Bu yolculuktan sonra seni birinci kaptanlığa terfi ettirirler mi dersin? | Open Subtitles | هل تعتقد انهم سيمنحوك ترقية بعد هذه الرحلة يا بيرتي ؟ |
Üzücü olsa da, bazı erkekler yolculuktan sağ salim dönemedi ve sizden bugün ayrıca bugün ölen sevdiklerimizi de düşünmenizi istiyorum. | Open Subtitles | من المحزن، ليس كلّ شخص كان قادر على العودة من الرحلة وأسألكم أيضا بأن لاتنسوا أحبائنا الذين ماتوا في هذا اليوم |
yolculuktan önce herkes uyutulur. Biz kontrolden geçirinceye kadar kimse birbirinin yüzünü görmez. | Open Subtitles | يتمّ تخدير الجميع قبل الرحلة لذا لا يقابل أحد الآخر حتّى نسيّر معاملتهم |
Seni buraya kadar gelmek zorunda bıraktığım için özür dilerim, ama yolculuktan döndüğümde, gazeteden sadece bir kaç sokak uzaktaydım. | Open Subtitles | أنا آسف أنه كان عليك المجيئ إلى هنا لكن عندما عدت من السفر كنت فقط على بعد شارعين من الصحيفة |
Sonunda uzun bir yolculuktan sonra ben ve ailem Güney Kore'de tekrar bir araya gelmiştik. | TED | وأخيراً، بعد رحلتنا الطويلة، إجتمع شملي بعائلتي في كوريا الجنوبية |
Zavallı insancıklar, bu korkunç yolculuktan sonra... | Open Subtitles | أيها الناس المساكين بعد هذه الرحله الفظيعه |
Amaç bu ve şunu söyleyecek kadar da sığım, bu yıl varış noktası yolculuktan daha tatlıydı. | TED | إنه الهدف المنشود، وسأكون سطحية للغاية لأقول بأن هذه السنة، نقطة الوصول كانت أحلى من الرحلة نفسها. |
Rivayete göre, bir yıl süren yolculuktan sonra Mansa Musa döndüğünde, akıl almaz serveti ile ilgili hikâyeler Akdeniz kıyılarına yayılmış bile. | TED | استغرقت الرحلة كما يُزعم أكثر من عام، وقبل عودة مانسا موسى، ذاعت حكايات ثروته المبهرة في مرافئ البحر المتوسط. |
Hey, eve vardığımda bizimkilere bu yolculuktan bahsedeceğim. | Open Subtitles | إرتقبوا حتى أصل لمنزلى و أخبرهم عن هذه الرحلة |
Bu yolculuktan daha ağır bir yolculuk olacak. | Open Subtitles | الرحلة للخارج ستكون أكثر وقارا من الرحلة للداخل |
Eminim ki dava dosyasında yolculuktan bahsediyordur. | Open Subtitles | أنا متأكد من أن الرحلة التي غطاها تقرير التعقب.. |
- Bir şey daha var, bayan. Bu yolculuktan önce Bayan Doyle'la karşılaşmış mıydınız? | Open Subtitles | شئ آخر يا انسة, هل كنت تعرفين السيدة دويل قبل هذه الرحلة ؟ |
Bu yolculuktan sevgili ailemin yanına dönebilecek miyim? | Open Subtitles | وهل سأعود من هذه الرحلة إلى أسرتى المحبة ؟ |
Belki sonra, baba. yolculuktan dolayı çok yorgunum. | Open Subtitles | ربما لاحقاً يا أبي أنا تعبة جداً من الرحلة |
Duncan uykudayken, ki yaptığı yorucu yolculuktan sonra derin uykuya dalması kaçınılmaz, ben hizmetindeki iki adama esaslı bir şarap alemi düzenlerim. | Open Subtitles | عندما ينام دانكن وسيكون نومه عميقاً بفضل عناء الرحلة اليوم عندها سأعطي حراسه النبيد القوي |
Anne bebeğimin doğumu bu yolculuktan çok sonra olacak. | Open Subtitles | ـ ـ لن يحدث لهم أي شئ ـ يا أمي ـ اليوم و قبل أن يأتي طفلي سأذهب مع يوسف في تلك الرحلة |
Umarım uzun bir yolculuktan sonra, buraya ulaşabildiğiniz için memnunsunuzdur Majesteleri | Open Subtitles | بعد السفر الكثير ، ينبغى أن تكونى مسرورة لبلوغ وجهتك |
Uzun süren yolculuktan sonra, nihayet Türk kampına ulaştık. | Open Subtitles | بعدما بدا انه ايام طويله من السفر وصلنا الي المعسكر التركي |
Seni Decaln Harp'a götüreceğim ama, en azından bu uzun yolculuktan önce biraz dinlenelim. | Open Subtitles | سيأخذك هذا إلى ديكلان هارب ولكن ولكن دعنا نرتاح أولًا قبل رحلتنا الطويلة |
Majestelerin uzun yolculuktan Yorgun düşeceğini düşündük. | Open Subtitles | إعتقدنا أن جلالتك مُتعب بعد هذه الرحله الطويله |
Tokyo'ya yolculuktan çok farklı değil." | Open Subtitles | "عن رحلة ما بين ناجازاكي إلى طوكيو حيث يقع بيتنا" |
Üç günlük yolculuktan yeni dönmüş ve kutu ön basamakta onu bekliyormuş. | Open Subtitles | لقد عادت لتوها من رحله استغرقت ثلاثه أيام ووجدت هذا فى انتظارها على الدرج الأمامى |
Suriye'den Ürdün'e yaptığı o uzun yolculuktan sadece 2 saat sonrasıydı. | TED | بعد ساعتين فقط من وصولها بعد رحلة طويلة من سورية باتجاه الأردن. |
Prensin uzun yolculuktan yorgun döndüğü kısım var ya, gelip birinizin üstünde dinlenecek. | Open Subtitles | تَعْرفُ الجزءَ حيث الأمير يَرْجعُ للبيت مُرهَق مِنْ رحلتِه الطويلةِ؟ حَسناً، هو سَيَجيءُ ويَعتمدُ على أحدكمِ الرجالِ. |