"yerleştirmek" - Translation from Turkish to Arabic

    • زرع
        
    • لوضع
        
    • لزرع
        
    • زراعة
        
    • تزرع
        
    • لتضع
        
    • ليضع
        
    • بزرع
        
    • وزرع
        
    • ليزرع
        
    • وضعهم
        
    Bombaları yerleştirmek için kullandığınız şey bu. Open Subtitles هذه هيَ الطريقة التى إعتدت بها زرع القنابل.
    Bomba yerleştirmek, Creevy'nin birçok berbat planından biriydi. Open Subtitles زرع قنبلة كانت واحدة فقط من قرارات كريفي السيئة
    Bu şekilde tutuklanmalarınızı perspektife yerleştirmek için bir fırsatınız olmaz. Open Subtitles و لن تنال فرصة بتلك الطريقة لوضع إعتقالاتك بالسياق الصحيح
    O yüzden daha etkileşimli bir hâlini yaptım ve 3B alana yıldızları yerleştirmek için, onların ders esnasında zamandaki yerlerini kullandım ve birkaç basit yazılım ve bir Kinect ile derse girebiliyorum. TED لذلك صنعت نسخة أكثر تفاعلا، وطريقة القيام بذلك هي استعمال موضعها الزّمني في المحاضرة لوضع هذه النجوم في فضاء ثلاثيّ الأبعاد، و بمساعدة برمجيّة خاصّة وكنيكت، أستطيع أن أخطو إلى داخل المحاضرة.
    Evinde böcek yerleştirmek için çok yer var. Open Subtitles هناك الكثير من الأماكن لزرع أداة تنصت في منزله
    Beyin sapına bu kadar yakın bir yere elektronik mikroçip yerleştirmek çok teh... Open Subtitles سيدي ، زراعة رقاقة إلكترونية بهذا القرب من جذع دماغها هذا خطر جداً
    Hükümet zihinlerimize, kafamızın içine... çipler yerleştirmek istiyor. Open Subtitles الحكومة تحاول أن تزرع شريحة في عقولنا في رؤوسنا
    Kendini, diski Ana Kumanda'nın kalbinin içine yerleştirmek için adamanı istiyorum. Open Subtitles كرس كل مجهودك لتضع هذا القرص داخل قلب... برنامج التحكم الرئيسي
    Çıkmadan bir bardak su ister, böylece ilk kamerayı yerleştirmek için dikkat dağıtmış olur. Open Subtitles وخلال مباشرة عمله يطلب كوب ماء أو أي إلهاء ليحصل على بعض الوقت ليضع الكاميرا الأولى
    En iyi şansımız, belki de tek şansımız birini çetenin içine yerleştirmek. Open Subtitles ورقتنا الأفضل ، وربما الوحيده بزرع أحدهم من الداخل فقد يتكلم القناص في أي وقت
    Bir çeşit hatırayı silmek ya da başka birini yerleştirmek için mi tutuldunuz? Open Subtitles نعلم أنه قد تم التعاقد معك لمسح ذاكرة أو زرع واحدة ، أليس كذلك ؟
    Şimdi bir dakikanızı ayırın ve önümüzdeki en sağlam ve ihtiyatlı yolun, önerilenin, bu teknolojiyi direkt olarak beyinlerimize yerleştirmek olduğunu değerlendirin. TED الآن خذوا لحظة للتفكير أن الطريق الوحيد الآمن والحكيم للأمام، الذي يُنصح به، هو زرع هذه التكنولوجيا مباشرةً في أدمغتنا.
    Buna sahte kanıt yerleştirmek bile denilmez aslında. Onu iade etmiş olacağız. Open Subtitles هذا لن يكون زرع أدلة حتى نحن سنعيدها
    Yapay zeka bir kutuya komutları yerleştirmek için kullanılırdı. TED لقد استخدم الذكاء الصناعي لوضع أوامر في صندوق مغلق.
    Şimdi, sonsuz yolculu sonsuz otobüs ilk bakışta gece müdürünün kafasını karıştırır ama gece müdürü her yeni kişiyi yerleştirmek için bir yol olduğunu fark eder. TED أربكت الحافلة اللانهائية وركابها اللانهائيون المدير الليلي في بداية الأمر لكنه أدرك أن هناك طريقة لوضع كل شخص جديد.
    Ve sen bu tip beyinleri cyborglara yerleştirmek için benim laboratuvarı kullanmayacaksın. Open Subtitles و أنتِ لن تقومي بإستخدام مختبري لوضع هذ ا النوع من الدماغ في إنساني الآلي
    Böceği yerleştirmek için dişini çıkartmak zorundaydı. Open Subtitles كان عليها إزالة الغطاء تماماً لزرع ذلك الشئ
    Şirketin göğsüme bir bomba takıp beni virüs yerleştirmek için kullandın şimdi de o virüsü nasıl durduracağımı söyleyeceksin. Open Subtitles شركتك وضعتْ قنبلة حول صدري واستغلّتني لزرع فيروس، فيروس ستخبرني: كيف يُمكن أن نوقفه؟
    Beyin sapına bu kadar yakın bir yere elektronik mikroçip yerleştirmek çok teh... Open Subtitles سيدي ، زراعة رقاقة إلكترونية بهذا القرب من جذع دماغها هذا خطر جداً
    Hükümet zihinlerimize, kafamızın içine... çipler yerleştirmek istiyor. Open Subtitles الحكومة تحاول أن تزرع شريحة في عقولنا في رؤوسنا
    Kendini, diski Ana Kumanda'nın kalbinin içine yerleştirmek için adamanı istiyorum. Open Subtitles كرس كل مجهودك لتضع هذا القرص داخل قلب... برنامج التحكم الرئيسي
    Kamyonu su dağıtıcısı kılığına girip kamerayı yerleştirmek için kullandı. Open Subtitles اخذها لإنتحال شخصية رجل توصيل وزرع الكاميرا في مكان ما
    Yenileriyle tam olarak aynı vanaları edinirse onları yerleştirmek için gereken zamanı olurdu. Open Subtitles ولو أنه أمتلك صمامات بنفس مواصفات الصمامات الجديدة سبكون بحوزته وقت كافى ليزرع المتفجرات بداخلهم
    60 yıllık araştırmalar şunu gösteriyor: Çocukları ailelerinden ayırmak ve büyükçe kurumlara yerleştirmek sağlıklarını ve gelişimlerini ciddi olarak tehlikeye atıyor. Bu özellikle de bebekler için geçerli. TED ستون سنة من الأبحاث أثبتت أن فصل الأطفال عن عوائلهم و وضعهم في مؤسسات كبيرة تلحق ضررًا بالغًا بصحتهم و نموهم، خصوصًا لدى الأطفال الرضّع.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more