"yemek yok" - Translation from Turkish to Arabic

    • لا طعام
        
    • يوجد طعام
        
    • لا أكل
        
    • من الطعام
        
    • لا تأكل
        
    • لا وجبات
        
    • لا غذاءَ
        
    • لا عشاء
        
    • بلا طعام
        
    • بدون طعام
        
    • ولا طعام
        
    • ممنوع الأكل
        
    • لا يوجد طعامٌ
        
    • لا تتناولي
        
    Gelecek yok, yemek yok, çocuklarımız için hiç bir şey yok. Open Subtitles لا مستقبل,لا طعام و لا توجد لدينا اجتياجات الاطفال الاساسية
    Beni bir odada 12 saat boyunca tuttular... yemek yok, su yok, uyku yok. Open Subtitles لقد وضعوني في الغرفة 12 ساعة لا طعام ولا ماء ولا نوم
    Bunun için iyi hissediyorum, kızlar. Hatırlayın: Balık yoksa, yemek yok. Open Subtitles اشعر بالارتياح لهذا بناتي تذكروا لا يوجد صيد لا يوجد طعام
    yemek yok, içmek yok, uyumak yok, konuşmak yok, mesaj atmak yok. Open Subtitles لا أكل أو شرب أو نوم أو كلام أو نقر أو مراسلة
    Artık yemek yok. Artık piknik sepeti yok. Open Subtitles لا مزيد من الطعام و لا مزيد من سلال الطعام.
    çok fazla tatlı yemek yok,sana zarar verebilir. bunları aklında tutabilecek misin ? Open Subtitles لا تأكل الكثير من الحلويات إنها تضر بك ، هل تتذكر ذلك؟
    Biraz su veriyorlar ama yemek yok. Open Subtitles تستطع الحصول على بعض الماء ولكن لا طعام.
    - Sağ ol ama yeni diyetteyim. 18'den sonra yemek yok. Open Subtitles أشكرك ولكنّ أتبّع حمية جديدة لا طعام بعد السادسة
    Bundan böyle yemek yok. Open Subtitles من الآن فصاعدا، لا طعام ، فقط هذا
    Bu gece burada yemek yok yemek yok Open Subtitles لا طعام الليله واو الطعام الليله
    Beyaz Kale'ye gidene kadar yemek yok. Haydi yola koyulalım. Open Subtitles لا طعام حتى نصل إلى القلعة البيضاء..
    Beyaz Kale'ye gidene kadar yemek yok. Open Subtitles لا طعام حتى نصل إلى القلعة البيضاء..
    Biliyorum ama özlediğin yemek yok mu hiç? Open Subtitles أجل،ولكن الا يوجد طعام تفتقده من الديار؟
    Beleş yemek var diye geldim ama yemek yok. Open Subtitles انظرى, لقد أتيت هنا من أجل الطعام المجاني لا يوجد طعام
    Git buradan, bugün yemek yok. Open Subtitles اذهب بعيدا، لا يوجد طعام اليوم
    Solucan yok, soğuk sabahlar yok, konserve şeftali yemek yok. Open Subtitles لا ديدان ،لاصباح بارد، لا أكل للخوخ المعلب
    Yola çıkmadan önce baharatlı şeyler yemek yok. Open Subtitles لا مزيد من الطعام الحار قبل ركوب السيارة.
    -Henüz kek yemek yok. -Ama açlıktan ölüyorum. Open Subtitles لا لا لا لا تأكل الكعك بعد لكنني جعان
    Bu gece hazır yemek yok! Open Subtitles ! لا وجبات سريعة الليلة .. أشعل
    Düşünün, ısıtma yok, yemek yok, şimdi de bu. Open Subtitles يُفكّرُ في الموضوع - لا حرارةَ، لا غذاءَ , الان هذا.
    Bu akşam ikinize de yemek yok. Open Subtitles لا عشاء لكما الليلة.
    - "yemek yok. Çocuklar ölecek" diyor. - Mincayani! Open Subtitles إنه يقول أنه بلا طعام سيموت الأطفال مينكايانيي
    Saldırıya kalk, uyku ve dinlenme yok, sıcak yemek yok. Open Subtitles تستعد لهجوم كبير بدون راحة بدون نوم , بدون طعام ساخن
    Yani, email yok, mesaj çekmek yok, internet yok, TV yok, sohbet yok, yemek yemek yok, kitap okumak yok TED يعني بدون مراسة ولا رسائل قصيرة ولا إنترنت ولا تلفاز ولا محادثة ولا طعام ولا قراءة
    Mini bardan bir şey yemek yok, çok pahalılar. Open Subtitles ممنوع الأكل من الثلاجه الصغيره إنها غالية جداً
    Burada büyümemi sağlayacak kadar yemek yok. Open Subtitles لا يوجد طعامٌ كافٍ هُنا ليجعلني أكبر.
    Sakın unutmayın, katı gıda yemek yok. Open Subtitles وتذكّري لا تتناولي طعاماً متماسكاً، اتفقنا؟

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more