"yolu buydu" - Translation from Turkish to Arabic

    • كانت الطريقة
        
    • كانت الوسيلة
        
    • هذه الطريقة
        
    • كان السبيل
        
    • تلك الطريقة
        
    • هي الطريقة
        
    • كان الطريق
        
    • كان الطريقة
        
    • هى الطريقة
        
    • كانت الطريقه
        
    • كانت طريقة
        
    Beni kandırıp bu kaleye hapsetmesinin tek yolu buydu. Open Subtitles وهذه كانت الطريقة الوحيدة لخداعي بالإنحصار هنا
    -Üç kişiyi öldürdün. -Tek yolu buydu. Open Subtitles لقد قتلتِ ثلاثة أشخاص، كانت الطريقة الوحيدة
    Hasta olduğunda sana yardım edebilmenin tek yolu buydu. Open Subtitles لا أصدق أنك تعمل معهم لقد كانت الطريقة الوحيدة لمساعدتك عندما كنت مريضة جدا
    İnme ya da beyin kanamasını elemenin tek yolu buydu. Open Subtitles لقد كانت الوسيلة الوحيدة لإستبعاد النوبة أو نزيف بالمخ
    Ona, onu sevdiğini söylemen gerekirdi. Belki de onu ikna etmenin tek yolu buydu. Open Subtitles ربما كان عليك إخبارها بأنكَّ تحّبها, ربما كانت هذه الطريقة للتأكد
    Hastalığını öğrendiğinde kendini öldürmesini engellememin tek yolu buydu. Open Subtitles كان السبيل الوحيد لأمنعها من قتل نفسها عندما عرفت انها تحمل جينات مرض هنتنغون
    Hem de uyanamadığı bir kâbus. Belki de kâbusu bitirmenin tek yolu buydu. Open Subtitles ربما كانت الطريقة الوحيدة لإنهاء الكابوس.
    - Üç katman aşağı inmenin tek yolu buydu. Open Subtitles كانت الطريقة الوحيدة للغوص قدماً في ثلاثة أحلام
    Ne kadar önemli olduğunu anlamasının tek yolu buydu. Open Subtitles كانت الطريقة الوحيدة لجعله يعي مدى أهمّيّته
    Eskilerin gücüne sahip bir muhafıza ihtiyacım vardı ve bulmanın tek yolu buydu. Open Subtitles كنتُ بحاجة ألى قوة القدامى ..ليكون ظلي. وتلك كانت الطريقة الوحيدة للعثور على واحد.
    Şu an size delice geldiğini biliyorum, ama bunu yapmanın tek yolu buydu. Open Subtitles أعرف بأنني أبدو مجنونة الآن، لكنها حقاً كانت الطريقة الوحيدة.
    Beninle buluşmanı sağlamanın tek yolu buydu. Open Subtitles هذه كانت الطريقة الوحيد التي تمكنني من مقابلتك
    Ama, hepimizi partiye davet edebilmelerinin tek yolu buydu. Open Subtitles لكن كانت الطريقة الوحيدة التي بها يستطيعون دعوتنا للحفلة
    Tek yolu buydu. Bana inandığını söyle. Open Subtitles كانت الطريقة الوحيدة فقط قولي لي أنّكِ تصدّقيني
    Onu korumanın ve babasına geri vermemenin tek yolu buydu. Open Subtitles كانت الطريقة الوحيدة لابقاءها آمنة من ارجاعها الى والدها
    Ama aslına bakarsan seni tanımanın en iyi yolu buydu bence. Open Subtitles ولكن بصدق، أعتقد أنّها كانت الوسيلة الفضلى للتعرّف عليك
    Neden? Mecburduk. Ateşkesi korumanın tek yolu buydu. Open Subtitles اضطررنا لذلك، كانت الوسيلة الوحيدة للحفاظ على الهدنة
    Dümen olup olmadığını anlamasının tek yolu buydu. Open Subtitles هذه الطريقة الوحيدة للتأكد من أنها خدعة.
    Onu en çabuk şekilde almamın tek yolu buydu. Open Subtitles هذه الطريقة الوحيدة التي يمكنني بها الوصول إليها سريعاً
    Rehineleri nerede tuttuğunu öğrenmenin tek yolu buydu. Open Subtitles لقد كان السبيل الوحيد لمعرفة أين تحتجزون الرهائن.
    Ülkede kalmasını sağlamanın tek yolu buydu. Open Subtitles كانت تلك الطريقة الوحيدة كي أضمن، بقاءه في البلاد
    Eski zamanlarda bir yere gitmenin tek yolu buydu. Shh. Open Subtitles هذه هي الطريقة الوحيدة التي كانت لديك في تلك الأيام.
    Sanırım, en sonunda kaçmasının 17 yıl önce olanları unutabilmesinin tek yolu buydu. Open Subtitles أعتقد، أخيرا، هو كان... الطريق الوحيد الذي هي يمكن أن تهرب. الطريق الوحيد الذي هي يمكن أن تنسي الذي حدث قبل 17 سنة.
    Çünkü dikkatini çekebilmenin tek yolu buydu. Open Subtitles لأنه كان الطريقة الوحيدة أستطيع الحصول علي إهتمامك بها
    Şaka yaptığımı düşündüğünüzü biliyorum ama bana inanın şov dünyasına girebilmemin tek yolu buydu. Open Subtitles أعلم أنكم تظنوننى أمزح و لكن هذه هى الطريقة الوحيدة لأدخل عالم العروض
    Seni ateşten kurtarmanın tek yolu buydu. Open Subtitles اعلم ولكنها كانت الطريقه الوحيد لانقذك من النيران
    Sanırım onlarla başetme yolu buydu. Open Subtitles أعتقد أنّ تلك كانت طريقة تعامله مع مشكلته!

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more