| yetişkinlerle ailesi olan ve kaybedecek bir şeyi olan insanlarla iş yapmayı severim. | Open Subtitles | أني أحب البالغين أنني أعمل مع رجال متزوجين وعائليين رجال لديهم شيئا ليخسروه |
| İlk kez yetişkinlerle sabahlamak zorunda kaldığım zamanı hatırlıyorum. | Open Subtitles | أَتذكّرُ المرة الأولى وَصلتُ إلى الإقامةِ فوق مَع البالغين. |
| Ben evde oturup Dora the Explorer'ın ölümüyle ilgili hain planlar yaparken dış dünyaya açılıp diğer yetişkinlerle görüşmek Cameron'ın hakkı artık. | Open Subtitles | دور كامرون ليكون في العالم يتفاعل مع غيره من البالغين في حين أبقى في المنزل |
| yetişkinlerle dışarıda yemek. Çatal kullanmasını unutmamışımdır umarım. | Open Subtitles | عشاء مع بالغين آمل أن أتذكر كيف أستخدم شوكة |
| Güzel.Lokum deneyini yetişkinlerle yapmak istiyorum. | Open Subtitles | جيد ، أريد أن أجري إختبار الحلوى على البالغين |
| yetişkinlerle ve uyuşturucuyla daha fazla uğraşamam. | Open Subtitles | لا يمكنني أن أتعامل مع المزيد من البالغين المدمنين وإذا كان متورط بأشياء متشابه |
| Ama tüm hayatıma bakacak olursanız yetişkinlerle, çocuklardan daha fazla vakit geçirmek istemiyor muyum? | Open Subtitles | لكن لو نظرت لحياتي بأكملها ألن أقضي وقتا أطول مع البالغين عن الأطفال على أي حال؟ |
| yetişkinlerle konuşma fırsatını bu günlerde pek yakalıyamıyorum . | Open Subtitles | لا أرفض أية فرصة للتواصل مع البالغين هذه الأيام |
| Çocuklar asla yetişkinlerle yalnız kalmaz. | Open Subtitles | الأطفال لا يتركون لوحدهم أبداً مع البالغين |
| Şimdi de yetişkinlerle konuşacağım. | Open Subtitles | وأودّ الآن التحدّث مع البالغين |
| Meselelerimizi yetişkinlerle çözmeyiz. | Open Subtitles | نحن لا ندخل البالغين فى أعمالنا |
| Ve genç yırtıcılar genelde yetişkinlerle beslenmezler. | Open Subtitles | و المفترسات الصغيرة لا تأكل مع البالغين |
| yetişkinlerle konuşmak çok hoş da ondan. | Open Subtitles | انه من الممتع التكلم الى البالغين |
| Böylece bizim gibi sıkıcı ve yaşlı yetişkinlerle olmaktansa gidip oyuncağıyla oynayabilir. | Open Subtitles | بدل البقاء معنا نحن البالغين المملين. |
| yetişkinlerle çok nazik konuşuyorsun. Çok katı yetiştirildim. | Open Subtitles | أنتي تتحدثين بأدب مع البالغين |
| 1942 Ağustos'unda, yaklaşık 4.100 çocuk, vagonları Drancy'den yetişkinlerle tıka basa doldurulmuş trenlere bindirilip, doğuya gönderildi. | Open Subtitles | في أغسطس 1941، حوالى 4100 طفل وضعوا في القطارات وأرسلوا نحو الشرق محشورين داخل عربات الشحن مًختلطين فيها مع البالغين من "درانسيى" غرباء كلياً |
| Aynı yetişkinlerle oynayan bir çocuk gibi. | Open Subtitles | مثل طفل يَلْعبُ مع البالغين. |
| Amadou, Afrikalı yalnız bir çocuk, CBP'nin korkunç tesislerinde 28 gün boyunca yetişkinlerle tutuldu. | TED | وهنالك امادو، طفل إفريقي بدون مرافق، الذي تم حجزه مع بالغين لمدة ثماني وعشرين يوماً في مرافق CBP المريعة. |
| Liseden beri hiç bir oyunda rol almadım aynı zamanda diğer yetişkinlerle görüşmek için iyi bir şans olduğunu düşünüyorum. | Open Subtitles | لمأكنفي مسرحيةمنذ الثانوية.. وأعتقد أنها فرصة جيدة لمقابلة أناس بالغين -يبدو هذا مثيراً |
| Bazı yetişkinlerle konuşuyorlar. | Open Subtitles | انهما يتحدثان إلى بالغين |
| Diğer yetişkinlerle birlikte yetişkin işi yapan bir yetişkinsin. Uçurum falan yok. | Open Subtitles | أنتِ ناضجة، تعملين بوظيفتك كناضجة مع ناضجون ولا يوجد بيننا فجوة |
| Hadi ama Dawnie, yetişkin zamanı şimdi. yetişkinlerle oynamak istiyor musun, istemiyor musun? | Open Subtitles | هيّا يا داوني , إنه وقت الناس الناضجين هل تريدين اللعب مع الناضجين أم لا؟ |