Ve ne bu bilgiyi ne de yeteneklerinin tehlike oluşturduğunu bilmiyoruz. | Open Subtitles | ونحن لا نعلم سواء هذه المعرفة او قدراته هي الخطر الحقيقي |
Genç bir adamın yeteneklerinin sınırlarını zorlayarak insanları etkilemeye çalışması. | Open Subtitles | شاب يحاول الإثارة الإعجاب أكثر من قدراته. |
Sesin elektrikli gibi ve dans yeteneklerinin yarısı için adam öldürebilirim. | Open Subtitles | لكن صوتك، إنه كهربائي، وكنت لأقتل مقابل نصف قدراتك في الرقص. |
Daha da kötüsü, yeteneklerinin seni varman gereken yere götüreceğine inanmayı bıraktın. | Open Subtitles | بل الأسوء, أنك توقفتي عن الثقة بأن مواهبك ستأخذك إلى ما تحتاجين الذهاب إليه |
Ancak hava bükme yeteneklerinin mükemmel olmasına rağmen, Birilerini kurtarmaya hazır olmadan önce öğrenmesi gereken çok şeyi var. | Open Subtitles | و بالرغم من أن مهاراته في تسخير الهواء رائعة فلديه الكثير ليتعلمه قبل أن يكون جاهزاً لإنقاذ اي شخص |
Ve diğerininse dil yeteneklerinin iyi olduğunu varsayalım. | TED | ولنتخيل أن الآخر جيد جداً في المهارات اللغوية. |
yeteneklerinin kuru toprakta işe yaramadığını sanıyordum. | Open Subtitles | يعتقد لتر كنا أنشئت بالفعل مهاراتك لم نقل لتجف الأرض. |
Önceki yeteneklerinin anılarına sahipler. Silah kullanma mesela. | Open Subtitles | يملكون ذكريات عن مواهب سابقة مهارات استخدام الأسلحة وما إلى ذلك |
Ona, bu salondakilerin gözleri önünde... yeteneklerinin iddia ettiği gibi olup olmadığını kanıtlama şansı veriyorum. | Open Subtitles | أنا أعطيه الفرصة ليثبت في نظر المحكمة بأن قدراته هي مثلما إدعى |
Kavrama yeteneklerinin umursamadan retrovirüsü yavaşlatması gerekiyor. | Open Subtitles | سيبطئ مفعول الفيروس الرجعي في ما يخصّ قدراته الإدراكية |
Tabii eğer yeteneklerinin sınırına ulaşıp zamanının dolduğuna inanmadıysa. | Open Subtitles | ما لم قد وصل لحدود قدراته ونفد الوقت منه |
Hep yeteneklerinin kaynağını merak etmiştik. | Open Subtitles | حسناً دائماً و نحن نتسأل من أين مصدر قدراتك |
Eminim ki başka bir elbise bulmak senin o çeşitli vampir yeteneklerinin dâhilindedir. | Open Subtitles | بالطبع إيجاد فستان آخر أمر لن يستعصي على قدراتك كمصّاصة دماء |
İşinde, yeteneklerinin yetersiz gelmeye başladığını anladım bu yüzden bana yardımcı olması için bir asistan ayarladım. | Open Subtitles | حسنا، كنت أرى أن عملك كان بدأ يؤثر على قدراتك لذلك أخذت على نفسي توظيف مساعد آخر لمساعدتك |
Seni yeteneklerinin hiç takdir görmeyeceği bir hikâyeyle yeniden görevlendirmek zorundayım. | Open Subtitles | سيكون علي تعيينك داخلقصةحيثيمكنك.. سيتم تقدير مواهبك بشكل مأساوي |
Senin benzersiz yeteneklerinin harcanmamasını isteyen biriyim. | Open Subtitles | شخصـاً لا يريد أن تهدر مواهبك الفريدة |
Eşsiz yeteneklerinin ve dikkat çekici zihninin göze çarpacağına inan. | Open Subtitles | "ثق بأن مواهبك الفريدة وعقلك الاستثنائيّ لن يُهمَلوا" |
Ancak hava bükme yeteneklerinin mükemmel olmasına rağmen, Birilerini kurtarmaya hazır olmadan önce öğrenmesi gereken çok şeyi var. | Open Subtitles | و بالرغم من أن مهاراته في تسخير الهواء رائعة فلديه الكثير ليتعلمه قبل أن يكون جاهزاً لإنقاذ اي شخص |
Annesinin avlanmasını izleyip onun hareketlerini taklit ederek kendi avlanma yeteneklerinin temellerini atmaya başlıyor. | Open Subtitles | بمشاهدة أمه وهي تصطاد ومحاكاة تصرفاتها ..يبدأ في اكتساب مهاراته الأساسية الخاصة بالصيد |
Uzman döğüş yeteneklerinin en zor yanı, darbe almaktır. | Open Subtitles | أحد أكثر المهارات الصعب إتقانها في قتال هو الانقضاض |
Bir profilci için en büyük tuzak gururunun esiri olmasıdır, tüm yeteneklerinin yanında profil çıkarmanın sadece bir araç olduğu. | Open Subtitles | المصيدة الكبيرة لمحلل الشخصيات هي الانخداع بغروره و نسيان انه بالرغم من كل مهاراتك |
Ve de bizim şartlarımızın baş edemeyeceği yeteneklerinin olduğuna... | Open Subtitles | ولديها مواهب لا يمكن لمنهاجنا أن يتحداها |
Lâkin bir savaşçı, en azından yeteneklerinin sınırlarını biliyor. | Open Subtitles | ولكن على الأقل المحارب يعرف الحدود الحقيقية لقدراته. |
yeteneklerinin gelişip gelişmediğini görmek için kullanılan standart bir uygulama. | Open Subtitles | انه اجراء بسيط لنرى لو أن قدرتكِ ستتحسن لا محالة |
Kabul etmeliyim, bütün muhteşem sanatçılar bir gün yeteneklerinin azalmasıyla yüz yüze gelecekler. | Open Subtitles | يجب أن أعترف كل الفنانون العظماء يجب أن يواجهوا الحقيقة بأن مواهبهم سوف تذبل في يوم ما |
Evet, efendim, fakat bunlar konuşma yeteneğine sahipler... ..ve bu yeteneklerinin ne kadar zekice kullanıldığını ölçmek siz beylere düşüyor. | Open Subtitles | نغم سيدي ، لكن هؤلاء لديهم القدرة على التكلم والسادة المحترمون ، بإمكانكم تقييم تلك القوة التي تفيدنا بالعلم |