا تقريباً أن السيد المتورط فى ذلك يجب عليه أن يرحل غداً قبل موعد الغداء |
Luke, bu ikisini tamirhaneye götürür müsün? İkisinin de akşam yemeğinden önce temizlenmesini istiyorum. | Open Subtitles | لوك, خذ هذين الاثنين الى الجراج اريدك ان تنظهما قبل العشاء |
Akşam yemeğinden önce sıcak bir banyo ve ufak bir kokteyl istiyorum. | Open Subtitles | سآذهب فقط لأخذ حمام لطيف ساخن وقليلا من الكوكتيل قبل العشاء. |
Söyler misiniz Bay Lee, sizce babanızın o gün akşam yemeğinden önce aileyi karşı karşıya getirmekle amaçladığı şey neydi? | Open Subtitles | أخبرنى ، ماذا تعتقد بأنه الغرض من المواجهه التى واجهها والدك مع العائله قبل العشاء فى هذه الليله؟ |
Akşam yemeğinden önce ne yapmak istersin? | Open Subtitles | حسنا .. ماذا نستطيع ان نفعل قبل العشاء ؟ |
Matine saat 4:00'da bitiyor... yani akşam yemeğinden önce dönmüş oluruz. | Open Subtitles | العرض ينتهي عند الرابعة يجب أن نعود قبل العشاء |
Akşam yemeğinden önce, seks geçmişinizi almak için çok vaktimiz var. Önce kim ister? | Open Subtitles | هناك وقت لاتخاذ سيرتك الجنسيه قبل العشاء ، من يريد أن يذهب أولا؟ |
Bebeğim akşam yemeğinden önce bir kaç saat kestireceğim | Open Subtitles | يا حبيبتى. سأضغط على نفسى لساعتين آخريين قبل العشاء |
Akşam yemeğinden önce buradan çıkabileceğimizi sanmıyorum. | Open Subtitles | نعم , لا اظن بأننا سنخرج منها قبل العشاء |
Aslında, akşam yemeğinden önce kocasıyla birlikte gelir aynı zamanı tutarlar. | Open Subtitles | لم اراهم يلعبون معاً ابداً في الحقيقة, جاءت هنا في الليل قبل العشاء |
Bunları tekrar yap ve öğle yemeğinden önce bana getir, anlaşıldı mı? | Open Subtitles | قوموا بتجديدها وأعيدوها قبل الغداء هل هذا مفهوم ؟ |
Öğle yemeğinden önce. | Open Subtitles | قبل الغداء , وبعد ذلك يجب أن ترد على المكالمات وتقوم بالموافقة على الميزانية |
Tamam, öğle yemeğinden önce ne yaparsanız yapın çünkü, ondan sonra, sizi gözyaşlarına boğacağım. | Open Subtitles | حسناً، انجزوا ما بوسعكم من عمل قبل الغداء لأنه بعدها سأثير مشاعركم لدرجة البكاء |
Akşam yemeğinden önce biraz vakit var, değil mi? Biraz yürüyeceğim. | Open Subtitles | هناك بعض الوقت قبل موعد العشاء لذا سأذهب لأتمشى |
Pekala, akşam yemeğinden önce 50 eyaleti bulacağıma bahse girerim. | Open Subtitles | حَسَناً، رَاهنتُ بأنّني يُمْكِنُ أَنْ أُصبحَ كُلّ 50 قبل العشاءِ. |
- Akşam yemeğinden önce ofiste buluşuruz. | Open Subtitles | -أقابلكَ في المكتب قبل العَشاء |