"yol yok" - Translation from Turkish to Arabic

    • يوجد طريق
        
    • لا طريق
        
    • يوجد طريقة
        
    • ليس هناك وسيلة
        
    • ليس هناك طريق
        
    • توجد أي طريقة
        
    • ولا سبيل
        
    • هناك طريقه
        
    • ليست هناك طريقة
        
    • ليس هنالك طريق
        
    • لا يوجد طرق
        
    • لا توجد طرق
        
    • أو شوارع معبّدة
        
    • لا توجد طريقة
        
    • توجد وسيلة
        
    Her şey benim istediğim yoldan yapılacak. Başka yol yok. Open Subtitles يجب أن يسير كل شيئ بطريقتي لا يوجد طريق سريع
    Geri dönebileceğimiz başka bir yol yok mu? Open Subtitles آلا يوجد طريق أخر يمكننا أن نعود من خلالة ؟
    Biri dışardan, biri içerden. Başka yol yok. Open Subtitles واحد من الداخل وواحد من الخارج لا طريق آخر
    Ama imkanı yok. Oradan silahları, atları geçirebilecek yol yok. Open Subtitles ولكن ليس ممكناً، ولا يوجد طريقة ممكنة كي ننقل الالخيول والمدافع هناك بالأعلى
    Ama başka yol yok, var mı? - Selam. - Selam. Open Subtitles حسنا، ليس هناك وسيلة أخرى أليس كذلك؟ مالذي يجري؟
    Ama dürüst olmak gerekirse bu konuda başka bir yol yok. TED لكن، بكل صراحة، في هذه القضية، ليس هناك طريق آخر.
    Gerçekten, parasını mülkten ayırmak için yol yok mu? Open Subtitles ألا توجد أي طريقة لفصل مالها من التركه ؟
    Ya onurlu oluruz ya da namussuz. Orta yol yok. Open Subtitles اما ان نكون شرفاء او نكون نصابين لا يوجد طريق وسط
    Tamam. Başka yol yok. Olabilecek tek yol şehrin etrafından dolaşmak. Open Subtitles لا يوجد طريق آخر، إن الطريق الآخر الوحيد هو الدوران حول المدينة
    Mecburuz. Ziyaret odasına başka yol yok. Open Subtitles يجب علينا لا يوجد طريق آخر لحجرة الزيارات
    Mecburuz. Ziyaret odasına başka yol yok. Open Subtitles يجب علينا لا يوجد طريق آخر لحجرة الزيارات
    L-70? Saatler sürer. Watson tepesine giden başka yol yok mu? Open Subtitles الله راح يأخذ ساعات هل يوجد طريق من حول الجبل؟
    Buradan Amerikalıların bölgesine doğrudan yol yok. Open Subtitles لا يوجد طريق مباشر إلى القطاع الأمريكى من هنا
    Hiçbir yol yok gibi görünüyor,ne içeri,ne dışarı Open Subtitles يبدو أنها غير ملحومه لا طريق للدخول، لا طريق للخروج
    Biri dışardan, biri içerden. Başka yol yok. Open Subtitles واحد من الداخل وواحد من الخارج لا طريق آخر
    Yani toksit seviyelerini belirlemek için hiç bir yol yok. Open Subtitles عندها لا يوجد طريقة لتقرير مستويات تسممه
    Biliyorum yaptıklarımı veya senin için yapmadıklarımı haklı çıkaracak bir yol yok. Open Subtitles أعلم أنه ليس هناك وسيلة لتبرير ما فعلته الأشياء التي فعلتها لك أو التي لم أفعلها
    Büyük ihtimalle, içeri giren ve dışarı çıkan başka bir yol yok. Open Subtitles بالتأكيد ليس هناك طريق آخر للدخول أو للخروج
    Böyle diyeceğini biliyordum. Başka yol yok. Open Subtitles كنت أعرف بأنني سأفعل ذلك لا توجد أي طريقة آخرى
    Peki. Onlar bizi göremiyor, biz de onları. Ve onları güvenli bir mesafeden vuracak bir yol yok. Open Subtitles إذًا لا يمكنهم رؤيتنا ولا يُمكننا رؤيتهم، ولا سبيل لنقصفهم من مسافة آمنة.
    Kararını değiştirmek için bir yol yok mu? Open Subtitles .. بالتأكيد هل هناك طريقه أخرى لتغيير رأيك ؟
    Onu iyileştirmek için daha insancıl bir yol yok mu? Open Subtitles ليست هناك طريقة أخرى، بطريقة أكثر ا? نسانية لعلاج لها؟
    Benim önümde hiçbir yol yok. Open Subtitles ليس هنالك طريق أمامي لأسلكه
    Unutma, gittiğin yerde yol yok. Open Subtitles . تذكر,حيث ستذهب,لا يوجد طرق.
    yol yok, elektrik yok, polis yok. Open Subtitles حيث لا توجد طرق ولا كهرباء ولا شرطة
    Elektrik yok,yol yok otobüs yok. Open Subtitles لم يكن هناك كهرباء أو شوارع معبّدة أو وسائل تنقّل
    Fark ettim ki, bütün o titremeler, aslında bana bir şey öğretmişti: Hayatta, mutluluğa giden kısa yol yok. TED وأدركت أن كل هذا الارتجاف قد علمني شيئًا: في الحياة، لا توجد طريقة مختصرة للمتعة.
    - Jumper hangarına gitmek için hiçbir yol yok. - Su altı hangarından bir tane alırız. Open Subtitles لا توجد وسيلة للوصول إلى منصة القافز نأخذ واحد من المنصة تحت الماء

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more