"yetisini" - Translation from Turkish to Arabic

    • القدرة
        
    • قدرته
        
    • قدرتها
        
    İfade yetisini kaybetmesinden dolayı kemanıyla müzik yapmadığı sürece konuşamıyor. Open Subtitles فقدان الكلام منعهُ من القدرة على الكلام مالم يعزف الكمان
    Ama ben suyun bize denge ve yaşamı sağladığını, etrafımızdaki insanların yaşantılarından bir şeyler öğrenip değişim yapma yetisini verdiğini düşünüyorum. TED لكن أعتقد أنه يعطينا القدرة لنظل متواضعين، لنكون حاضرين كي نتعلم ونتحول بقصص الناس من حولنا.
    Milyonlarca insan bu beyin fırtınalarını gerçek hareketlere dönüştürme yetisini kaybetti. TED ملايين من لنّاس فقدت القدرة على ترجمة هذه العواصف ادّماغيّة إلى حركات.
    Nefes alma yetisini tekrar kazanmaya başladığında, onun düşüncelerini kaydetmeye başladım, ve bu videoda duyacağınız ses onun sesidir. TED حين بدأ في استعادة قدرته على التنفس، بدأت أسجل أفكاره، لذا فالصوت الذي ستسمعونه في هذا الشريط هو صوته.
    Nefes alma yetisini keserek boynuna kadar çıkmış ve tam gözlerinin altında durmuştu. TED ثم تابع طريقه حتى وصل إلى رقبته، قاطعا بذلك قدرته على التنفس، وتوقف فقط بين عينيه.
    Buna karşılık olarak da yaşlandıkça hücre büyümesini durdurur ve eşleşme yetisini yarıda keser. TED كما أن التفاعل يقل أيضًا مع تقدمنا بالعمر، وهو ما يوقف نمو الخلايا ويقلل من قدرتها على الاستنساخ.
    Kusurlu istatistiği fark edebilme yetisini kazanmalıyız. TED علينا تعلم مهارة القدرة على معرفة الإحصائيات السيئة.
    Bize aynı zamanda, dünyamıza dışarıdan bakabilme yetisini de verdi. TED أيضا قدمت لنا هذا ، القدرة على النظر إلى العالم من الخارج.
    Jack uzaylı dilinden başka birşey konuşma yetisini kaybetti. Open Subtitles لقد فقد جاك القدرة على الحديث إلا بلغة الغرباء فقط
    Uçma yetisini kaybetmiş olan karabataklar. Open Subtitles كطائر غاق كان قد فقد القدرة على الطيران. ‏
    Uyuyan beyin faal olabilir, ancak, bir parçası ile diğerleri arasındaki bilgi paylaşımı yetisini kaybetti. Open Subtitles بمجرد توقف النبضة المغناطيسية قد يكون المخ النائم في حالة نشاط لكنه فقد القدرة على تبادل المعلومات
    Bir çocuk ailesini kaybediyor sonra da konuşma yetisini kaybediyor. Open Subtitles ، أو حينما يخسر طفلاً والديه . يخسر القدرة على النطق
    Bir çocuk ailesini kaybediyor sonra da konuşma yetisini kaybediyor. Open Subtitles ، أو حينما يخسر طفلاً والديه . يخسر القدرة على النطق
    Etrafımızdakilere terbiye öğretmek için düş kırıklığını aktarma yetisini öğrenecek kadar evrilttik. Open Subtitles لقد ابتدعنا القدرة على الإيحاء بشعورنا بخيبة الأمل لكي نعلِّم الآخرين الأخلاق الحميدة
    Emin değilim ama ölme yetisini kaybetmiş olması muhtemel. Open Subtitles لست متاكد, لكن من الممكن أنه خسرت القدرة على الموت
    Elbette çok daha önce yüzme yetisini kaybeder. Open Subtitles وسيفقد المرء القدرة على السباحة قبل ذلك بوقت طويل
    Konusma yetisini kaybetmiş. Bebek gibi konuşmuş. Open Subtitles فقدت القدرة على الكلام تلعثمت كالأطفال
    Bu karar zaten onun durumları kavrayıp karar verme yetisini test etmek için alındı. Open Subtitles أُتخذ هذا القرار لإختبار قدرته بفهم الحالات وإتخاذ القرارات
    İntikam olarak ise onun kendi başına nefes alma yetisini almış. Open Subtitles و إنتقاماً لذلك, سلبت منه قدرته على التنفس كرهاً
    Bu, onun söz konusu insanları kazanma yetisini önemli ölçüde etkileyecektir.'' TED وسيؤثر ذلك بشكل كبير على قدرتها على تجنيد هؤلاء الناس."
    Konuşma yetisini yeniden kazanınca, anlatacağı çok şey olsa gerek. Open Subtitles -عندما تستعيد قدرتها على الكلام . -أهي لا تتكلم؟

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more