"yeri ve zamanı" - Translation from Turkish to Arabic

    • وقت ومكان
        
    • الوقت والمكان
        
    • الوقت أو المكان
        
    • زمان ومكان
        
    • الوقت و المكان
        
    • أين و متى
        
    • متى وأين
        
    • المكان و الزمان
        
    • بالمكان والزمان
        
    • التوقيت و المكان
        
    • الزمان و المكان
        
    • الزمان والمكان
        
    • وقت و مكان
        
    • مكان وزمان
        
    • بالزمان والمكان
        
    İnanıyorum ki... ..her şeyin yeri ve zamanı vardır. Open Subtitles .. الآن أعتقد بأن هناك وقت ومكان لكل شىء
    yeri ve zamanı değil biliyorum ama birine anlatmak zorundaydım. Open Subtitles أنه ليس الوقت والمكان ولكن عليً أن أخبر أحدً بالحقيقة
    - Ben, yeri ve zamanı değil! - Geri çekil. Sakinleşmen gerekiyor. Open Subtitles "هذا ليس الوقت أو المكان المناسب يا "بين- أبقي بالخلف و اهدئي-
    Her işin bir yeri ve zamanı vardır. Bu gece şunu söyleyebilirim. Open Subtitles أنت تعلمين بأن هناك زمان ومكان للعمل والليلة أريد القول فقط بأن
    yeri ve zamanı belirle dostum. Open Subtitles الوقت و المكان , يا طفل , الوقت و المكان
    Olacağım yeri ve zamanı biliyorsunuz. O yüzden silahlarımı kaybedebilirim. Open Subtitles ، تعرفون أين و متى سأكون أنا عُرضة لأن أفقد أسلحتي
    Sosyal medyada bir şey paylaşıyorsunuz, yanıtlardan birinde tecavüze uğrayacağınız yazıyor, oğlunuzun izleyeceği ve hatta yeri ve zamanı. TED وتنشرين شيئًا عبر وسائل التواصل الاجتماعي، وفي المقابل، يقال لك بأنك ستغتصبين، وسيشاهد طفلك ذلك بتفاصيل متى وأين.
    Tayfanın moralini dikkate almanın yeri ve zamanı var. Open Subtitles هناك وقت ومكان لأخذ معنويات الطاقم بعين الإعتبار
    Makinelerinde bir yeri ve zamanı var, fakat günün sonunda savaşları, botları giyen insanlar kazanır. Open Subtitles هناك وقت ومكان للآلات ولكن في نهاية المطاف فهي تخدم الأرض التي تفوز بالحرب
    Güç gösterisinin ve diklenmenin yeri ve zamanı var. Open Subtitles هنالك وقت ومكان للثناء وابراز عضلات صدرك
    Bunun yeri ve zamanı olduğunu düşünmüyorum. Open Subtitles ـ لا أعتقد إنهُ الوقت والمكان المناسبين حقاً؟
    yeri ve zamanı sen belirle. Open Subtitles أعطني الوقت والمكان المناسب، وإن قمت بالهجوم قبل المبادلة.
    Biliyorum, aah... tam yeri ve zamanı değil, ama annen hakkında bazı haberlerim var. Open Subtitles أعلم بأنّ هذا ليس الوقت أو المكان المناسب لكن لديّ أخبار بشأن أمّك.
    Konuşmanın yeri ve zamanı değil. Open Subtitles - هذا ليس الوقت أو المكان المناسب للكلام
    Nezaket ile adaletin bir yeri ve zamanı olabilir ama bu kesinlikle değil. Open Subtitles قد يكون هناك زمان ومكان للطيبة والعطف، لكن لا هذا الزمان ولا المكان.
    yeri ve zamanı biliyordum ama tren bana da sürpriz oldu. Open Subtitles . اعرف الوقت و المكان . ولكن القطار , كان مفاجئة كبيرة
    Benim çocukları hazırlayacağım, General. Sadece yeri ve zamanı söyleyin. Open Subtitles سأجعل رجالي جاهزين جنرال فقط أخبرني أين و متى
    yeri ve zamanı söylediğimde, insanlar gelir. Open Subtitles أنت فقط قل متى وأين ,والناس ستأتي
    yeri ve zamanı söyleyin yeter. Open Subtitles عليك فقط بتحديد المكان و الزمان
    Bu telefon yanında dursun. yeri ve zamanı bildireceğim. Open Subtitles -أحتفظ بالجوال،وسـارسل رسالة بالمكان والزمان
    Volkov, Berlin'in yeri ve zamanı hakkında bilgi aldığında bana bildir. Open Subtitles أخبريني عندما يحصل فولكوف على التوقيت و المكان لبرلين
    Hayır, hayır, hayır-- sadece yeri ve zamanı ver. Open Subtitles لا، لا، لا حددي فقط الزمان و المكان
    Hayır, araç ayarladım, yeri ve zamanı için seni ararım. Open Subtitles كلا، لدي سيارة، سأتصل بك وأبلغك عن الزمان والمكان لاحقاً.
    Kestirmeyi herkes sever, ama her şeyin yeri ve zamanı vardır. Open Subtitles الكل يحب الغفوه لكن هناك وقت و مكان للغفوه
    Evet, her şeyin yeri ve zamanı vardır. Open Subtitles نعم ، هناك دائما مكان وزمان مناسب لكل شئ
    Ama yüz yüze konuşmalıyız. Sana yeri ve zamanı bildiririm. Open Subtitles يجب أن تكون هذه محادثة شخصية سأخبرك بالزمان والمكان

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more