"yememi" - Translation from Turkish to Arabic

    • آكل
        
    • بأكل
        
    Bal yapışkan niyetine ve yumurta ise annem daha çok protein yememi istiyor. Open Subtitles العسل لأنه دبق و البيض لأن امي تريدني أن آكل المزيد من البروتين
    Yapmak isteyeceğin son şey yemek yememi izlemektir. Open Subtitles الشيء الأخير الذي تريدنه أن تعمليه مشاهدتي آكل
    Eğer o yemek lokmalarını bana alan ve onları yememi söyleyen .o hizmetçi kadın Nell olmasaydı, bence yavaş yavaş yok olurdum. Open Subtitles أعتقد أنني كنت سأتلاشى تماماً لولا المدبرة الصغيرة ، نيل التي كانت تجلب لي فتات طعام وتلح أن آكل
    Diğer herkes benim için açlıktan ölürken, nasıl yemek yememi bekliyorsunuz? Open Subtitles كيف يفترض بي أن آكل بينما الجميع يجوعون من أجلي؟
    Kendimi yemekle meşgul değilken benim istiridye yememi tatlı şarap içmemi ve palamut atıştırmamı istiyorsun. Open Subtitles عندما لا أكون مشغولاً بأكل نفسي تجعلني أتناول المحار وأشرب النبيذ الحلو وأتغذى على الجوز
    Geçenlerde doktora gittim. Bana yemekleri yavaş yememi söyledi. Open Subtitles ذهبت إلى طبيب مؤخرًا و أخبرني أن آكل ببطء
    Annem hazır yiyecekleri yememi istemiyor bu yüzden de onun bana hazırladıklarını yemek zorundayım. Open Subtitles أمي لا تريدني أن آكل الطعام الجاهز لذا علي أن آكل ما تُعده لي
    Eğer pastanın son dilimini benim yememi istiyorsan hiçbir şey söyleme. Open Subtitles اذا كنت تريد من أن آكل أخر قضمة من الكعك ، لا تقل أي شئ
    Benden gerçekten göçmenlerin sokak yemeğini yememi mi beklemiştin? Open Subtitles هل تتوقعين مني بصراحة أن آكل طعام الشوارع الخاص بالمهاجرين ؟
    Genelde daha sağlıklı şeyler yememi ve daha fazla spor yapmamı söylerler ve ben de bunu yapıyorum. Open Subtitles عادة يقولون أنه من المفترض أن آكل أكلا صحي وأتمرن أكثر وهو ما أفعله الآنس
    Ne var ki o buna hiç aldırış etmezdi, bana daha çok köfte, makarna yememi söylerdi ve bunun sonucunda nadiren duymak istediğim hikâyelerden birini ağzından aldım. TED لكنها غالبا ما كانت تتجاهلني، وتطلب من أن آكل المزيد من كرات اللحم والباستا، لذلك فإنني نادرا ما كنت أحصل على معلومات عن التاريخ الذي كنت أريد أن أسمع عنه.
    Arta kalan domuz pirzolalarını yememi söylediğinizi biliyorum. Open Subtitles أعرف أنك قلتِ لي أن آكل ... بقايا لحم الخنزير المقطع لكن
    Sadece benim yemek yememi izlemen mümkün değil mi? Open Subtitles أيمكن لمرة أن تشاهدني آكل فقط؟
    {\fs28\cH46E9A3}Ve Chikatilo benim insan eti yememi istiyor... {\fs28\cH46E9A3}...ki dünyaya geri gelebilsin. Open Subtitles والآن روح "شيكاتلو" تريد مني أن آكل اللحم البشري حتى يمكنه الرجوع الى هذا العالم
    Eğer birşeyi yememi istemiyorsanız, bunu belirtmeniz gerekir. Open Subtitles إذا كنتم يا جماعة لا تريدوني ! أن آكل الأشياء فعليكم قول ذلك
    Makarnayı nasıl yememi istiyorsun, böyle mi? Open Subtitles حسنا, كيف تريد ان آكل المكرونة مثل هذا؟
    Evet ama Amy daha çok sebze yememi söyledi ben de fazladan biber koydurdum. Open Subtitles أجل, لكن "آيمي" قالت لي أن آكل الكثير من الخضروات لذا وضعت فيها فلفل أحمر زيادة
    - Bunu yememi beklemiyorsun, değil mi? Open Subtitles هل تتوقعني أن آكل هذا الشيء؟
    Ama Tanrı yememi istiyor. Open Subtitles . ماعدا أن الله يريدنى أن آكل
    Kendimi yemekle meşgul değilken benim istiridye yememi tatlı şarap içmemi ve palamut atıştırmamı istiyorsun. Open Subtitles عندما لا أكون منشغلاً بأكل لحمي أنت تريدني أن أجرب أكل المحار واحتساء النبيذ الشهي وتناول الجوز كوجبة خفيفة
    Bana daha çok kırmızı et yememi söyledi ve reçete yazdı o kadar. Open Subtitles لقد نصحني بأكل المزيد من اللحوم الحمراء وكتب وصفة لأجلي

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more