| Evet, haklısın. Sürekli Yemeğinizi yiyorum. Peki buna ne dersin? | Open Subtitles | حسناً، أنت محق أنا آكل طعامك كثيراً، ماذا عن هذا؟ |
| Yemeğinizi çiğnerken yemeğinizin kokusunu taşıyan hava burun yolunuzdan yukarıya doğru itilir. | TED | عندما تمضغ طعامك يُدفع الهواء إلى الممر الأنفي الخاص بك، حاملاً معه رائحة طعامك. |
| Yemeğinizi bitirmediniz ve daha üzerinde konuşacağımız birkaç şey var. | Open Subtitles | لا، لا أعتقد ذلك . لم تنهوا طعامكم وهناك عدّة أشياء نحتاج لمناقشتها |
| Rahatsız ettiğim için üzgünüm. Lütfen oturup Yemeğinizi bitirin. | Open Subtitles | آسفة جدا لإزعاجكم أرجوكم أجلسوا جميعا و إنهوا عشائكم |
| - Özür dilerim. Sırf bu yüzden akşam Yemeğinizi odanızda yiyeceksiniz. | Open Subtitles | . لذلك ، ستتناول عشائك في غرفتك وجبتك في الطابق الأرضي ، إذهب للحصول عليها |
| Hemen diz çökün ve Yemeğinizi bitirin! | Open Subtitles | أجلس على ركبتك اللعينة الان وأنهى غدائك اللعين |
| Lütfen önce Yemeğinizi ısıtıp, yeyin. Büyük tabak Shigehiko için. | Open Subtitles | من فضلك سخن عشاءك ان الصحن الأكبر من اجل شيجيهيكو |
| gelmesine olanak sağlıyor. Yemeğinizi eski haline döndürmeden önce hatırlamanız gereken bir şey daha: | TED | وهناك شيء آخر تحتاج لمعرفته قبل أن تحاول إعادة كل طعامك من الطهي |
| Ne kadar da farklı, çünkü Yemeğinizi nasıl pişireceğiniz gelir düzeyinizle alakalı. | TED | مختلفة جدا، صحيح، لأنها تعتمد على مستوى الإيرادات التي تكتسبها، وكيف أنك تقوم بطهي طعامك. |
| - Öğle Yemeğinizi yememişsiniz. - Evet, aç değilim, teşekkürler. | Open Subtitles | أنت لم تأكل طعامك حَسناً، أنا لَستُ جائعاً. |
| Çimenlerinizi biz kesiyoruz, Yemeğinizi biz yapıyoruz, pisliğinizi de biz temizliyoruz. | Open Subtitles | نقطع حشائشكم نطبخ طعامكم ننظف قمامتكم |
| Çocuklar hadi gelin ve Yemeğinizi alın. | Open Subtitles | يا أولاد هيا تعالوا وخذوا طعامكم |
| Yemeğinizi hemen getireceğim. 6 oyun daha. | Open Subtitles | سأحضر طعامكم في الحال، 6مباريات أخرى |
| Akşam Yemeğinizi bölmek istemiyoruz. Gerçekten bu çabucak yapılacak bir iş. | Open Subtitles | لا نريد مقاطعة عشائكم في الواقع إنها عملية سهلة |
| Yüce Sezar diyor ki Yemeğinizi bitirin. | Open Subtitles | القيصر القاهر قال إنهوا عشائكم |
| Faydalı ipuçları ve yemek bilgileriyle Yemeğinizi başarıyla yapabilirsiniz. | Open Subtitles | تلميحات و حقائق غذائية مفيدة لـ تجعل وجبتك ناجحة |
| Her neyse, ben Yemeğinizi de berbat etmeden yeseniz iyi olur. | Open Subtitles | على أية حال، تمتعى ببقية غدائك قبل أن أخربه عليكي |
| Yemeğinizi düşünün. O, evrimsel bir gereklilikti. | Open Subtitles | لذا أنظر إلى عشائك بحيادية، لقد كان ضرورة للتطور. |
| İyi akşamlar efendim, Yemeğinizi böldüğüm için üzgünüm ama haberler var. | Open Subtitles | مساء الخير سيدي. آسف أن أقطع عليك عشاءك. |
| Artık öğle Yemeğinizi yiyebilirsiniz. Vakit geldi. | Open Subtitles | أعتقد أنه من الأفضل أن تتناولوا غدائكم الآن لقد حان الوقت |
| Yemeğinizi şimdilik bir kenara bir koyup bana dikkat kesilmeniz hususunda ısrar ediyorum. | Open Subtitles | يجب أن أُصّر على أن تتركي عشائكِ للحظة... وتنتبهين لما أقوله. |
| Umarım Yemeğinizi beğenirsiniz, beyler. | Open Subtitles | أثق بأنّكم قد إستمتعتم بوجبتكم أيها السادة |
| 20 dolarına bahse girerim ki... Yemeğinizi bitirmeden önce üç kelime söyleyeceksiniz. | Open Subtitles | أراهنكم بعشرون دولار بأنكم لاتستطيعون إنها وجبتكم من غير أن تنطقوا بكلمة |
| Ve iyi niyet göstergesi olarak da Yemeğinizi arttıracak ve aşağıya daha fazla taze su göndereceğim. | Open Subtitles | وكبادرة لحسن النية سأزيد من حصص غذائكم وسأرسل لكم المزيد من المياه العذبة |
| - Bay Easter gidip Yemeğinizi bitirin. | Open Subtitles | أود أن أنصحك بشدة أن تعود إلى غرفة المحلفين وتنهي غداءك |
| Dinleyin, Yemeğinizi böldük. Onun için biz en iyisi... | Open Subtitles | أظن أننا قطعنا عليكم عشاؤكم لذلك سوف |
| Yemeğinizi yapmaya hazırım. | Open Subtitles | أنا جاهزة لإعداد عشائكنّ. |