Basitçe burnunuz ve ağzınıza gelecek şekilde yerleştirip, nefes alın. | Open Subtitles | يَضِعُ القناعُ ببساطة على كَ الأنف والفَمّ ويَتنفّسانِ عادة. |
Artık, laparoskopinin tersine iğneyi tam olarak istediğiniz yere yerleştirip tüm yol boyunca geçirebiliyorsunuz ve geçtiği yerleri takip edebiliyorsunuz. | TED | والآن , على النقيض من المنظار, يمكنك وضع الإبرة بدقّة في آلتك, ويمكنك تمريرها من خلالها واتباعها في ذلك المسار. |
Fakat ben bir elektrot yerleştirip "Oraya git" diyemem. | TED | ولكن لا يمكنني وضع قطبِ كهربائي وأطلب منه التحكم به. |
Mohammed küveti enkazın tepesine yerleştirip çocuklarına her sabah köpük banyosu yaptırmaya başlamış. | TED | وضع محمد حوض الاستحمام فوق أنقاض منزله و بدأ يجعل أولاده يتسحموا فيه كل صباح. |
Hedefiniz iş için telsiz taşıyorsa, böceği pile yerleştirip onları değiştirerek tek taşla iki kuş vurabilirsiniz. | Open Subtitles | إذا كان هدفك يرتدي راديو للعمل ستتمكن من نيل عصفورين بحجر بتزويدها بتشغيل تلقائي |
Hedefiniz iş için telsiz taşıyorsa, böceği pile yerleştirip onları değiştirerek tek taşla iki kuş vurabilirsiniz. | Open Subtitles | إذا كان هدفك يرتدي راديو للعمل ستتمكن من نيل عصفورين بحجر بتزويدها بتشغيل تلقائي |
Bu kişi, Emily tökezlesin diye süpürgeliğe bir vida yerleştirip ip gerdi. | Open Subtitles | انا أقول ان هذا الشخص قد وضع مسمار فى ترابزين السلم وقد ثبت فيه سلك من الناحية الأخرى لتتعثر السيدة فيه |
Beynine farklı düşünceler yerleştirip, aslında var olmayan şeyleri görmeni sağlar. | Open Subtitles | وضع أفكار في رأسكِ يجعلكِ ترين أموراً غير موجودة |
Görünüşe bakılırsa, bunu elektronik panelin üzerine yerleştirip birkaç kez çevirdiğinde direksiyonun başına geç. | Open Subtitles | على ما يبدو حين يتم وضع هذه على قفل إلكتروني و تتم إدارته بضعة مرّات |
Kulübe dinleme cihazları yerleştirip kendi kuyularını kazmalarını istiyorum. | Open Subtitles | أريد وضع أجهزة تنصت بالنادي و جعلهم يجرمون أنفسهم. |
Eczanelerin çevrelerine adamlarımızı yerleştirip bize gelmelerini saplarız. | Open Subtitles | إنّ بإمكاننا وضع جماعتنا خارج الصيدليّات المحليّة، ونجعلهم يأتون إلينا. |