Suriye, Kuzey Kore ya da İran hakkında yeni bilgi var mı, öğren. | Open Subtitles | لترى اذا كان هناك أى معلومات جديده عن سوريا كوريا الشماليه أو ايران |
Bir cenaze töreninin bize nasıl yeni bilgi sağlayacağı aklıma yatmıyor. | Open Subtitles | لا افهم كيف لطقوس جنائزيه ان تمنحنا معلومات جديده |
Tüm varlığımız alıp, kazandığımız o yeni bilgi etrafına sarmalı ve aralarında bağlar kurmalıyız, böylece daha anlamlı hale gelir. | TED | نريد ان ناخذ وجودنا ككل و نضعه حول تلك المعرفة الجديدة و نقوم بكل تلك الارتباطات و سيصبح ذو معنى |
Kendini ima eden hiçbir şey söylemekle kalmadı bize yeni bilgi de verdi. | Open Subtitles | ،لم يكتفي بعدم قول شيء لعدم توريط نفسه لقد منحنا بالفعل معلومات جديدة |
yeni bilgi elde edemezsek, aramaya devam edeceğiz. | Open Subtitles | لو لم تكن هناك معلومات جديدة سنواصل عمليات البحث |
yeni bilgi, açıklamanın kendisinde yoktur ama bunu herkese aynı anda söylemenin sonucunda ortaya çıkar. | TED | المعلومات الجديدة لم تكن محتواة ضمن تصريحك نفسه ولكن بإخباره للجميع في وقت واحد |
Cinayet konusunda yeni bilgi edinmişsin. | Open Subtitles | تقولين بأن لديكِ معلومات جديده حول هذه الجريمه |
- Yedek tetikçilerle ilgili yeni bilgi var mı? | Open Subtitles | هل هناك معلومات جديده حول القتله |
Bu sadece kağıt üstünde bir kaç yeni bilgi. | Open Subtitles | إنها وحسب معلومات جديدة في قصاصة من الورق |
Sizi temin ederim başkana yeni bilgi ve rapor getirmediğim bir hafta olmuyor. | Open Subtitles | أستطيع أن أؤكد لك أنه لن يمر أسبوع إلا وأجلب لك معلومات جديدة وتقريراً إلى الرئيس. |
Bugün dün olsaydı bundan sinir olabilirdik ama o zamandan beri, yeni bilgi ışığa çıktı. | Open Subtitles | لو قلتم هذا البارحة لربما ارتبكنا و لكن منذ حينها، أُلقي الضوء على معلومات جديدة |
Bu yeni bilgi doğrultusunda kardeşinle ilgili beklentilerini yeniden düşünmelisin. | Open Subtitles | بإعتبار هذه المعلومات الجديدة ربما تحتاجين إلى تعديل بعضاً من توقّعاتكِ بخصوص أختكِ أيضاً |
yeni bilgi buldum da. | Open Subtitles | فإنني أقول لنحضر المعتل الاجتماعي بعض المعلومات الجديدة نوعاً ما قد سقطت إلى مخبري |