| Hakikaten öyle, saygıdeğer leydi. Ancak akşam yemeğinden sonra hiç burada oturmayız. | Open Subtitles | حقا، بان النوافذ كذلك، سيادتك، ولكننا لا نجلس هنا ابدا بعد العشاء. |
| Eğer biri gerçekten arkadaşınsa akşam yemeğinden sonra gelir. | Open Subtitles | إذا كان لديك صديق فعلاً فسوف يزورك بعد العشاء |
| O satıcı sıradan bir akşam yemeğinden sonra karısını öldürüp bir sandığa tıkıp, depoya göndermiş olamaz. | Open Subtitles | هذا البائع لم يقتل زوجتة بعد العشاء ويلقى بها فى الصندوق ويضعها فى الخزانة |
| Genelde öğle yemeğinden sonra içki içmem ama... aman tanrım! | Open Subtitles | لا أحتسي الخمر عادة بعد الغداء لكن .. يا إلهي |
| Belki öğle yemeğinden sonra başka işe başlamadan, onun hepsini halledebiliriz. | Open Subtitles | ربما سوف نفعل هذا بعد الغداء قبل ان ننشغل بشىء آخر |
| Belki Şükran Günü yemeğinden sonra bizim için küçük bir gösteri yapabilir. | Open Subtitles | ربما تؤدى لنا عرضاً صغيراً بعد عشاء عيد الشكر |
| Ama başkanla öğle yemeğinden sonra Air Force One'da öldü. | Open Subtitles | ولقد مات علي الطائرة الرئاسية بعد تناول الطعام مع الرئيس وظيفتي أن أحمي |
| O satıcı sıradan bir akşam yemeğinden sonra karısını öldürüp bir sandığa tıkıp, depoya göndermiş olamaz. | Open Subtitles | هذا البائع لم يقتل زوجتة بعد العشاء ويلقى بها فى الصندوق ويضعها فى الخزانة |
| Birlikte yediğimizi o leziz akşam yemeğinden sonra, oldu mu yani? | Open Subtitles | أليس من المؤسف بعد العشاء الفاخر أن تكون هذه ليلتنا الأخيرة معاً |
| Ben, akşam yemeğinden sonra hemen yatmaya gideceğim ve sana da aynısını yapmanı şiddetle öneririm. | Open Subtitles | بالنسبة لي، أنا عازم تماماً على الخلود للنوم بعد العشاء وأنصحك بشدة بأن تفعل الشيئ نفسه |
| Geçen hafta akşam yemeğinden sonra beni dairesine davet etti. | Open Subtitles | بعد العشاء بالأسبوع الماضي، دعتني إلى شقتها |
| Hepimiz akşam yemeğinden sonra parti ateşi içinde eğlenceden yanacaktık. | Open Subtitles | وبعد بإنّنا جميعا نكون أحياء مفحّمون بعد العشاء في نار قاعة العشاء |
| Hepimiz akşam yemeğinden sonra parti ateşi içinde eğlenceden yanacaktık. | Open Subtitles | وبعد بإنّنا جميعا نكون أحياء مفحّمون بعد العشاء في نار قاعة العشاء |
| Akşam yemeğinden sonra annemlere verecektim. | Open Subtitles | سأقدّم تلك الكيكة لوالديَّ في تلك الليلة بعد العشاء. |
| Satine'i akşam yemeğinden sonra elde etmeye çalışabilirm. | Open Subtitles | يجب أن أتودد إلى ساتين الليلة بعد العشاء |
| Belki öğle yemeğinden sonra Marie Callender'a gidip pasta yeriz. | Open Subtitles | ربما نذهب بعد الغداء إلى محلات ماري لتناول بعض الفطائر |
| Öğle yemeğinden sonra başka bir şehre gidiyoruz. Yarın döneceğim. | Open Subtitles | سنذهب إلى مدينة أخرى بعد الغداء لكنني سأعود في الغد |
| insani varlığımız ile iletişim kurduk. öğlen yemeğinden sonra aşağı yukarı 3 saat sürdü. Birbirimizi daha önce tanıyormuşuz gibi hissettik. | TED | بنهاية اليوم كان حوالي ثلاث ساعات بعد الغداء شعرنا كما اننا نعرف بعضنا منذ الابد |
| - Evet, iyi bir akşam yemeğinden sonra bir insan, kendi akrabası bile olsa, herkesi affedebilir. | Open Subtitles | نعم، حسنا، بعد عشاء جيد يمكن للمرء أن يصفح عن أي شخص حتى علاقاته الخاصة |
| Uygunsa, hizmetçilerin yemeğinden sonra gidebiliriz? | Open Subtitles | يمكننا جميعاً أن نسير معاً بعد عشاء الخدم |
| Takım yemeğinden sonra birlikte takılırsınız diye. | Open Subtitles | أنك قد ترتبط بها بعد عشاء الفريق أو ما شابه |
| Yarın öğle yemeğinden sonra sigara içmek için arka tarafa gideceğim. | Open Subtitles | بعد تناول طعام الغداء غدا سوف أذهب إلى الزقاق الخلفي لأدخن سيجارة .. |
| Son yemeğinden sonra son bir kez tuvalete çıkmana izin verirler mi? | Open Subtitles | هل تعتقد بأنّهم سيتركونك تتغوط بعد وجبة طعامك الأخيرة؟ |