Bütün yerleşimciler ve askerler bu şekilde davranmıyor. | TED | لكن ليس كل المستوطنين والجنود يتصرفون بهذه الطريقة. |
Eski yerleşimciler, şehir dışındaki sert iklim koşulları için yük hayvanı kullanmanın gerekli olacağını düşünmüşler. | Open Subtitles | المستوطنين الأوائل احتاجوا وحوش قوية مناسبة بشكل أفضل للمناخ القاسي في المناطق النائية |
yerleşimciler sahte miydi? | Open Subtitles | هل كان المستعمرين مجرد تلفيق؟ يا رجل، لم اذعر لهذه الدرجة |
O yerleşimciler kimsenin onları rahatsız etmesini istemediyse bu kadar güzel bir yeri yurt edinmemeliydiler. | Open Subtitles | إن لم يرغب اولئك المستعمرين من احد إزعاجهم فلم يجدر بهم إختيار مكان جميل كهذا للعيش |
İlk yerleşimciler geldiğinde gördükleri karşısında hayrete düşmüş olmalılar. | Open Subtitles | عندما وصل المستوطنون الأوائل، لابد وأنهم أذهلوا بما رأوه. |
Bu dünyada, ilk yerleşimciler ona, "Kristal Festival" adını verdiler. | Open Subtitles | وفي هذا العالم، أطلق عليه المستوطنون الأوائل اسم الوليمة الكريستالية هل تعرف بم أسميه أنا ؟ |
Buraya yeni yerleşimciler ve genç aileler yollamak için bu fırsatı kullanmak da sizlere düşüyor! | Open Subtitles | دوركم جميعاً الآن هو استغلال هذه الفرصة وإرسال مستوطنين جدد وعائلات من الشباب |
- Orada yerleşimciler var mı? | Open Subtitles | ألدينا مستوطنين هناك؟ |
eyalet milisleri ve sınırdaki yerleşimciler arasında çıkan çatışmada iki yerleşimci hayatını kaybetti. | Open Subtitles | مناوشات بين جنودالولاية و مستوطنون الحدود نتج عنها خسارة إثنين من المستوطنين |
Her hafta Charles Stuart'ın zulmünden kaçmak için her şeyi göze almış yeni yerleşimciler geliyor. | Open Subtitles | المستوطنين الجدد يصلون كل أسبوع يائسون لايجاد مهرب من بطش تشارلز ستيورات |
Sanki bizler Amerika yerlileriyiz, onlar da beyaz yerleşimciler. | Open Subtitles | الأمر يبدو وكأننا هنود، وهم المستوطنين البيض، |
Onlar yerleşimciler insan mutluluk sırrı kırık belirtiyorlar. | Open Subtitles | يقولون بأن المستوطنين قد إكتشفوا سر سعادة البشر |
Çabucak, yerleşimciler ve askerlerin onları nasıl istismar ettiğiyle ilgili oldukça rahatsız edici görüntüler almaya başladık. | TED | سريعا جدا, بدأنا الحصول على صور مزعجة للغاية حول الاعتداء الممارس من طرف المستوطنين والجنود . |
İlk yerleşimciler buralarda gömülü. | Open Subtitles | المستعمرين الاوال- دفنوا هنا |
Fakat yüzlerce yıl önce, ilk yerleşimciler için öyleydi. | Open Subtitles | قبل مئات السنين، حين وصل أول المستوطنون إلى هنا |
Tepede yaşayan yerleşimciler bazen tüccar, vb insanları kaçırırlar | Open Subtitles | المستوطنون الذين في التلال يخطفون الناس أحياناً عادةرجالالأعمال... |
yerleşimciler ilk indiğinde, | Open Subtitles | حين وصل المستوطنون لأول مرة |