"yemekte bir" - Translation from Turkish to Arabic

    • في العشاء
        
    • مقاماً
        
    Dün gece yemekte bir beyefendinin yanında oturdum ve bana öfkeyle neden şehrimizin bu kendilerine yardımı olmayanlara yardım etmesi gerektiğini sordu. Open Subtitles الليلة الماضية، جلست بجانب رجل وسيم في العشاء و سألني في غضب لماذا يجب على مدينتنا أن تساعد الذين لا يساعدون أنفسهم.
    Size yemekte bir parça turta ikram ediyorlar diye kendinizi şampiyon sanıyorsanız yanılıyorsunuz. Open Subtitles أنتم مخطؤن إذا اعتقدتم أنكم أبطال لأنهم يعطونكم قطعة فطيرة في العشاء أنتم مخطؤن
    yemekte bir şey söyleme. Open Subtitles جيد , لن تقولي ولاشيء في العشاء
    Ve bu leoparlar leş yemekte bir sakınca görmez. Open Subtitles و هذه النمور ليسوا أعلي مقاماً... من أن يقتاتوا من جثة.
    Ve bu leoparlar les yemekte bir sakinca gormez. Open Subtitles و هذه النمور ليسوا أعلي مقاماً... من أن يقتاتوا من جثة.
    Mary ile yemekte bir duyuru yapmayı planlıyoruz. Open Subtitles "ماري" و أنا عزمنا على القيامِ بإعلانٍ في العشاء
    - yemekte bir sorun mu var lordum? Open Subtitles -هل هناك خطب في العشاء يا سيدي؟

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more