Bir daha yeni bir numara alabilecek miyiz yoksa, virüsün makineyi temelli mi yok ettiğini söyleyebilir misin? | Open Subtitles | أبإمكانك أن تُخبرني لو كنّا سنحصل على رقم آخر، أو أنّ الفيروس دمّر آلتك للأبد؟ |
Rand'in bu konuda kararı önemli değil. Rahiplerin Ori'a inanmayan gezegenleri yok ettiğini gördüm. | Open Subtitles | شاهدت كيف دمّر الرهبان كواكب لرفضها الانصياع للـ((أوراي)) |
Jaha'nın tüm bileklikleri yok ettiğini sanıyordum. | Open Subtitles | -ظننت (جاها) دمّر كل الأساور |
Telefonla ulaştığımız bir Pentagon yetkilisi A.B.D. füzelerinin atmosfere girmekte olan bir astroidi yok ettiğini doğruladı. | Open Subtitles | قد صرَّح بمكالمة هاتفية بأنّ القذائف الأمريكية قد دمّرت كويكباً تسلّل إلى الغلاف الجوي |
Aynı sana ele geçirdiğimiz bütün parçaları yok ettiğini söylediği zamanki gibi mi? | Open Subtitles | مثلما أخبرتك أنها دمّرت كلّ قطعة حصُلنا عليها؟ |
Bana herşeyi yok ettiğini söylemiştin. | Open Subtitles | لقد أخبرتني بأنك دمرت كل شئ |
Jaha'nın tüm bileklikleri yok ettiğini sanıyordum. | Open Subtitles | -ظننت (جاها) دمّر كل الأساور |
Şehri yok ettiğini düşündüğün için kendini cezalandırmaktansa onu kurtararak başlamaya ne dersin? | Open Subtitles | عوضَ معاقبة نفسك بالتفكير في أنّك دمّرت المدينة، فلمَ لا تبدأي بإنقاذها؟ |
Gerçekten de cadı arkadaşının ay taşını yok ettiğini mi düşünüyorsun? | Open Subtitles | -هذا ليس منصفاً هل صدّقتِ حقاً بأنّ صديقتكِ الساحرة دمّرت حجر القمر؟ |
Sonra da onlara diğerlerini yok ettiğini mi anlatacaksın? | Open Subtitles | ثم تخبرهم بأنك دمرت الآخرين ؟ |