"yemekten" - Translation from Turkish to Arabic

• العشاء
• الغداء
• الطعام
• الأكل
• الغذاء
• أكل
• العشاءِ
• عشاء
• الوجبة
• الاكل
• نأكل
• غذائي
• وجبة طعام
• بأكل
• للأكل

O zaman, şimdi, Yemekten hemen sonra, doğruca yatağa gideceksin.
اوه, حسنا أُريدك أن تذهب بعد العشاء مباشرةً إلى سريرك

Üstelik söz konusu masada oturduğumuz süre içinde... senin için yaptığım bu enfes Yemekten iki bilemedin üç lokma aldın.
كل الوقت الذي تحدثنا به على طاولة العشاء وأنتي أكلتي أيضًا, ولربما الثلاث قضمات من هذا العشاء المدهش الذي أعددته

Yemekten sonra bir masa hazırlar mısınız? Ruh çağırma tahtası için.
هل يمكنك ان تعد منضدة بعد العشاء من اجل اويجا ؟

Onu Yemekten sonra mı yiyeceksin yoksa daha önce mi düzdün?
هل لديك نية لمضاجعتها بعد الغداء أم أنك قمت بذلك فعلا؟

Kızkardeşine bir parça daha fazla yemek, o berbat Yemekten, getirmeye çalıştı.
فقط ليحصل على شئ من الطعام المريع الذى كانوا يقدمونه لنا، لأخته

Yalnız Yemekten nefret ederim. Ne kadar sık bu duruma düştüğüme inanmazsınız.
أكره الأكل وحيداً و المدهش هو عدد المرات التي أفعل فيها هذا

Ama Yemekten sonra Bayan Serrecold'un ilacıyla ilgili olağandışı bir olay yaşandı.
فقط كان هناك حادث غريب جدا بعد العشاء مع دواء السيده سيركولد.

Yemekten sonra dans pistine geçeceğiz ve grup, ailenin düğün şarkısını çalacak.
و بعد العشاء سنفتتح قاعة الرقص و الفرقة ستعزف أغنية زفاف والديك

Bu da, eğer hepsini içmek istiyorsak, ...Yemekten önce içmemiz gerektiği anlamına geliyor.
مما يعني أننا سنضطر للشرب قبل العشاء إذا أردنا أن نشرب أي شيء

Siz, iki küçük melek, Yemekten önce, Nana'nın bir filmini izlemeye ne dersiniz?
إيها الملاكان الصغيران ما رأيكما أن تشاهدان أحد أفلام جدتكن قبل العشاء ؟

Eğer isterseniz Yemekten sonra arkadaşça küçük bir oyun oynarız diye düşündüm.
اعتقدت انه يمكننا لعب لعبة صغيرة للأصدقاء بعد العشاء إذا كنت مهتم

- Yemekten sonra o gece başka bir yere gitti.
لذا ، قام بالفعل بالخروج بعد العشاء فى تلك الليلة

- Evet, en azından ev sahipleri Yemekten gelene kadar.
أجل، على الأقل إلى أن يأتي أصحاب المنزل من العشاء

Babam her akşam Yemekten sonra yazdığı bir günlük tutardı.
أحتفظ والدي بدفتر يوميات كتب فيه كل ليلة بعد العشاء

Yemekten sonra hastalandığını, acil servise gittiğini ve gıda zehirlenmesi olduğunu söyleyeceksin.
أصبت بوعكة بعد الغداء وذهبت إلى الطوارئ وتم تشخيصك على تسمم بالغذاء

Bu bana geçen hafta Grayson'ın Yemekten sonra yaptığı romantik şeyi hatırlattı.
إنها تذكرني بالأمر الرومانسي الذي فعلناه أنا وغرايسن الأسبوع الماضي بعد الغداء

Kuşlar açık araziye gitti. Yemekten sonra daha iyi olabilir.
أعتقد أن جميع الطيور قد اتجهت إلى العراء ربما سيتغيّر الحال بعد الغداء

Sudan ve Yemekten uzak kalarak tembelliğin gıdasını uzaklaştıracağına inanıyor!
أنه إذا منع الطعام و الشراب فسيمنع الغذاء لإجل الكسل

Yemekten sonra 4 saat, ve Yemekten 3 saat önce yüzmek yok.
السباحة ممنوعة حتى أربع ساعت بعد الاكل وكذلك ثلاث ساعات قبل الأكل.

Dönerse, onun planında fıstık Yemekten başka bir şey olacağını mı sanıyorsun?
وان عاد، خطتَه الرئيسيةَ لن تكُونُ أيّ شئَ أكثر مِنْ أكل الفستقِ؟

Yemekten sonra kalçamı kötü hissettim.
حَسناً، بعد العشاءِ ليلة أمس، وركي كَانَ يَحْصلُ على نوعِ الجثّةِ،

Hafif bir Yemekten sonra odasına çıktı ve orada sırtından bıçaklandı.
القتيل صعد الى غرفته بعد عشاء خفيف حيث طـُـعن في ظهره

Ya da akşam yemeğine davetli bir konuk, Yemekten sonra cüzdanını çıkartarak size yemeğin parasını ödemeyi teklif ederse, bu da fazlasıyla garip bir durum olur.
أو إذا قام ضيف مدعو للعشاء بعد الوجبة باخراج محفظته وعرض دفع مبلغ الوجبة، ذلك يمكن أن يكون تصرف أخرق بالمثل.

- Hayır. Anderson'a kadar gideyim. Yemekten sonra sen kullanırsın.
سأقود حتى نصل إلى أندرسن ثمّ تكملين أنت بعد أن نأكل

Umalım ki babam kendilerini yaptığı Yemekten zehirlemesin.
وحتى ذلك الحين، نأمل فقط ان لا يصيبها تسمم غذائي

Yaşamak için, her Yemekten önce kendine iğne vurmak zorundasın.
للبقاء، يجب أن تحقن نفسك بإبرة قبل كل وجبة طعام.

O gün geldiğinde, sen karga Yemekten o kadar meşgul olacaksın ki... ayda bir sağa sola kuş tüyleri dağıtacaksın!
عندما يأتي ذلك اليوم ستكونين مشغولة جداً بأكل الغراب و ستتغوطين الريش لمدة شهر

Nasıl yaptığını bilmiyorum. Yatakta Yemekten huzursuz oluyorum.
لا أعرف كيف تفعل ذلك لا أسترح أبدا للأكل فى الفراش