"yitirmiş" - Translation from Turkish to Arabic

    • فقدوا
        
    • خسر
        
    • لقد فقد
        
    • الذي فقد
        
    • أنه فاقد
        
    Evet, yargıç Reilly ve kurbanlar bize olan güvenlerini yitirmiş görünüyorlar. Open Subtitles نعم ، يبدو ان القاضي رايلي والضحايا قد فقدوا الثقة بنا
    ve ben seyahet ederken, umudunu yitirmiş genç insanlarla tanışıp durdum. TED وبينما كنت مسافرة في مختلف المناطق، ظللت ألتقي بالشباب الذين ربما فقدوا الأمل.
    Bir başkanı yitirmiş, hâlâ aktif olarak çalışan tek ajan. Open Subtitles العميل الناشط الوحيد الذي خسر يوماً رئيساً.
    Birde vücudu iflas etmiş ve tüm inancını yitirmiş birisi. Open Subtitles وبالطبع, الرجل الذي خسر إيمانه وخذله جسده
    Doktorun dediğine göre, suçlu tat alma duyusunu yitirmiş. Open Subtitles وفقاّ لكلام الطبيب، لقد فقد حاسة التذوق كلياّ
    Ancak o ailesini yitirmiş bir adam ve yitireceği bir şey yokmuş gibi hissediyor. Open Subtitles و لكن هذا هو الرجل الذي فقد عائلته ويشعر انه لا يملك شيئا ليخسره
    Tüylerini yitirmiş olarn hayvanların - memelilerin - büyük çoğunluğu su ortamında yaşıyor: Yunus, mors, su aygırı, deniz inekleri. Ayrıca yaşamını çamurda yuvarlanarak geçiren bir kaç tür de tüysüz. TED من الواضح ان معظم الامور التي نفكر بها لقد فقدوا شعر جسمهم، الثديات بلا شعر على الجسم هي ثديات مائية، مثل الاطوم، والفظ و الدلفين، فرس النهر ، وخروف ا لبحر
    Ekonomik buhranın vurduğu esnaflar, herşeylerini kaybetmiş memur takımı, seri üretim politikaları sonucu önemini yitirmiş zanaatkarlar. Open Subtitles . أصحاب متاجر يسهل الأيحاء اليهم . أصحاب أسهم فقدوا مدخراتهم حرفيون تم الأستغناء عنهم بعد أنتشار المصانع على مجال واسع
    Ve neredeyse herkes, hem bugüne hem de geleceğe olan inancını yitirmiş. Open Subtitles ومعظم الناس قد فقدوا إيمانهم بالمستقبل والحاضر
    Peter Schibetta orada, gerçeklik hissini yitirmiş diğer 20 kişiyle beraber. Open Subtitles بيتَر شيبيتا موجود هُناك معَ 20 شَخص آخرين مِنَ الذينَ فقدوا الحِس بالواقِع
    Evet banliyöler pek çok umudunu yitirmiş adamla doludur. Open Subtitles نعم، الضواحي مليئة بالرجال الذين فقدوا الأمل
    Sebebi ise-bir çok kişinin inandığı gibi Cumhuriyetçilerin aklını yitirmiş olması. Open Subtitles كل لأنه، كما يعتقد الكثيرون، الجمهوريون بشكل جماعي فقدوا عقولهم.
    İnsan nezaketi bir ayrıcalıktır, peder. O kendininkini yitirmiş. Open Subtitles الاحترام الإنساني امتيازٌ يا أبتاه و قد خسر امتيازه
    Her şeyini yitirmiş bir adamın kaybedecek bir şeyi yoktur. Open Subtitles الرجل الذي خسر كل شيء، ليس لديه ما يخسره
    O ara sokakta dünyasını yitirmiş küçük çocuk için. Open Subtitles لأجل الفتى الصغير الذي خسر عالمه في ذلك الزقاق
    Lanetli İşaret'in gücünü yitirmiş olması gerekiyordu. Open Subtitles من المُفترض أنه خسر قوة ختمه الملعون.
    Ya da saygınlığını yitirmiş tam bir klinik vaka olan Robert Oz isimli bilim adamının aklıma girmiş olduğu gerçeğiyle mi başlasam? Open Subtitles أم علي أن أبدأ بحقيقة أنه بطريقة ما اقتنعت أن عالم خسر مصداقيته (اسمه (روبرت أوز لم يكن سوى مجنون يعرفه الجميع؟
    Sen annesini yitirmiş bir evlatsın. Open Subtitles أنت ابن خسر أمه
    Rapora göre, suçlu tat alma duyusunu yitirmiş. Open Subtitles وفقاّ لكلام الطبيب، لقد فقد حاسة التذوق كلياّ
    Bununla beraber sağ tarafının kullanımını yitirmiş. Open Subtitles على ايه حال , لقد فقد معظم ااستعمالات جانبه الايمن
    Bunu zamanı yitirmiş biri üstünde kullanırsak ve beyin uzantısında körelme keşfedersek bu hafıza kaybının fiziksel kanıtı olur. Open Subtitles لو استعملنا هذا الجهاز مع الشخص الذي فقد الزمن واكتشفنا الضمور الحاصل في قرن امون جزء من الدماغ هذا الدليل الفسيولوجي على فقدان الذاكرة
    Üstelik o umudunu yitirmiş. Open Subtitles بالإضافة إلى أنه فاقد الأمل

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more