"yere bırak" - Translation from Turkish to Arabic

    • أنزل
        
    • اخفض
        
    • أرضاً
        
    • إرمي
        
    • أخفض
        
    • أنزلني
        
    • القي
        
    • ألق
        
    • ارم
        
    • أنزله
        
    • اُترك
        
    • فقط ضع
        
    • ضعه جانبا
        
    • ضعه على الأرض
        
    • ضعيها في الأرض
        
    Hayır, lütfen. Sopayı yere bırak. Bırak onunla konuşayım. Open Subtitles لا, رجاءاً, أنزل الهراوة دعني أتحدث إليه
    Lütfen, yeterince kan aktı zaten. Silahını yere bırak. Lütfen. Open Subtitles رجاءً، أريقت دماء كفاية، أنزل سلاحك، إذا سمحت.
    Silahını yere bırak. Open Subtitles أنت اخفض السلاح
    Beni yere bırak, Çavuş. - Artık taşımana gerek yok. Open Subtitles يمكنكِ وضعي أرضاً أيّها الرقيب ليس عليك حملي بعد الآن
    Bıçağı yere bırak. Bitti artık. Open Subtitles . إرمي السكين , لقد إنتهي الأمر
    Silahını yere bırak, ellerini kaldır. Her şey bitti, dostum. Open Subtitles أخفض سلاحك و أرفع يديك للأعلى انتهى الأمر يا رجل
    Beni yere bırak, tanrı aşkına nefes alamıyorum. Open Subtitles لا أريد الرسم , أنزلني لا أستطيع التنفس بحق الله
    Lütfen, yeterince kan aktı zaten. Silahını yere bırak. Lütfen. Open Subtitles رجاءً، أريقت دماء كفاية، أنزل سلاحك، إذا سمحت.
    Lütfen, yeterince kan aktı zaten. Silahını yere bırak. Lütfen. Open Subtitles رجاءً، أريقت دماء كفاية، أنزل سلاحك، إذا سمحت.
    Silahını yere bırak.Silahını yere bırak. Open Subtitles ضع المسدس بالأسفل ضع المسدس بالأسفل أنزل مسدسك!
    Şimdi silahlarını yere bırak. Open Subtitles اخفض سلاحك الآن
    Şimdi silahlarını yere bırak. Open Subtitles اخفض سلاحك الآن
    Hadi, lütfen silahı yere bırak, tamam mı? Open Subtitles حقيقةً ، كان ينبغي عليّ فعل ذلكَ مسبقاً هيا ، فقط أرجوك ضع المسدس أرضاً حسناً ببطء
    Silahını yere bırak ve ellerin havada içeri gel. Open Subtitles ألقِ سلاحك أرضاً وادخل المطعم ويداك مرفوعتان فوق رأسك.
    O silahı hemen yere bırak. - Tamam, Frank. Open Subtitles إرمي سلاحك على الأرض - حسناً يافرانك -
    Aynen böyle. Yavaşça. Silahını yere bırak. Open Subtitles هذا صحيح بكل هدوء ، أخفض سلاحك
    Kodumun lanet sapığı, yere bırak beni. Open Subtitles أنزلني إلى الأسفل أيها المجنون الملعون
    Silahını yere bırak yoksa işini bitiririm. Silahı yere bırak! Open Subtitles القي بسلاحك او ساقتلك الان القي بسلاحك
    Oh, hey, Memur bey. Silahını yere bırak. Open Subtitles ــ مرحباً أيها الشرطي ــ ألق السلاح
    silahı yere bırak! Open Subtitles ارم المسدس على الأرض!
    Onu yere bırak! yere bırak! Hayır, hayır! Open Subtitles ضعه أرضا، أنزله أنت عليك طرحه أرضا لا، لا أنا سوف أقتلك سوف أقتلك إنه منظر شنيع في ذلك المنزل
    Silahı yere bırak. Silahı yere bırak, orospu çocuğu! Open Subtitles اُترك سلاحك اُترك سلاحك يا لعين
    Adamı koltukla birlikte yere bırak. Open Subtitles فقط ضع الرجل والمقعد على الأرض
    yere bırak! Open Subtitles ضعه جانبا ضع ذلك المسدس اللعين جانبا
    Silahın kime ait olduğu umurumda değil. Sadece onu yere bırak. Open Subtitles لست مهتماً بصاحب السلاح فقط ضعه على الأرض
    Onu yere bırak. Open Subtitles ضعيها في الأرض.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more