"yemenin" - Translation from Turkish to Arabic

    • لأكل
        
    • للأكل
        
    • أن تناول
        
    • أن أكل
        
    Komşularımızdan biri karıma günde üç çeşit yemek yemenin moda olduğunu söylemiş. Open Subtitles لماذا أنت؟ أحد الجيران أخبر زوجتي هي أنيق لأكل ثلاث وجبات طعام في اليوم.
    Plasenta yemenin faydalarıyla ilgili bir makale okudum. Open Subtitles قرأت للتو عن مقالة عن الآثار الصحية لأكل المشيمة
    Geleneksel olarak çikolata yenmeyen bir günde çikolata yemenin korkusu vardır ya. Open Subtitles تمكنت منه. أنت تعرف لذة أكل الشيكولاتة عادة في وقت غير مناسب لأكل الشيكولاتة.
    Önemli olan neyi yemenin güvenli, neyi yemenin tehlikeli olduğunu kestirmek. Open Subtitles الخدعة فقط معرفة ما هو آمن للأكل وما هو ليس آمن
    Bunun anlamı, anneleri tarafından neyi yemenin güvenli olup olmadığı konusunda fetüslerin iyi bir şekilde eğitildiğidir. TED هذا يعني أن الأجنة يتم تعليمها بشكل فعال من قبل أمهاتهم حول ما هو آمن وجيد للأكل.
    Eğer sana meyve ve sebze yemenin seni oldukça sağlıklı tutacağını söyleseydim... Open Subtitles اذا قلت لك أن تناول الخضار والفواكة سوف يبقيك بصحة جيدة
    Gerçekten şu avakadoyu yemenin seni şımarık ve zayıf yapacağını mı sanıyorsun? Open Subtitles هل حقاً تعتقد أن أكل هذا الأفوكادو سيجعلك ضعيفا أو سيتسبب بافسادك
    Pizza yemenin milyonlarca farklı yolu var. TED وهناك مليون طريقة لأكل البيتزا.
    Japonya'daki bu şehirde, normalde yemeyi başaramayacakları bir besini yemenin bir yolunu bulmuşlar: Onu trafiğin ortasına bırakmak. TED في هذه المدينة اليابانية، لقد ابتكروا طريقة لأكل الطعام الذي عادة لا يستطيعون أكله -- يرمونه عبر الطريق.
    Bir çift ada tavşanını yemenin tek bir yolu vardır. Open Subtitles يوجد طريقه واحده لأكل زوج من الأرانب
    Bunları yemenin sadece tek yolu var. Open Subtitles يوجد طريقه واحده لأكل زوج من الأرانب
    Bir çift ada tavşanını yemenin tek bir yolu vardır. Open Subtitles يوجد طريقه واحده لأكل زوج من الأرانب
    ama şundan kesinlikle emin olabilirsin ki küçük gözlememi ve hindi pastırmamı huzur içinde yemenin bir yolunu bulacağım, tez olsun, geç olmasın. Open Subtitles ولكن راهن بما لديك لأنني سوف أجد طريقة "لأكل " شورت ستاك والخنزير التركي المقدد بسلام عاجلاً وليس آجلاً
    Hayır, Mon-El, şeker yemenin bir yeri ve zamanı var. Open Subtitles لا يا (مون-إل) يوجد مكان وزمان لأكل الحلوى
    Aşırı yemenin, anneni öldürdüğünü düşünmenle bir ilgisi var mı? Open Subtitles أتعتقد أن للأكل علاقه باعتقادك أنك قتلت أمك
    Burası salata yemenin veya uyumanın yeri değil! Open Subtitles إنها ليست مكانا ملائما للأكل أو النوم هذا كل شيء
    - Çalıştığımız yer gibi bir yerde... yemek yemenin buradan $500 fazlaya mal olmasını açıklayabilir misin? Open Subtitles -برري لماذا يكلّف أكثر بـ 500 دولار للأكل في مكان نعمل فيه ولا يكلّف في مكان كهذا.
    Bu huzur içinde yemek yemenin tek yolu. Open Subtitles إنها الطريقة الوحيدة للأكل بسلام
    Yemek festivali, dışarıda, çöp kutularının yanında yemek yemenin kodudur. Open Subtitles "أنت تعلمين ان "مهرجان الطعام مجرد رمز للأكل في الخارج بجانب صناديق القمامة
    Yarım saatte 38 oreo yemenin etkileyici olmadığını söylemiyorum. Open Subtitles أنا لا أقول أن تناول 38 أريوس في نصف ساعة ليست مثيرة للإعجاب.
    Günde sadece bir hamburger yemenin susuzluktan ölme riskimi artıracağının bilincindeydim. TED لقد علمت أن أكل سندوتش هامبرجر يومياً يمكن أن يزيد مخاطر موتي بالثلث.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more