"yol bulmalısın" - Translation from Turkish to Arabic

    • عليك إيجاد طريقة
        
    • أن تجد طريقة
        
    • أن تجدي طريقة
        
    Biliyorum, emeklilik olayıyla başa çıkmak zor ama bununla başa çıkmak için, yaşlı adamları eve sokak köpeği gibi tıkıştırmaktan başka bir yol bulmalısın. Open Subtitles انا أعلم انه من الصعب التعامل مع التقاعد ولكن يجب عليك إيجاد طريقة أخرى للتعامل معه دون جمع رجال كبار ككلاب ظالة
    Jodi'yi onun hayatında tutmak için bir yol bulmalısın. Open Subtitles عليك إيجاد طريقة لوضع " جودي " في حياتها
    Tamam, başka bir yol bulmalısın. Open Subtitles حسنا , عليك إيجاد طريقة آخري
    Yanıma gelecek bir yol bulmalısın. - Dediğimi anlıyor musun? Open Subtitles يجب أن تجد طريقة لتكون معي هل تفهم ما أقوله؟
    Başka bir yol bulmalısın. Open Subtitles لا تستطيع أن تعتقله هكذا عليك أن تجد طريقة أخرى
    Şimdi yönetimin toplantısının başka bir yerde yapılması için bir yol bulmalısın. Open Subtitles الآن عليكِ فقط أن تجدي طريقة لتنقلي إجتماع المجلس إلى هنا
    - Üzgünüm! Bir yol bulmalısın! Open Subtitles أنا آسفة جدا يجب أن تجدي طريقة للخروج
    Sheldon, Penny'le uğraşmak için daha iyi bir yol bulmalısın. Open Subtitles شيلدون, عليك أن تجد طريقة أفضل للتعامل مع بيني
    Neyse, bence stresini hafifletmek için bir yol bulmalısın içini döküp rahatlayacak, seni eğlendirecek bir şey. Open Subtitles على أي حال أظن أنك تحتاج أن تجد طريقة للتخلص من التوتر وللترويح عن نفسك والمرح قليلًا
    Karınla iletişim kurmak için daha iyi bir yol bulmalısın. Open Subtitles لابد أن تجد طريقة أفضل للتواصل مع زوجتك
    Başka bir yol bulmalısın. Open Subtitles لابد أن تجدي طريقة أخرى.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more