Yani, yeni tür bir demokraside, küresel demokraside bunun bir deney olamayacağını görelim. | TED | لذا دعونا نرى إن كانت تصلح لتكون تجربة لديمقراطية عالمية ، نوع جديد من الديمقراطية |
Asıl ilerleme, yeni tür bir filaman olan Filaflex ile tanıştırıldığımda oldu. | TED | الانفراج جاء عندما عرضت علي مادة "فيلفلاكس" وهي نوع جديد من الخيوط. |
Paleontolog olmanın en havalı yanlarından biri yeni tür bulduğunda, isim verebilmek. | TED | الآن، واحدة من الأشياء الرائعة كونك من علماء الحفريات وهو عند عثورك على نوع جديد يحق لك حينها تسميته، |
Evimizdeki yaşam çeşitliliği 100 binlik yeni tür listesinden daha çok. | TED | أنواع الحياة في منازلنا هي أكبر من قائمة تضم 100,000 فصيلة جديدة. |
Şey, burada olduğumuza göre, 20 yeni tür keşfettim | Open Subtitles | منذ وصولنا هنا اكتشفت 20 فصيلة جديدة |
Zuhur edecek olan yeni tür işler olacak ve bunlar bugün hayal bile edemediğimiz şeyler olabilecek. | TED | ستظهر أنواع جديدة من العمل، ولا يمكننا اليوم حتى تخيل هذه الأنواع الجديدة من العمل. |
Aslında yeni tür işler çıkaracaklar, yapmak istediğimiz yeni görev türleri, makineleşmenin ihtiyaç duyduğumuzu bilmediğimiz pek çok şey ortaya çıkarması gibi ve şimdi onsuz yaşayamamız gibi. | TED | سيتولد عنها أنواع جديدة من الأعمال، أنواع جديدة من المهام التي نرغب بالقيام بها، كما أن المهام الميكانيكية نتج عنها أشياء جديدة لم نكن نعرف أننا بحاجة لها من قبل، والآن لا يمكننا العيش بدونها. |
Şimdi, yuvarlak bir hesap yaptık ve tahmin ediyoruz ki sadece Hint Pasifiği'nde kabaca 2000 ilâ 2500 arasında yeni tür bulunmakta. | TED | لقد قمنا ببعض الحسابات، يمكننا التنبؤ أنه من الممكن أن يكون هناك 2000 إلى 2500 نوع جديد في المحيطين الهندي والهادئ وحدهما. |
30 yıllık Şerif'im, öfkeli hayvanlarla çok savaştım ama şimdi, yeni tür bir hayvanla karşı karşıyayız. | Open Subtitles | ثلاثون عاما وأنا أتعامل مع أشرس الحيوانات لكن الآن لدينا نوع جديد من الحيوانات |
Mısırı, çok daha hızlı büyütecek yeni tür bir gübre. | Open Subtitles | نوع جديد من السماد يفترض به أن يزيد سرعة نمو الذرة إلى الضعف |
Ve bizlerin yapmasını istediğim şey Afrika'yı bilgisayar içine koyup, düşünce, hayal üreten, yaratıcı olan ve bu gibi şeyleri yapan yeni tür bir bilgisayarla ortaya çıkmak. | TED | وما أود أن نقوم به ، هو وضع أفريقيا في الكمبيوتر ، والتوصل الى نوع جديد من الكمبيوتر من شأن هذا أن يولد الفكر والخيال ، أن تكون خلاقة واشياء من هذا القبيل. |
yeni tür bir gübre, buffalolardan elde edeceğiz. | Open Subtitles | هناك نوع جديد من الأسمدة خروج الجواميس |
yeni tür bir ırktan. | Open Subtitles | آه , إنه من نوع جديد من الأعراق |
yeni tür bir mermiye ihtiyacımız vardı. | Open Subtitles | ما كنا نحتاجه هو نوع جديد |
30'dan fazla yeni tür bulduk. | Open Subtitles | وجدنا أكثر من 30 فصيلة جديدة تماماً |
Her yeni tür, bir Kurucu Mutasyon ile başlar. | Open Subtitles | كل فصيلة جديدة تبدأ مع طفرة مؤسس |
Şimdi, Amazon ormanlarına gider ve bir ağacı ilaçlarsanız bir sürü böcek elde edebilirsiniz ama balıklar için, dünyada saatte yedi yeni tür bulabileceğiniz başka bir yer yok. | TED | إذا ذهبت إلى غابة الأمازون والضباب والشجر، قد تحصل على الكثير من الحشرات ولكن بالنسبة للأسماك، وهناك في أي مكان في العالم يمكنك الحصول على سبعة أنواع جديدة لكل ساعة من الوقت. |
Küvette üç yeni tür. | Open Subtitles | ثلاثة أنواع جديدة على طبق. |
yeni tür bir silah var. Elektrik altyapısını alt üst etti. | Open Subtitles | لديهم طائفة جديدة من الأسلحة سببت نبضًا كهربائيًّا مهولًا. |