"yemek yemek için" - Translation from Turkish to Arabic

    • لتناول الطعام
        
    • لآكل
        
    • للأكل في
        
    • للحصول على وجبة
        
    • لأتناول العشاء
        
    El Feneri'ne gitmeden önce yemek yemek için az vaktim var. Open Subtitles لدي لحظة لتناول الطعام قبل الذهاب لتورتش آسفة
    yemek yemek için bir yer tavsiye etmemi rica ettiler. Open Subtitles ولكنّهم طلبوا التثنية على مكان لتناول الطعام
    Öğle vaktinde seks yapmanın şöyle bir sorunu var; yemek yemek için vakit kalmıyor. Open Subtitles تعلمون، فإن مشكلة مع ممارسة الجنس في الغداء هو ليس هناك وقت لتناول الطعام.
    Aslında buraya yemek yemek için gelmedim. Seninle konuşmam lazım. Open Subtitles في الحقيقة, أنا لست هنا لآكل أريدان أتكلم معك
    Ve nasılsa yemek yemek için ara vereceğime göre, düşündüm ki: Open Subtitles وبما أنني كنت سآخذ استراحة لآكل, على اي حال
    Neden lüks bir restoranda yemek yemek için eldiven gerekiyor? Open Subtitles لماذا أحتاج لألبس قفاز للأكل في مطعم فاخر
    Bedava yemek yemek için berbat bir yol. Open Subtitles طريقة ملحوظة للغاية للحصول على وجبة مجانية.
    Hem yemek yemek için fahişe tutacağımı neden düşündün? Open Subtitles ما الذي يجعلك تظنين أنني أحتاج لتأجير عاهرة لأتناول العشاء معها
    Sonra, yemek yemek için restoranta gittik. Open Subtitles في وقت لاحق، وذهبنا إلى مطعم لتناول الطعام.
    O nedenle burası yemek yemek için en iyi yer. Open Subtitles 'لان هذا المكان الافضل لتناول الطعام
    yemek yemek için hala çok gerginim. Open Subtitles انا لا زلت متوتره لتناول الطعام
    Evet, entelektüel Farthing'in, yâda sağlık delisi Gale'in Dandy'nin Hazır Yemekleri'ne yemek yemek için... Open Subtitles لا استطيع العثور على شيء عقلاني يسمح لـ(قيل) مجنون الاغذيه الصحيه ان يذهب الى مطعم ايدي للوجبات السريعه - لتناول الطعام
    Evet, entelektüel Farthing'in, yâda sağlık delisi Gale'in Dandy'nin Hazır Yemekleri'ne yemek yemek için... Open Subtitles لا استطيع العثور على شيء عقلاني يسمح لـ(قيل) مجنون الاغذيه الصحيه ان يذهب الى مطعم ايدي للوجبات السريعه - لتناول الطعام
    Bu kasabaya güzel yemek yemek için gelmedim. Open Subtitles أنا لم آتي إلى هذه المدينة لآكل الطعام الجيد
    Kasabada yemek yemek için birkaç yer var. Open Subtitles هناك بضعة أماكن للأكل في البلدة
    Ancak böyle açık bir alanda karın doyurmak yemek yemek için tehlikeli bir yol olabilir. Open Subtitles لكن الأكل في العراء هكذا قد يكون طريقة خطيرة للحصول على وجبة
    Biliyor musun, Carlos, haftanın 6 günü tek başıma yemek yemek için seninle evlenmedim. Open Subtitles أتعرف يا (كارلوس)، أنا لم أتزوجك لأتناول العشاء بمفردي 6 مرات في الأسبوع

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more