İlk hatırladığım şey, ormanda uyandığım... kim olduğu veya neler olduğu hakkında hiç bir fikri olmayan yeni doğmuş bir bebek gibi. | Open Subtitles | أول ذكرى لي كانت أني استيقظت في غابة مثل طفلٍ حديث الولادة ، لم يكن لدي فكرة من أكون أو مالذي يجري |
yeni doğmuş bir bebek o kadar hediyeyi nasıl taşısın? | Open Subtitles | كيف يمكن لطفلٍ حديث الولادة أن يحمل كلّ هذه الهدايا؟ |
yeni doğmuş bir bebeği bu nehre attınız demek ki. | Open Subtitles | ألقيتم طفلا حديث الولادة بهذا النهر، ولذلك سيفي هذا بالغرض |
Bana hasta, yeni doğmuş bir bebek olduğunu söylemiştin. | Open Subtitles | لقد أخبرتني بأن لديك مولود جديد مع كتلة باضع |
Evet, ama yeni doğmuş bir bebek için vücudunun en geniş parçası kafadır. | Open Subtitles | حقاً , ولكن لأجل مولود جديد الرأس هي الجزء الأكبر من علم التشريح هل .. |
Ben yeni doğmuş bir vampirdim, gecenin güzelliğine ağlayan. | Open Subtitles | كنت مصاص الدماء حديث الولادة يبكي لجمال الليل |
Ben yeni doğmuş bir vampirdim, gecenin güzelliğine ağlayan. | Open Subtitles | كنت مصاص الدماء حديث الولادة يبكي لجمال الليل |
Her kozanın içinde yeni doğmuş bir güneş sistemi vardır. | Open Subtitles | داخل كل شرنقة يوجد نظام شمسي حديث الولادة |
Kendi hayatını kurtarmak için daha yeni doğmuş bir bebeği ele geçirmeye çalıştın. | Open Subtitles | لقد حاولتِ الأستحواذ على طفل حديث الولادة لتُنقذى نفسك. |
yeni doğmuş bir geyik gibi titreyerek çıkıyorsan, işin bitmiştir. | Open Subtitles | عندما تغادر الحمام وانت تهتز مثل غزال حديث الولادة عندها تكون انتهيت |
yeni doğmuş bir tayın ilk kez ayakta durmaya çalıştığı anı gördün mü hiç? | Open Subtitles | أسبق ورأيت مهرا حديث الولادة يُحاول الوقوف لأوّل مرّة؟ |
yeni doğmuş bir bebek, karga gibi öten, sağını solunu pisleten. | Open Subtitles | وطفلاً حديث الولادة يصرخ، ويلوث نفسه يساراً و يميناً |
Aynı yeni doğmuş bir bebek gibiydi. | Open Subtitles | كانت تبكي باستمرار مثل طفل حديث الولادة |
New York'ta bir ailesi ve yeni doğmuş bir bebeği var. | Open Subtitles | لديه عائلة في "نيويورك" وطفل حديث الولادة. |
Tıpkı tekerlekli, yeni doğmuş bir buzağıya benziyor. | Open Subtitles | إنّه كعجلٍ حديث الولادة على دواليب. |
yeni doğmuş bir bebekti, ve küçücük bir kız ve hepsi bu. | Open Subtitles | مجرد طفل حديث الولادة مجرد فتاة. |
yeni doğmuş bir kangurunun cepte tırmanması gibi. | Open Subtitles | كالكانغر حديث الولادة يزحف نحو جيب امه |
yeni doğmuş bir bebekten daha masum bir şey yoktur. | Open Subtitles | لا شيء أكثر براءة من صغير حديث الولادة |
Bir yemlikte yeni doğmuş bir çocuk buldum. | Open Subtitles | حيث وجدت طفل مولود جديد ... فى مذود |
Dostum, sen yeni doğmuş bir bebek gibisin. | Open Subtitles | أنت كفتى مولود جديد |
En sevilen bluz, bir okul binası, yeni doğmuş bir bebek. | Open Subtitles | وزرة مفضلة, مدرسة مولود جديد... |