"yerleştirilmiş" - Translation from Turkish to Arabic

    • مزروعة
        
    • زرعت
        
    • موضوعة
        
    • زرع
        
    • وضعه
        
    • مزروع
        
    • وُضعت
        
    • تم وضع
        
    • زرعها
        
    • زَرعتْ
        
    • دسها
        
    • وضع في
        
    • وضعت في
        
    • ما وضعهُ في
        
    • لو أن لديهم
        
    Dişine yerleştirilmiş küçük kablosuz vericiyi gördüğümde nasıl şaşırdığımı düşünün. Open Subtitles تصور مفاجئتي عندما وجدت آداة صغيرة لاسلكية مزروعة في ضرسه
    Çünkü içine yerleştirilmiş bir güvenlik faktörü var. Open Subtitles لأنه وكما ترى، لديه عوامل أمان مزروعة بداخله
    Onu fırlatmışlar mı, yoksa önceden arabaya mı yerleştirilmiş? Open Subtitles هل ألقوا بها أم كانت قد زرعت فى وقت مبكر ؟
    Festival, büyük kazıkların üzerine yerleştirilmiş levhalar olan atölyede gerçekleşmişti. Open Subtitles عقد الإحتفال في الورشة, على ألواح طويلة موضوعة على حوامل
    Bir nevi organik, esnek bir boru omurgası boyunca yerleştirilmiş. Open Subtitles يبدو كم لو انه انبوب عضوي ومرن زرع بالظبط على العمود الفقري
    Kamerası üzerine yerleştirilmiş küçük bir çıkartma görebilirsiniz. TED يمكنكم رؤية وجود لاصق. تم وضعه لتغطية الكاميرا.
    beşiğine yerleştirilmiş çok yönlü bir... mikrofonla onu gözetim altında tutuyorum. Open Subtitles انا اراقبه عن طريق مكبّر صوت متعدّد الاتجاهات متقدّم مزروع في سريره.
    Hızlı hareket eden uçaklara ve füzelere saatler yerleştirilmiş, ve uzak mesafelere oldukça yüksek hızlarda seyahat etmişlerdir. Open Subtitles وُضعت ساعات على متن طائرات و سفن صواريخ تتحرك بسرعة و لقد قطعوا مسافة معينة بسرعة كبيرة جداً
    Eğer bir bomba yerleştirilmiş olsaydı, durdururdun. Open Subtitles لو كان هناك قنبلة مزروعة ألم تكون لتوقف الاحتفال
    Tamam, cerrahi olarak yerleştirilmiş besleme tüpleriyle besleniyor, ...o zaman normal giriş kapalı. Open Subtitles ويجري تغذيتها من خلال أنابيب مزروعة جراحياً لذا المدخل الطبيعي مغلق
    Hafıza belleği kafatasıma yerleştirilmiş korteks'ten alınan telemetri video ve sesleri, kanıtları ve duruşmaları kaydetmek için yapıldı. Open Subtitles حزمة ذاكرة مزروعة في جمجمتي وتسجّل من صوت وصورة من لحائي كي تستخدم كدليل في المحاكمات
    Onun düşüncesine göre, yani tahminine göre, bu ikinci düzenek, muhtemelen binanın içine yerleştirilmiş. Open Subtitles الأداة الثانية، فى ظنه من المحتمل أنها زرعت فى البناية
    Bomba bir tek orada yerleştirilmiş olabilir. Open Subtitles ذلك المكانُ الوحيدُ الذى من الممكن ان تكون القنبلة قد زرعت فية
    Sadece sanatasalca yerleştirilmiş boya birikintileri vardı TED كان هناك فقط قليل من النقاط موضوعة بشكل فني على اللوحة
    yapay bir elektrik alanı oluşturmak için bir alan jeneratörüne eklenen harici olarak yerleştirilmiş transdürler kullanılır. Hücresel uzay istasyonu TED الحقول المعالجة للورم تستعمل محولات طاقة موضوعة خارجيا موصولة بموّلد حقل لتخلق حقل كهربائي اصطناعي في محطة الفضاء تلك.
    İlk önce, yerleştirilmiş tek bombanın bütün kovan gemisini yok edebilmesinin yeterli olduğu gibi pervasız ihtimale bir saniye kendimizi kaptıralım. Open Subtitles لنفترض ولو للحظة واحدة أنكم تستطيعون... زرع متفجّرة واحدة تكفي لتدمير مركبة خلية بكاملها
    Muhtemelen tahrip edilemez. -Bu tüm iskeletine ameliyatla yerleştirilmiş birşey olmalı. Open Subtitles وهو متعمق فيه , من الواضح انه تم وضعه بواسطة عملية جراحية
    beşiğine yerleştirilmiş çok yönlü bir... mikrofonla onu gözetim altında tutuyorum. Open Subtitles انا اراقبه عن طريق مكبّر صوت متعدّد الاتجاهات متقدّم مزروع في سريره.
    Ceset dikkatlice ve saygıyla yerleştirilmiş. Kolun ve bacağın yerleşimine bak. Open Subtitles وُضعت الجثة بحذر وإحترام، أترى وضعية الذراعين والساقين؟
    Yukarıda yolun tam sonunda, bir bomba patladı. Binaya yerleştirilmiş bombalar olduğunu sandık." Open Subtitles فى آخر صعود لنا تفجرت قنبلة لقد فكرنا أنه تم وضع قنابل فى المبنى
    O hastanın kafasına 20 yıl önce yerleştirilmiş titanyum çivi. Open Subtitles هذه شريحة تيتانيوم تم زرعها بمريضك منذ 20 عاماً
    Sanki fünyeleri varmış gibi, evet, fünye, binayı yıkmak için yerleştirilmiş, Bum, Bum Bum! Open Subtitles هي كما لو أنَّ كان هناك مفجراتَ، زَرعتْ في البنايةِ...
    Komploydu. Arabamdaki ve soyunma odasındaki uyuşturucular önceden yerleştirilmiş. Open Subtitles لقد تم الايقاع بي المخدرات في السيارة وفي غرفة تغيير الملابس تم دسها
    İyi yerleştirilmiş bir çöp tenekesini geçemezsin. Open Subtitles حسنٌ،لا يمكنك التغلب على مكب قمامة وضع في مكانه الصحيح
    Babası öldürüldükten üç yıl sonra, bir yıllığına bir kuruma yerleştirilmiş. Open Subtitles بعد ثلاث سنوات من مقتل اباها لقد وضعت في رعايه صحية لاكثر من سنه
    Fakat Spears'ın arabasına yerleştirilmiş. Open Subtitles لكن شخصٌ ما وضعهُ في سيارة (سبيرز)
    Sanki genlerine kullanım kılavuzu yerleştirilmiş. Open Subtitles كما لو أن لديهم كتاب إرشادات بجيناتهم

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more