| Sanırım burada her şey yolunda giderse... onlara para yollayabiliriz. | Open Subtitles | أعتقد أذا سارت الأمور بشكل جيد قد نرسل بعض المال هناك, أتعلم؟ |
| Biz gittikten sonra bir birlik yollayabiliriz. | Open Subtitles | نحن يمكننا ان نرسل قوات لتخليصها بعد ان نذهب |
| Evet, ona videolu görüşme isteği yollayabiliriz, sanırım. | Open Subtitles | أجل، يمكننا أن نرسل إليها طلب دردشة فيديو، على ما أعتقد |
| Merkeze gidip, buraya ekip yollayabiliriz. | Open Subtitles | ربما نذهب الى المحطة ونرسل فريقا هنا |
| Bisiklet sürebildiklerine dair bilgimiz var veya oraya sürmeyi öğretecek birilerini yollayabiliriz. | Open Subtitles | لدينا معلومات تقول انهم يجيدون ركوب الدراجات أو يمكننا ارسال شخص ما لتعليمهم |
| İyi haber, yeterli ateş güçüyle,... ..o piramitleri cehenneme yollayabiliriz. | Open Subtitles | الاخبار الجيدة أننا نستطيع بمدفعية و قوة نيران جيدة . أن نقصف هذه الأهرامات و نرسلهم إلى الجحيم.. |
| Son gördüğün yeri söylersen onu bulmak için birini yollayabiliriz. | Open Subtitles | لو أخبرتني متى رأيته آخر مرة يمكننا أن نرسل أحداً للبحث عنه |
| - Barış koruyucularını yollayabiliriz. - Çeçenistan bağımsız değil ki. | Open Subtitles | نرسل جنود حفظ السلام الشّيشان ليست ذات سيادة - |
| Havaalanında seninle buluşması için bir ekip yollayabiliriz. | Open Subtitles | يمكننا أن نرسل فريقاً |
| Onlara bir mesaj yollayabiliriz. | Open Subtitles | نستطيع أن نرسل لهم رسالة |
| Aç Yaratıklar çocuklara zarar vermez. Beacon'a vardığımızda bir kurtarma ekibi yollayabiliriz. | Open Subtitles | وبقلقكِ على الأطفال فهم لا يأكلون بعضهم، عندما نصل لـ(بيكون) قد نرسل فريقاً للبحث والإنقاذ |
| Hâlâ iptal edip herkesi evine yollayabiliriz. | Open Subtitles | نستطيع ألغائه ونرسل الجميع للمنزل |
| Fakat istersen sana bir kopyasını yollayabiliriz. | Open Subtitles | لكن يمكننا ارسال نسخة لك ( اذا اردت يا ( راشيل |
| Eli boş dönerlerse değil, Killian'a kendini güvende hissettirip eli boş yollayabiliriz. | Open Subtitles | لكن ليس إن لم يعثروا على أي شيء عندئذ يمكننا أن نرسلهم إلى مكاتبهم بحسرتهم ونجعل (كيليان) يحس بالأمان في الوقت نفسه |