"yetiştirmek" - Translation from Turkish to Arabic

    • تربية
        
    • لتربية
        
    • زراعة
        
    • أربي
        
    • تربيتك
        
    • بتربية
        
    • تربي
        
    • زرع
        
    • أربيك
        
    • أزرع
        
    • تربيتها
        
    • تربيه
        
    • لتربى
        
    • تربيتكم
        
    • تربيتي
        
    Siz de dahi olmadıkça bir dahi yetiştirmek çok zordur. Open Subtitles إنه تحد تربية عبقري حين لا تكوني عبقرية أنت نفسك
    Küçük bir çocuğu yetiştirmek hiç de kolay değil, değil mi? Open Subtitles أنه ليس سهلاً ، اليس كذلك ؟ تربية ولد صغير ؟
    İnsanların yaşam alanlarının gelişmesi için gerekenleri bir düşünün: yiyecek temin etmek, barınaklar inşa etmek, çocuklar yetiştirmek ve daha fazlası. TED فكروا في جميع الأشياء التي يجب أن تحدث من أجل ازدهار مستوطنة بشرية: الحصول على الطعام توفير المأوى تربية الأطفال، والمزيد.
    Bir çocuğu yetiştirmek nasıl beceri gerektiriyorsa, bir çocuğu istismar etmekte öyle. Open Subtitles إذا كان الأمر يتطلب قرية لتربية طفل فهو يتطلب قرية لإساءة معاملته.
    Pamuk yetiştirmek, köleleri yönetmek ve Güneyin güvenilir adamı olmak. Open Subtitles زراعة القطن وإدارة العبيد وكيف تكون رجلاً محترماً من الجنوب
    O sadece inek yetiştirmek istiyor biz ise ailelerimizi, iyi ve güçlü yetişmeliler, yetişmeleri gereken şekilde. Open Subtitles يريد فقط أن يربي الأبقار ونحن نريد أن نربي العائلات ونربيها تربية صالحة لتكون قوية وبالأسلوب الذي يجب أن تربى به
    Bu devirde çocuk yetiştirmek zor olsa gerek. Open Subtitles ويجب أن يكون من الصعب تربية الاطفال في العالم اليوم
    3 çocuk yetiştirmek, tam gün işte çalışmak ve zamparalık sahip olduğundan daha fazla enerji gerektirir. Open Subtitles تربية ثلاثة أطفال، الدوام الكامل و مطاردة النساء تتطلب طاقة كبيرة أكثر مما هي عندك
    3 çocuk yetiştirmek, tam gün işte çalışmak ve zamparalık sahip olduğundan daha fazla enerji gerektirir. Open Subtitles تربية ثلاثة أطفال، الدوام الكامل و مطاردة النساء تتطلب طاقة كبيرة أكثر مما هي عندك
    Sanırım çocuk yetiştirmek hakkında çok şey öğreneceğiz onlar da kendileri olma hakkında çok şey öğrenecekler ve eğer ki bir sorun yaşarsak, kitapta bunun cevabı vardır. Open Subtitles أعتقد أننا سنتعلّم الكثير عن تربية الأطفال وهم سيتعلمون الكثير عن تكوين شخصيتهم ،وإذا واجهنا أي مشكلة فسنأتي بالحل
    Ama kör bile olsa bir evlat yetiştirmek, ömür boyu sürecek bir uğraş değil. Open Subtitles ولكن تربية إبناً مكفوفاً، ليست وظيفة نهائية
    Aslına bakarsan, babasının görmemin gerekeceği, biri olmasını ya da çocuğu kendi yetiştirmek isteyecek biri olmasını da istemiyorum. Open Subtitles صراحة، أنا لا أريد أن يكون الوالد شخصاً أراه في المناسبات أو لديه اهتمام في تربية الطفل
    Ama yine de bir erkek çocuğu böyle yetiştirmek zor değil mi? Open Subtitles ومع ذلك، تربية صبيّ تتطلّب جهداً كبيراً، لا؟
    Küçük bir kızı yetiştirmek için güzel bir yer değil mi? Open Subtitles إنه موقع مُميز لتربية طفلة صغيرة به ألا تعتقدين ذلك ؟
    Küçük bir kızı yetiştirmek için güzel bir yer değil mi? Open Subtitles إنه موقع مُميز لتربية طفلة صغيرة به ألا تعتقدين ذلك ؟
    Bunu daha da zorlu kılan şeyse tüm bu gıdayı daha az şeyle yetiştirmek zorunda olmamız. Az derken kastettiğim şey birçok şey. TED الذي يبعث أكثر على التحدي هو أننا سنحتاج زراعة كافة هذا الغذاء باستخدام موارد قليلة، وعندما أقول موارد قليلة، أعني عددًا من الأشياء.
    baban burada yaşamıyor çünkü ben tek bir çocuk yetiştirmek istedim ve seni seçtim. Open Subtitles ودعني أكون واضحة أبوك لا يعيش هنا لأنني قررت أن أربي طفل واحد وقد اخترتك
    Anne, biliyorum beni yetiştirmek için seçtiğin yöntemin doğru olduğunu düşünüyorsun. Open Subtitles أمي ، أعلم أنك حسبت طريقة تربيتك لي كانت هي الأصح
    Arı yetiştirmek için deli olduğunuzu biliyorum. Open Subtitles أعلم أنكما أنتما الإثنين مغرمان جدا بتربية النحل
    Çocuk yetiştirmek ne kadar zor asla öğrenemeyeceksin. Open Subtitles لم ولن تعرفَ أبداً كيف من الصعب أن تربي طفلاً
    Çocuk yetiştirmek zorunda değilim ya da bir ağaç dikmek. Open Subtitles ليس من اللازم أن أنجب طفلا أو أن زرع نبتة
    Seni yetiştirmek için kariyerimden vazgeçtim ve asla pişman olmadım, bir kere bile dün, hakkımda ne düşündüğünü okuyana kadar. Open Subtitles لقد تخليت عن مهنتي حتى أربيك ...ولم أندم على هذا أبداً ولا مرة حتى جاء يوم أمس حينما قرأت ماتعتقده عني حقاً
    Üzerinde çiçek yetiştirmek falan, böyle şeyler işte. Küçük kızlığımdan beri. Open Subtitles أزرع بها الأزهار أشياء كهذه، منذ كنت طفلة
    Geri döndüğümden beri, senin için nasıl olmuş olabileceğini düşünüyorum, onu kendi başına yetiştirmek. Open Subtitles مُنذُ أن عُدتُ، ...أنا كنت أفكر حول ماذا يمثل لك هذا تربيتها لوحدك
    Bir çocuğu yalnız yetiştirmek zordur. Daha da zorlaştırabiliriz. Open Subtitles من الصعب تربيه لد وحيد نحن يمكن أن نجعل الأمر أكثر صعوبه
    Çocuk yetiştirmek için bilmeniz gereken en önemli şey, bir çocuğa nasıl sevgi vereceğinizi bilmektir. Open Subtitles انظر, هاهو الشىء الاهم الذى عليك معرفته. لتربى طفلا عليك ان تعرف كيف تحبه وتشعره بالحب
    Çünkü sizi yetiştirmekten neredeyse kurtuldum ve bir daha çocuk yetiştirmek istemiyorum. Open Subtitles لأني بالكاد شارفت على الأنتهاء من تربيتكم ولا انوي فعلها مجدداً
    Sanırım beni yetiştirmek üniversitede öğrendikleri şeylerden biri değildi. Open Subtitles أعتقد تربيتي لم تكن واحده من الأشياء التي تعلموها في الكلية

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more