Eğer senin için yeterli değilse, sunabileceğimiz tek hayatımız kaldı. | Open Subtitles | إذا كان لا يكفي بالنسبة لك، ثم كل ما يمكن أن نقدمه هو حياتنا. |
Eğer bu doğru şeyi yapmanız için yeterli değilse, basına gidip 18 yaşında bir kızı nasıl kullandığınızı ve başını yaktığınızı anlatmayacağımı sanmayın. | Open Subtitles | . و إن كان كل هذا لا يكفي لتقوم بالأمر الصائب , فلا تظن أني لن أذهب إلى الصحافة ,لأخبرهم كيف قمتم باستغلال طفلة . بريئة تبلغ من العمر 18 سنة |
Peki ya düşünmek yeterli değilse? | Open Subtitles | ماذا إن كان ذلك لا يكفي ؟ |
Bu tohumları taşımak yeterli değilse denizkuşları onlar için aynı zamanda başka şeylerde yapar. | Open Subtitles | كما لو كان الحمل على الظهر غير كافي لهم طيور البحر أيضاً توفر لهم شيئاً آخر |
Bu yeterli değilse, daha fazlasını da veririm. | Open Subtitles | , إن لم يكن ذلك كافٍ سأعطيك المزيد |
Vereceklerim senin için yeterli değilse o zaman beni kov. | Open Subtitles | أنا لن. إذا كان لدي لأعطيك لا يكفي... ... ثم desp ي ديم. |
Bu Juma için yeterli değilse, cehenneme kadar yolu var. | Open Subtitles | فإن لم يكن ذلك كافٍ لـ(جمعة) فليذهب للجحيم إذاً |