"yeteneklerinin" - Translation from Turkish to Arabic

• قدراته
• قدراتك
• مواهبك
• مهاراته
• المهارات
• مهاراتك
• مواهب
• لقدراته
• قدرتكِ
• مواهبهم
• لديهم القدرة

Ve ne bu bilgiyi ne de yeteneklerinin tehlike oluşturduğunu bilmiyoruz.
ونحن لا نعلم سواء هذه المعرفة او قدراته هي الخطر الحقيقي

Genç bir adamın yeteneklerinin sınırlarını zorlayarak insanları etkilemeye çalışması.
شاب يحاول الإثارة الإعجاب أكثر من قدراته.

Sesin elektrikli gibi ve dans yeteneklerinin yarısı için adam öldürebilirim.
لكن صوتك، إنه كهربائي، وكنت لأقتل مقابل نصف قدراتك في الرقص.

Daha da kötüsü, yeteneklerinin seni varman gereken yere götüreceğine inanmayı bıraktın.
بل الأسوء, أنك توقفتي عن الثقة بأن مواهبك ستأخذك إلى ما تحتاجين الذهاب إليه

Ancak hava bükme yeteneklerinin mükemmel olmasına rağmen, Birilerini kurtarmaya hazır olmadan önce öğrenmesi gereken çok şeyi var.
و بالرغم من أن مهاراته في تسخير الهواء رائعة فلديه الكثير ليتعلمه قبل أن يكون جاهزاً لإنقاذ اي شخص

Ve diğerininse dil yeteneklerinin iyi olduğunu varsayalım.
ولنتخيل أن الآخر جيد جداً في المهارات اللغوية.

yeteneklerinin kuru toprakta işe yaramadığını sanıyordum.
يعتقد لتر كنا أنشئت بالفعل مهاراتك لم نقل لتجف الأرض.

Önceki yeteneklerinin anılarına sahipler. Silah kullanma mesela.
يملكون ذكريات عن مواهب سابقة مهارات استخدام الأسلحة وما إلى ذلك

Ona, bu salondakilerin gözleri önünde... yeteneklerinin iddia ettiği gibi olup olmadığını kanıtlama şansı veriyorum.
أنا أعطيه الفرصة ليثبت في نظر المحكمة بأن قدراته هي مثلما إدعى

Kavrama yeteneklerinin umursamadan retrovirüsü yavaşlatması gerekiyor.
سيبطئ مفعول الفيروس الرجعي في ما يخصّ قدراته الإدراكية

Tabii eğer yeteneklerinin sınırına ulaşıp zamanının dolduğuna inanmadıysa.
ما لم قد وصل لحدود قدراته ونفد الوقت منه

Hep yeteneklerinin kaynağını merak etmiştik.
حسناً دائماً و نحن نتسأل من أين مصدر قدراتك

Eminim ki başka bir elbise bulmak senin o çeşitli vampir yeteneklerinin dâhilindedir.
بالطبع إيجاد فستان آخر أمر لن يستعصي على قدراتك كمصّاصة دماء

İşinde, yeteneklerinin yetersiz gelmeye başladığını anladım bu yüzden bana yardımcı olması için bir asistan ayarladım.
حسنا، كنت أرى أن عملك كان بدأ يؤثر على قدراتك لذلك أخذت على نفسي توظيف مساعد آخر لمساعدتك

Seni yeteneklerinin hiç takdir görmeyeceği bir hikâyeyle yeniden görevlendirmek zorundayım.
سيكون علي تعيينك داخلقصةحيثيمكنك.. سيتم تقدير مواهبك بشكل مأساوي

Senin benzersiz yeteneklerinin harcanmamasını isteyen biriyim.
شخصـاً لا يريد أن تهدر مواهبك الفريدة

Eşsiz yeteneklerinin ve dikkat çekici zihninin göze çarpacağına inan.
"ثق بأن مواهبك الفريدة وعقلك الاستثنائيّ لن يُهمَلوا"

Annesinin avlanmasını izleyip onun hareketlerini taklit ederek kendi avlanma yeteneklerinin temellerini atmaya başlıyor.
بمشاهدة أمه وهي تصطاد ومحاكاة تصرفاتها ..يبدأ في اكتساب مهاراته الأساسية الخاصة بالصيد

Uzman döğüş yeteneklerinin en zor yanı, darbe almaktır.
أحد أكثر المهارات الصعب إتقانها في قتال هو الانقضاض

Bir profilci için en büyük tuzak gururunun esiri olmasıdır, tüm yeteneklerinin yanında profil çıkarmanın sadece bir araç olduğu.
المصيدة الكبيرة لمحلل الشخصيات هي الانخداع بغروره و نسيان انه بالرغم من كل مهاراتك

Ve de bizim şartlarımızın baş edemeyeceği yeteneklerinin olduğuna...
‫ولديها مواهب ‫لا يمكن لمنهاجنا أن يتحداها

Lâkin bir savaşçı, en azından yeteneklerinin sınırlarını biliyor.
ولكن على الأقل المحارب يعرف الحدود الحقيقية لقدراته.

yeteneklerinin gelişip gelişmediğini görmek için kullanılan standart bir uygulama.
انه اجراء بسيط لنرى لو أن قدرتكِ ستتحسن لا محالة

Kabul etmeliyim, bütün muhteşem sanatçılar bir gün yeteneklerinin azalmasıyla yüz yüze gelecekler.
يجب أن أعترف كل الفنانون العظماء يجب أن يواجهوا الحقيقة بأن مواهبهم سوف تذبل في يوم ما

Evet, efendim, fakat bunlar konuşma yeteneğine sahipler... ..ve bu yeteneklerinin ne kadar zekice kullanıldığını ölçmek siz beylere düşüyor.
نغم سيدي ، لكن هؤلاء لديهم القدرة على التكلم والسادة المحترمون ، بإمكانكم تقييم تلك القوة التي تفيدنا بالعلم