"yememiz" - Translation from Turkish to Arabic

    • نأكل
        
    • نأكلهم
        
    Bu bizimdi. O kadar çay içtikten sonra birşeyler yememiz gerekiyordu. Open Subtitles لقد كانت لنا ، كان علينا أن نأكل شيئاً ليمتص الشاي
    Her iki günde bir birazcık yememiz yeterlidir. Open Subtitles نحتاج أن نأكل كمية قليلة من الطعام كل يومين أو اكثر
    Yani kim karar veriyor günde üç öğün yememiz gerektiğine. Open Subtitles من الذي قرر علينا أن نأكل 3 وجبات يومياً
    Artık sadece yetiştirdiğimizi yememiz ya da mevsimleri beklememiz sözkonusu değil . Open Subtitles لن نحتاج بعد الآن أن نأكل محليا ً أو فصليا ً.
    Çocuklarına onları nasıl yememiz gerektiğini öğretti. Open Subtitles علمنا و نحن أطفال كيف نأكلهم تضع القليل من الصلصة عليها
    Cadı avlıyoruz ayı değil. Ayrıca yemek yememiz gerek. Open Subtitles إنّنا نصطاد ساحرات لا دببة كما علينا أنْ نأكل
    Ama yemek yememiz lazım ve çocukta da sürüsüne bereket para var. Open Subtitles لكن علينا أن نأكل وذلك الفتى لديه أموال تخرج من أُذُنيه
    Sonra da, Haşim'in kendisi tarafından lezzetli brokoli yememiz ve öğretilerini yerine getirmemiz gibi. Open Subtitles وبعدها, إختارنا الله شخصياً. كي نأكل البروكلي الشهي ونحفظ عهده.
    Yani köpek dişlerini olma nedenini bir şekilde et yememiz gerektiği anlamına geldiği fikri aptalca. Open Subtitles إذاً، فكرة أنّ مجرّد تواجد الأنياب يعني بشكل ما أننا من المفترض أن نأكل اللحم، إنها سخيفة.
    yememiz gerekiyor, Peter. Saat kaç biliyor musun? Open Subtitles يجب أن نأكل أفضل أتدرى كم الوقت الأن؟
    Görev sırasında yemek yememiz lazım. Open Subtitles لا يُفترَض أن نأكل أثناء العمل
    Evet, ya biz? Bizim de yememiz gerekiyor. Open Subtitles نعم ، ماذا عنا نحتاج أن نأكل أيضاً ؟
    - Bizim sosisli yememiz yasak. Biz doğal besinlerle besleniyoruz. Open Subtitles ليس من المسموح لنا أن نأكل المقانق - نحن نتبع نظام الميكروبيوتيك في المنزل -
    Bir gün Donner Geçidi'nde mahsur kalıp da at arabası şoförümüzü yememiz gerekirse ilk ısırığı sana veririm çünkü evliyiz biz. Open Subtitles إن علقنا في "دونر باس" وتعين أن نأكل سائق عربة طعامنا، سأعطيك اللقمة الأولى، لأننا متزوجان.
    Bir gün Donner Geçidi'nde mahsur kalıp da at arabası şoförümüzü yememiz gerekirse ilk ısırığı sana veririm çünkü evliyiz biz. Open Subtitles إن علقنا في "دونر باس" وتعين أن نأكل سائق عربة طعامنا، سأعطيك اللقمة الأولى، لأننا متزوجان.
    Sebebi bizim daha az yememiz değil. TED ليس لأننا نأكل أقل.
    Testere talaşı yememiz gerekecek. Open Subtitles علينـا أن نأكل نشـارة الخشب
    yememiz gerekiyor. Open Subtitles علينــا أن نأكل
    Eh, bizim de birşeyler yememiz lazım. Open Subtitles ونحن نريد أن نأكل أيضاً
    Yemeğimizi hücrede yememiz gerekiyor. Open Subtitles يجب أن نأكل في زنزانتنا
    Arkadaş olmamız gerekir, birbirimizi yememiz değil. Open Subtitles أقصد من المفترض أن نصنع أصدقاء في المدرسة لا أن نأكلهم

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more