"yer vardır" - Translation from Turkish to Arabic

    • هناك مكان
        
    • يوجد مكان
        
    • مجالا
        
    ve o dedi ki, şey, sanırım hayattaki herşeyde dengeye yer vardır. TED ولقد قال، حسناً، أخمّن أن لكل شئ في الحياة، هناك مكان للإتزان.
    Göl kıyısında bir yer vardır. İlk buluşmamızda oraya gitmiştik. Open Subtitles هناك مكان بالقرب من البرْكة، حيث قضينا فيه موعدنا الأول
    "Ah, Elsa. Mutlaka gidilecek daha iyi bir yer vardır." Open Subtitles "آه، يا إلسا، لابد أن هناك مكان أفضل نذهب إليه"
    Ölümün çağrısını işitince... gittiği gizli bir yer vardır. Open Subtitles وعندما يسمع النداء يوجد مكان سري الذي يقصده
    Eminim ki işte de dergi okumak için bir yer vardır. Open Subtitles أنا اراهن على انه يوجد مكان لقرائة المجلة في العمل
    Minibüste yüz milyonu saklayacak bolca yer vardır. Open Subtitles هذا مجالا واسعا لتخبئة مئات من الملايين في شاحنة.
    Belki de gitmek istediğin bir yer vardır. Open Subtitles لَرُبَّمَا هناك مكان ما أنت سَتُريدُ الذِهاب اليه.
    "Cennette, içtenlike pişmanlık duyanlara yer vardır" Open Subtitles سيكون هناك مكان في الجنة للتائب الصادق أكبر من مكان 100 رجل صالح
    Umarım, gizlice buluşabileceğimiz bir yer vardır. Open Subtitles أتمنى أن يكون هناك مكان يمكننا أن نتقابل فيه سراً
    Belki de spor panomda yer vardır. Open Subtitles ربما يكون هناك مكان على جدار الجوائز الرياضية
    Dünyadaki her kasaba ve şehirde bilge adamların bir araya geldiği bir yer vardır. Open Subtitles في كل مدينة و قرية حول العالم هناك مكان لتجمع الحكماء به
    Tibet'in en uzak köşelerinden birinde bu efsanenin gerçeğe dönüştüğü bir yer vardır. Open Subtitles في أحد مناطق التبت الابعد هناك مكان حيث الأسطورة تشكلة.
    Bu dünyada da insanın kalbinde de intikam için yer vardır. Open Subtitles هناك مكان في هذا العالم ومكان في قلب الإنسان للإنتقام
    Eminim gitmek isteyeceğin başka bir yer vardır. Yok. Open Subtitles أنا متأكد أن هناك مكان آخر، تريدين أن تكونِ به
    Eminim Rivas'daki bazı işlerde bana da yer vardır. Open Subtitles أنا متأكدة من أن هناك مكان لي في بعض أعمال ريفاس.
    Geometri, cebir ve topolojideki bu görüye göre her şeyin kesiştiği bir yer vardır. Open Subtitles في علم الهندسة، علم الجبر وفي علم التوضع هناك مكان تتشابك فيه جميعها
    Seyahat edeceksek gidilecek tek bir yer vardır. Open Subtitles إذا كنا مسافرا ، هناك مكان واحد فقط للذهاب.
    Umarım bunu yapan biri için cehennemde özel bir yer vardır. Open Subtitles أتمنى أن يكون هناك مكان خاص في الجحيم، للأشخاص الذين يقومون بمثل هذا العمل
    Zaman yolcusuyken asla gitmemen gereken bir yer vardır. Open Subtitles عندما تكون مسافراً في الزمن يوجد مكان واحد يجب ألاّ تذهب إليه أبداً
    - Belki güncellenmiş bilgilerini bulabileceğin bir yer vardır. Open Subtitles حسناً، ربما يوجد مكان يمكنك الحصول على معلومات محدثه منه.
    Kuzeybatısında kalan bir yerde de halkımın Aç Adam Vadisi dediği yer vardır. Open Subtitles وبمكانِ ما في الجزء الشمالي الغربي منها يوجد مكان يسميه قومي "وادي الجوعى"
    Derler ki, her zaman gelişim için bir yer vardır. Open Subtitles لكن , هناك دائما مجالا للتحسين

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more