"yeter de" - Translation from Turkish to Arabic

    • من كافٍ
        
    • تكفى فى
        
    • وقت وفير
        
    • يكون كافياً
        
    • من كافي
        
    • مما يكفي
        
    Olmuş işte. Adamımızın şalterlerinin atması için bu kadarı yeter de artar. Open Subtitles كيفما حدث، فإنّ ذلك أكثر من كافٍ لدفع شخص ما إلى الحافة.
    Halkın takdiri bana yeter de artar bile. Open Subtitles نيل إعجاب الأمّة أكثر من كافٍ بالنسبة لي.
    Bu onu hisse senedi sahtekârlığıyla suçlamak için yeter de artar bile. Open Subtitles هذا أكثر من كافٍ لنتهمه بالإحتيال في الأسهم
    Bir çocuğun hayatını mahvettiğim yeter de artar bile. Open Subtitles الفشل فى تربية طفل مرة واحدة تكفى فى العمر
    yeter de artar bile. Open Subtitles هذا وقت وفير
    Eğer 25 yıllık kemik kalıntılarından DNA örneği alınabilirse burada olan yeter de artar bile. Open Subtitles لقد تمكنوا من إستخلاص الحمض النووري لشرائح دموية عمرها 25 عام فما تبقى هنا يجب أن يكون كافياً
    Atlar, gemiler, ordular almanıza ve eve dönmenize yeter de artar bile. Open Subtitles .... هذا أكثر من كافي لشراء الخيل والسفن والجيوش كافي لتعودي لديارك
    Kendi çekiciliğin sana yeter de artar. Open Subtitles لديك اكثر مما يكفي من السحر كله على عاتقك
    Ulusun hayranlığı bana yeter de artar bile. Open Subtitles نيل إعجاب الأمّة أكثر من كافٍ بالنسبة لي.
    Orayı almam için o para yeter de artar bile. Open Subtitles يجب أن يكون أكثر من كافٍ لشراء الأرض مُباشرة.
    Burada bulunduğunuz süre, mahkemeye tavsiye vermeye yeter de artar bile. Open Subtitles كان لديكَ وقت أكثر من كافٍ لتقديم المشورى إلى المحاكم
    yeter de laf mı. Çok teşekkür ederim efendim. Open Subtitles انه اكثر من كافٍ شكرا جزيلا لك سيدتي
    Kız arkadaşını bulmak için yeter de artar bile. Open Subtitles وقت أكثر من كافٍ للعثور على صديقتك
    İyi bir vuruş yeter de artar bile. Open Subtitles لكن مجرد ضربي لك يعتبر أكثر من كافٍ
    Bir çocuğun hayatını mahvettiğim yeter de artar bile. Open Subtitles الفشل فى تربية طفل مرة واحدة تكفى فى العمر
    Tek bir ok yetişkin bir Goa'uld'u yıkmaya yeter de artar. Open Subtitles رُمح واحد يجب أن يكون كافياً لإصابة (جواؤلد) بالغ
    - Sadece bir askeri içeri sokabildik. - yeter de artar bile. Kimse ayağa kalkmasın! Open Subtitles لم يستطع الدخول إلا جندي واحد هذا أكثر من كافي الجميع أبقوا بالأسفل
    Durmaksızın çalışan motorun icadının insanların angaryayla geçirdiği sayısız saati saf dışı bırakması servet edinmek ve adınızın tarih kitaplarına yazılması için yeter de artardı bile. Open Subtitles إن اختراع المحرك الذي يمكنه أن يعمل بشكل متواصل، مُقضيًا على عدد لا حصر له من ساعات عمل الإنسان الشاقة سيكون ذلك أكثر مما يكفي ليجعلك من الأثرياء

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more