Balon katater yerleştirmek için bebeğinizi | Open Subtitles | شق بطن طفلكِ لإدخال قسطرة كالبالون |
Bu adamlarımdan birini yerleştirmek için bir fırsat John, Bu; | Open Subtitles | جون), هناك نافذة لإدخال أحد رجالنا) في العملية الأمريكية |
Karısının küllerini yerleştirmek için deliler gibi minyatür bir anıt mezar yapmaya başladı. | Open Subtitles | انه مهوس ببناء ضريح صغير لإسكان رماد زوجته |
Karısının küllerini yerleştirmek için deliler gibi minyatür bir anıt mezar yapmaya başladı. | Open Subtitles | انه مهوس ببناء ضريح صغير لإسكان رماد زوجته |
Kendini, diski Ana Kumanda'nın kalbinin içine yerleştirmek için adamanı istiyorum. | Open Subtitles | كرس كل مجهودك لتضع هذا القرص داخل قلب... برنامج التحكم الرئيسي |
Kendini, diski Ana Kumanda'nın kalbinin içine yerleştirmek için adamanı istiyorum. | Open Subtitles | كرس كل مجهودك لتضع هذا القرص داخل قلب... برنامج التحكم الرئيسي |
Evinde böcek yerleştirmek için çok yer var. | Open Subtitles | هناك الكثير من الأماكن لزرع أداة تنصت في منزله |
Böceği yerleştirmek için dişini çıkartmak zorundaydı. | Open Subtitles | كان عليها إزالة الغطاء تماماً لزرع ذلك الشئ |
Bu şekilde tutuklanmalarınızı perspektife yerleştirmek için bir fırsatınız olmaz. | Open Subtitles | و لن تنال فرصة بتلك الطريقة لوضع إعتقالاتك بالسياق الصحيح |
Ufak virüsler yerleştirmek için kütüphanedeki kitapları kullanmış. | Open Subtitles | لقد إستعمل كتب المكتبة لإدخال برامج مصغّرة... -فيروسات حقيقية . |
Işıkları yerleştirmek için neden hep son dakikayı bekliyorsun? | Open Subtitles | لمَ تنتظر دائما حتى آخر لحظة لتضع الأضواء؟ |
Adamlarını yerleştirmek için bir sürü zamanın var. | Open Subtitles | وفرة من الوقت لك لتضع رجالك بأماكنهم |
Şirketin göğsüme bir bomba takıp beni virüs yerleştirmek için kullandın şimdi de o virüsü nasıl durduracağımı söyleyeceksin. | Open Subtitles | شركتك وضعتْ قنبلة حول صدري واستغلّتني لزرع فيروس، فيروس ستخبرني: كيف يُمكن أن نوقفه؟ |
Bombayı yerleştirmek için bu kadar alan varken, neden köprü? | Open Subtitles | أتعلم، كل المساحات لزرع القنبلة ، لماذا الجسر ؟ |
Web tarayıcısına sızdım ve gördüğünüz gibi düşüncelerine "hazine" fikrini yerleştirmek için kenarlarına "hazine" kelimesini ekledim. | Open Subtitles | إخترقتُ مُستعرض الإنترنت الخاصّ به، وكما ترون، أضفتُ كلمة "الكنز" إلى جانب الإعلانات لزرع فكرة الكنز في أفكاره. |
O yüzden daha etkileşimli bir hâlini yaptım ve 3B alana yıldızları yerleştirmek için, onların ders esnasında zamandaki yerlerini kullandım ve birkaç basit yazılım ve bir Kinect ile derse girebiliyorum. | TED | لذلك صنعت نسخة أكثر تفاعلا، وطريقة القيام بذلك هي استعمال موضعها الزّمني في المحاضرة لوضع هذه النجوم في فضاء ثلاثيّ الأبعاد، و بمساعدة برمجيّة خاصّة وكنيكت، أستطيع أن أخطو إلى داخل المحاضرة. |
Yapay zeka bir kutuya komutları yerleştirmek için kullanılırdı. | TED | لقد استخدم الذكاء الصناعي لوضع أوامر في صندوق مغلق. |