"yerden bir" - Translation from Turkish to Arabic

    • من مكان
        
    • من على الأرض
        
    Bir yerden bir yere gitmek insanlarla tanışmak, serüven yaşamak. Open Subtitles التنقل من مكان إلى مكان .. أقابل الناس .. مغامرات
    Buradan dışarı çıkıyor ve arabamıza biniyoruz ve bir yerden bir yere gidiyoruz. TED فما يحدث هو اننا نستخدم السيارات ومن ثم نقود سياراتنا من مكان الى مكان
    Biryerlerden geliyoruz ve umut dolu geziyoruz her zaman bir yerden bir yere. TED لقد أتينا من مكان ما ونسافر على أمل كل الأوقات، نذهب بإتجاه أماكن جديدة.
    Sizi gaz ile dolduruyor ve yerden bir balon gibi havalanmanızı sağlıyor. Open Subtitles تملؤك بالغاز و الغاز يتجمع بداخلك فيرفعك من على الأرض في الحال كالمنطاد
    Ben Marge Simpson'um. yerden bir şey yeme. Open Subtitles "أنا (مارج سمبسون)، لا تأكل من على الأرض"
    hala bir buz parçasının üstündesinizdir, hala güneş ışığı alabilirsiniz, ve hala, bir yerden bir diğerine giderken hayattasınızdır. TED فستكون على قطعة من الجليد و تصلك أشعة الشمس ومازال بإمكانك البقاء حيا عند إنتقالك من مكان لآخر
    Yani bu bir yerden bir yere uçabilen, tatlı suya sahip yüzen bir ada. TED لذا هي جزيرة طافيه تحتوى على مياه، مياه عذبه والتي يمكن أن تطير من مكان إلى آخر
    Bir yerden bir yere gitmek için bindiğimiz şey. Zamandan tasarruf ediyoruz. Open Subtitles هذا الشئ الذي تركبيه فيأخذك من مكان لأخر في وقت اقصر
    Bir ışık dönemeci var ve bir yerden bir yere gitmenizi sağlıyor. Open Subtitles إنها تصنع انحناءً للضوء فتنتقل أنت من مكان لآخر ، من عالم لآخر لو أردتَ ذلك
    Anneme bir yerden bir kartpostal göndersem. Open Subtitles أعتقد انني سأرسل الى امي بطاقة بريدية من مكان ما
    Bir yerden bir diğerine geçiş mümkündür. Open Subtitles من المُحتمل أن تتبعي أحد الممرات من مكان إلى آخر
    Bir yerden bir yere bu kadar belirsiz bir geçiş yapmak? Open Subtitles ..هذا النوع من التداخل السلس من مكان نحو آخر
    Her şey bir yerden bir yere neden farklı oluyor bilmiyorum. Open Subtitles حتى أبسط الاشياء كحبوب الفطور لا أعرف لماذا طعمها يختلف من مكان لآخر
    Bir cismi bir yerden bir başka yere göndermeye mi çalışıyordu? Bu doğru. Open Subtitles هو يحاول إرسال أجسام فعلية من مكان لآخر ؟
    tatlım, Tanrı bize bir yerden bir bebek gönderecek. Open Subtitles العسل، والله هو بصدد ارسال لنا طفل من مكان ما.
    Bir yerden bir yere uçar. Open Subtitles سافرت جوا من مكان الي اخر وتطلب الاحترام
    Ve bu yolların bir çoğunun hayvanların bir yerden bir yere giderken kullandığı yollara denk gelmesi rastlantı değildir. Open Subtitles وليس صُدْفة‏ أن العديد منهم يعبرون خلال الطرق التى تستخدمها الحيوانات للتنقل من مكان لأخر

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more