"yerlerle" - Translation from Turkish to Arabic

    • الأماكن
        
    Dikkatinizi çekmek isterim ki biz bir sürü havalı yerlerle birlikteydik o listede. TED الآن أود أن أشير إلى أننا كنا على تلك القائمة مع العديد من الأماكن الممتعة.
    Bunlar gidilinebilir ve kalınabilir güzel yerlerle ilgili istatistiki veriler. TED هذه التي تشاهدونها هي إحصائيات عن ما هي الأماكن المناسبة للذهاب لها ومن ثم التوقف عندها.
    Bulunabileceği yerlerle ilgili. Bir şey yazmıyor. Ama... Open Subtitles لم يذكر نوع الأماكن التي يمكنه التردد عليها , ولكن
    Umarım kimsenin kapalı yerlerle ilgili sorunu yoktur. Open Subtitles آمل أن لا يكون لدى أحدكم الخوف من الأماكن المغلقة
    Ayrıca deniz buzu üstünden geçirip çeşitli yerlerle bağlantı kurdukları bir telefon da vardı. Open Subtitles و كان هناك تليفوناً يشغلونه عبر البحر المتجمد و قد ربط العديد من الأماكن المختلفة معاً
    Fakat kirli ve dar yerlerle beraber Bishop'ın yükseklikle arasının da iyi olduğunu öğrendik. Open Subtitles ولكننا تعلمنا أيضاً أنه بالاضافه إلى القمامه و الأماكن الضيقه بيشوب جيده أيضاً فى التعامل مع المرتفعات
    Aynen. Yüksek yerlerle ilgili durumumu biliyorsun. Open Subtitles نعم، تعلم ماهية شعوري بخصوص الأماكن المرتفعة
    Benim için hiç iyi olmayacak çünkü kapalı ve küçük yerlerle hiç aram yok. Open Subtitles حسناً ، لإن هذا ليس أمراً جيداً بالنسبة لي لإنني لا أبلي بلاءًا حسناً في الأماكن الصغيرة والمُغلقة
    Burası öyle yerlerle dolu. Open Subtitles هذا المكان ملىء بمثل هذه الأماكن.
    - Küçük yerlerle aram iyi değildir. - Benim de. Open Subtitles لا أحب الأماكن الضيقة ولا انا..
    Kapalı yerlerle ilgili sorunun mu var? Open Subtitles ألديك مشكلة مع الأماكن المغلقة
    Küçük yerlerle ilgili biraz sorunlarım var Open Subtitles أنا أخاف من الأماكن المنغلقة والصغيرة
    Yüksek yerlerle pek aram yoktur. Open Subtitles أنا لست جيدة في الأماكن العالية
    Berlin böyle boş yerlerle dolu. Open Subtitles برلين مليئة بهذه الأماكن الفارغة
    İnsanlar hem beraber olmak, hem de başka yerde olmak istiyor -- olmak istedikleri tüm farklı yerlerle irtibat kurmak istiyor. TED الناس يريدون أن يكونوا مع بعضهم البعض، ولكن أيضا في مكان آخر -- على اتصال بكل الأماكن المختلفة التي يريدون التواجد بها.
    Bu yerlerle ilgili en sevdiğim şeylerden biri de, sadece oraya gitmek için gereken meydan okuma ve yaratıcılıktı. Gidebileceğimiz bir kumsalın, kayalığın herhangi bir uzak noktasını tam olarak belirlemeye çalışarak Google Earth'de saatler, günler, haftalar harcandı. TED ولعل أحد الأمور المفضلة لي فيما يتعلق بهذه الأماكن التحدي والإبداع المطلوبان للوصول إليها: كنت أقضي ساعات، بل أسابيع، على جوجل إيرث محاولاً العثور على أي بقعة نائية على شاطيء أو شعب يمكننا الوصول إليها.
    Hayır, Londra bu ölü yerlerle doludur. Open Subtitles (لندن) تعجّ بهذه الأماكن الميتة

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more