"yer olduğunu" - Translation from Turkish to Arabic

• أنه مكان
• أن هذا مكان
• بأنه مكان
• أن هذا المكان
• أن هناك مكان
• أن المكان
• هي المكان
• مكان له
• مكان لي
• كان مكان
• عن الوضع
• أنه المكان
• أنّه مكان
• أنَّ هذا
• هي مكان

Oranın, çocuklar için popüler bir yer olduğunu öğrendim.
إنها محقة, لقد عرفت أنه مكان شعبي يذهب الأطفال إليه

Burasının çocukları getirmek için güzel bir yer olduğunu düşünmüyorum.
لا أعتقد أن هذا مكان رائع لإحضار الأطفال..

Fakat virüsün bırakılma nedenini bilmeden, burasının virüsü bırakmak için en mantıklı yer olduğunu
ولكنه لا يدرون ما المساعي خلف هذا الإطلاق إذا كيف أمكنه القول بأنه مكان منطقي

Hey ! Sana buranın iyi bir yer olduğunu söylemiştim.
هاى, أرأيت, لقد أخبرتك أن هذا المكان رائع

Senin gibi özel canlılara göre bir yer olduğunu söylesem ne derdin?
ما رأيك لو أخبرتك أن هناك مكان للمختلفين أمثالك؟

Ama sana bakınca kötü bir yer olduğunu anlıyorum.
ولكن نظرة واحدة لك واعلم أن المكان سيكون ساخن

Ben de bir aile yetiştirmek için ne kadar iyi bir yer olduğunu söylüyordum.
كنت أقول أنه مكان جيد لتبني أسره و هكذا.

Gerçe tüm reklamları arkadaşların topluca oturup eğlenebileceği bir yer olduğunu ima etse de.
على الرغم من أن الإعلانات, تقول أنه مكان لمجموعات الأصدقاء, لقضاء وقت طيب.

Maya'nın Rosewood'da en sevdiği yer olduğunu söylemiştim.
لقد أخبرته أنه مكان مايا المفضل في روزوود

Buranın güven içinde yaşayabilecekleri bir yer olduğunu düşünmeye ihtiyaçları var.
يجب أن يعرفوا أن هذا مكان آمن يمكنهم المجيء إليه

Yani buraya gelmek istemiyordun ama burasının seni dinleyebileceğim bir yer olduğunu düşündün.
ربما ستضطر للإصغاء إلي إذن أنت لم ترغبي أن تأتي إلى هنا لكنك اعتقدتِ أن هذا مكان

Cennetin tek bir yer olduğunu düşünmeyi bırakın.
يجب أن تتوقفا عن التفكير في النعيم بأنه مكان واحد.

Oranın ilk randevu için güvenli bir yer olduğunu düşünmüş.
لقد أحسّت بأنه مكان آمن لموعد أول

Ben inanıyorum ki eğitim, hoşgörü ve saygıyla burasının ışık dolu bir yer olduğunu herkese gösterebiliriz.
أن أؤمن بأنه بـ التعليم .. و التسامح و الإحترام يمكننا أن نُرى الجميع أن هذا المكان يملأه النور

İnancımızda güçlü kadınlara da yer olduğunu bilmek.
معرفة أن هناك مكان في عقيدتنا للمرأة القوية.

Buraya niye geldiğimizi hatırlayın çünkü her yerden daha iyi bir yer olduğunu düşünmüştük.
سبب قدومنا إلى هنا لأن لأننا كنا نعتقد أن المكان سيكون أفضل من أي مكان أخر

Muhteşem dönüşünden sonra Vegas'ın en iyi yer olduğunu düşündük.
نعم بعد عودتك فإننا نعتقد أن لاس فيغاس هي المكان الأمثل بالنسبة لك

Onu sevdiğimi ve şu anda buranın onun için en iyi yer olduğunu anlamalı.
يجب عليه ان يعرف بأني أحبه وهذا أفضل مكان له حاليا

Siz bana Santana ve benim için de bir yer olduğunu gösterdiniz.
لقد أظهرتما لي بأن يوجد مكان لي أنا و سانتانا أيضاً

Bu oteldeki barın gündelikçi* bir yer olduğunu sanıyordum .
أعتقد أن شريط الإستراحة في هذا الفندق كان مكان للعاهرة

Aşağının nasıl bir yer olduğunu bilemezsin, inan bana.
ليس لديك أدنى فكرة عن الوضع بالجحيم ، صدقني

Bulunduğun yer olduğunu, biliyor muydun?
هل تعلمين أنه المكان الذي أنت فيه.. ؟

Hayır. Ama çok parlak bir ışık olan bir yer olduğunu varsayıyorum.
لكنّني أفترض أنّه مكان فيه نورٌ ساطعٌ جدّاً

Böyle bi yer olduğunu bilmiyordum
أنا لم ألاحظ أنَّ هذا المكان ,لهُ وجود. إنهُ كذلك.

Nijo Dojo'nun harika ve eski gelenekleri olan bir yer olduğunu duydum.
سمعت أن نيجي دوجو هي مكان رائع ذو تقاليد قديمه