Tamamen çözemediğimiz bir düşman. Bütün medeniyetleri yok edebilecek kadar güçlü olduğunu biliyoruz. | Open Subtitles | عدو لسنا نفهمه كلياً حتى الآن، نعلم إنّه قوي بما يكفي لتدمير حضارات بأسرها. |
Tamamen çözemediğimiz bir düşman. Bütün medeniyetleri yok edebilecek kadar güçlü olduğunu biliyoruz. | Open Subtitles | عدو لسنا نفهمه كلياً حتى الآن، نعلم إنّه قوي بما يكفي لتدمير حضارات بأسرها. |
Oradaysa, pahalı bir iş anlaşmasını yok edebilecek kadar büyük bir tabu. | Open Subtitles | هناك تعتبر من المحرمات بما يكفي لتدمير صفقة تجارية هامة |
Bence... birkaç evreni yok edebilecek kadar büyük. | Open Subtitles | أفترض أنّه كبير بما فيه الكفاية لتدمير عالمين |
Khan'ın profesyonel ve kişisel hayatını bu denli sistemli ve detaylı bir şekilde yok edebilecek kadar güçlü sadece tek bir şey var. | Open Subtitles | هناك شيء واحد قوي بما فيه الكفاية لتدمير الحياة العملية والشخصية لـ(كان) بشكل كامل وبهذا الشكل المنهجي |