Siz de dahi olmadıkça bir dahi yetiştirmek çok zordur. | Open Subtitles | إنه تحد تربية عبقري حين لا تكوني عبقرية أنت نفسك |
Küçük bir çocuğu yetiştirmek hiç de kolay değil, değil mi? | Open Subtitles | أنه ليس سهلاً ، اليس كذلك ؟ تربية ولد صغير ؟ |
İnsanların yaşam alanlarının gelişmesi için gerekenleri bir düşünün: yiyecek temin etmek, barınaklar inşa etmek, çocuklar yetiştirmek ve daha fazlası. | TED | فكروا في جميع الأشياء التي يجب أن تحدث من أجل ازدهار مستوطنة بشرية: الحصول على الطعام توفير المأوى تربية الأطفال، والمزيد. |
Bir çocuğu yetiştirmek nasıl beceri gerektiriyorsa, bir çocuğu istismar etmekte öyle. | Open Subtitles | إذا كان الأمر يتطلب قرية لتربية طفل فهو يتطلب قرية لإساءة معاملته. |
Pamuk yetiştirmek, köleleri yönetmek ve Güneyin güvenilir adamı olmak. | Open Subtitles | زراعة القطن وإدارة العبيد وكيف تكون رجلاً محترماً من الجنوب |
O sadece inek yetiştirmek istiyor biz ise ailelerimizi, iyi ve güçlü yetişmeliler, yetişmeleri gereken şekilde. | Open Subtitles | يريد فقط أن يربي الأبقار ونحن نريد أن نربي العائلات ونربيها تربية صالحة لتكون قوية وبالأسلوب الذي يجب أن تربى به |
Bu devirde çocuk yetiştirmek zor olsa gerek. | Open Subtitles | ويجب أن يكون من الصعب تربية الاطفال في العالم اليوم |
3 çocuk yetiştirmek, tam gün işte çalışmak ve zamparalık sahip olduğundan daha fazla enerji gerektirir. | Open Subtitles | تربية ثلاثة أطفال، الدوام الكامل و مطاردة النساء تتطلب طاقة كبيرة أكثر مما هي عندك |
3 çocuk yetiştirmek, tam gün işte çalışmak ve zamparalık sahip olduğundan daha fazla enerji gerektirir. | Open Subtitles | تربية ثلاثة أطفال، الدوام الكامل و مطاردة النساء تتطلب طاقة كبيرة أكثر مما هي عندك |
Sanırım çocuk yetiştirmek hakkında çok şey öğreneceğiz onlar da kendileri olma hakkında çok şey öğrenecekler ve eğer ki bir sorun yaşarsak, kitapta bunun cevabı vardır. | Open Subtitles | أعتقد أننا سنتعلّم الكثير عن تربية الأطفال وهم سيتعلمون الكثير عن تكوين شخصيتهم ،وإذا واجهنا أي مشكلة فسنأتي بالحل |
Ama kör bile olsa bir evlat yetiştirmek, ömür boyu sürecek bir uğraş değil. | Open Subtitles | ولكن تربية إبناً مكفوفاً، ليست وظيفة نهائية |
Aslına bakarsan, babasının görmemin gerekeceği, biri olmasını ya da çocuğu kendi yetiştirmek isteyecek biri olmasını da istemiyorum. | Open Subtitles | صراحة، أنا لا أريد أن يكون الوالد شخصاً أراه في المناسبات أو لديه اهتمام في تربية الطفل |
Ama yine de bir erkek çocuğu böyle yetiştirmek zor değil mi? | Open Subtitles | ومع ذلك، تربية صبيّ تتطلّب جهداً كبيراً، لا؟ |
Küçük bir kızı yetiştirmek için güzel bir yer değil mi? | Open Subtitles | إنه موقع مُميز لتربية طفلة صغيرة به ألا تعتقدين ذلك ؟ |
Küçük bir kızı yetiştirmek için güzel bir yer değil mi? | Open Subtitles | إنه موقع مُميز لتربية طفلة صغيرة به ألا تعتقدين ذلك ؟ |
Bunu daha da zorlu kılan şeyse tüm bu gıdayı daha az şeyle yetiştirmek zorunda olmamız. Az derken kastettiğim şey birçok şey. | TED | الذي يبعث أكثر على التحدي هو أننا سنحتاج زراعة كافة هذا الغذاء باستخدام موارد قليلة، وعندما أقول موارد قليلة، أعني عددًا من الأشياء. |
baban burada yaşamıyor çünkü ben tek bir çocuk yetiştirmek istedim ve seni seçtim. | Open Subtitles | ودعني أكون واضحة أبوك لا يعيش هنا لأنني قررت أن أربي طفل واحد وقد اخترتك |
Anne, biliyorum beni yetiştirmek için seçtiğin yöntemin doğru olduğunu düşünüyorsun. | Open Subtitles | أمي ، أعلم أنك حسبت طريقة تربيتك لي كانت هي الأصح |
Arı yetiştirmek için deli olduğunuzu biliyorum. | Open Subtitles | أعلم أنكما أنتما الإثنين مغرمان جدا بتربية النحل |
Çocuk yetiştirmek ne kadar zor asla öğrenemeyeceksin. | Open Subtitles | لم ولن تعرفَ أبداً كيف من الصعب أن تربي طفلاً |
Çocuk yetiştirmek zorunda değilim ya da bir ağaç dikmek. | Open Subtitles | ليس من اللازم أن أنجب طفلا أو أن زرع نبتة |
Seni yetiştirmek için kariyerimden vazgeçtim ve asla pişman olmadım, bir kere bile dün, hakkımda ne düşündüğünü okuyana kadar. | Open Subtitles | لقد تخليت عن مهنتي حتى أربيك ...ولم أندم على هذا أبداً ولا مرة حتى جاء يوم أمس حينما قرأت ماتعتقده عني حقاً |
Üzerinde çiçek yetiştirmek falan, böyle şeyler işte. Küçük kızlığımdan beri. | Open Subtitles | أزرع بها الأزهار أشياء كهذه، منذ كنت طفلة |
Geri döndüğümden beri, senin için nasıl olmuş olabileceğini düşünüyorum, onu kendi başına yetiştirmek. | Open Subtitles | مُنذُ أن عُدتُ، ...أنا كنت أفكر حول ماذا يمثل لك هذا تربيتها لوحدك |
Bir çocuğu yalnız yetiştirmek zordur. Daha da zorlaştırabiliriz. | Open Subtitles | من الصعب تربيه لد وحيد نحن يمكن أن نجعل الأمر أكثر صعوبه |
Çocuk yetiştirmek için bilmeniz gereken en önemli şey, bir çocuğa nasıl sevgi vereceğinizi bilmektir. | Open Subtitles | انظر, هاهو الشىء الاهم الذى عليك معرفته. لتربى طفلا عليك ان تعرف كيف تحبه وتشعره بالحب |
Çünkü sizi yetiştirmekten neredeyse kurtuldum ve bir daha çocuk yetiştirmek istemiyorum. | Open Subtitles | لأني بالكاد شارفت على الأنتهاء من تربيتكم ولا انوي فعلها مجدداً |
Sanırım beni yetiştirmek üniversitede öğrendikleri şeylerden biri değildi. | Open Subtitles | أعتقد تربيتي لم تكن واحده من الأشياء التي تعلموها في الكلية |