"yolunu bulacağız" - Translation from Turkish to Arabic

    • سنجد طريقة
        
    • نجد طريقة
        
    • سنجد حلاً
        
    • سنجد حلًّا
        
    • سنجد طريق
        
    • سنجد وسيلة
        
    • سنفكر
        
    • سنفكّر
        
    • سنحل
        
    • سنكتشف حلاً
        
    • نجد حلاً
        
    • يجدوا طريقة
        
    • نحن سنجد
        
    • سنكتشف طريقة
        
    • سنكتشف كيف
        
    Ve eğer bir uzaylı istilası geliyorsa durdurmanın bir yolunu bulacağız. Open Subtitles ولو كان هناك غزو خارجي على وشك الحدوث سنجد طريقة لإيقافه
    Nasılsa önümüzdeki 10 yıl içinde bir şekilde bir yolunu bulacağız. TED سنجد طريقة ما تساعدنا في العشرة أعوام القادمة و نجربها.
    - Eğer bizle kalırsan bundan kurtulmanın bir yolunu bulacağız. Open Subtitles إذا بقيتِ هنا فسوف نجد طريقة لنخرج من هذا الشيئ
    Bu mavi çizgiyi sağ taraftaki bitişe kadar ilerletmenin bir yolunu bulacağız. TED سنجد طريقة لتحريك هذا الخط الأزرق كل المسافة إلى الحافة اليمنى من الشاشة
    Sadece dene ve rahatla, tamam. Bu işten kurtulmanın bir yolunu bulacağız. Open Subtitles حاولي أن تسترخي، سنجد طريقة للتخلص من الأمر
    - Bir yolunu bulacağız dostum. - Biliyorum. Open Subtitles سنجد طريقة للتكلم مع بعضنا،أنا واثق من ذلك
    Ama günün birinde o haritaya tekrar girmenin bir yolunu bulacağız. Open Subtitles ولكن فى يوم من الأيام سنجد طريقة لنعيده مره أخرى على الخريطه
    O görünmez örtüyü CIA'ye geçirmenin bir yolunu bulacağız. Open Subtitles سنجد طريقة للحصول على بطانية التخفي من أيادي وكالة الأستخبارات المركزية
    Üstümü arayabilir bu şekilde bana güvenebilirsin. Bu durumu çözmenin bir yolunu bulacağız. Open Subtitles فتشنى لكى تصدقنى نريد أن نجد طريقة للخروج من هذه المشكلة
    Üstümü arayabilir bu şekilde bana güvenebilirsin. Bu durumu çözmenin bir yolunu bulacağız. Open Subtitles فتشنى لكى تصدقنى نريد أن نجد طريقة للخروج من هذه المشكلة
    Dördümüz Atlantic City'ye gidiyoruz. Bir yolunu bulacağız. Open Subtitles سنذهب نحن الأربعة إلى هناك، سنجد حلاً ما
    Dinle, bunun bir yolunu bulacağız her zaman yaptığımız gibi. Open Subtitles أنصت لي، سنجد حلًّا لهذا، حسنًا؟ كما نفعل دومًا
    Hayır, içeri girmenin yolunu bulacağız. Open Subtitles لا ، سنجد طريق للدخول إلى هُناك
    Sonra da bu durumun üstesinden gelmenin bir yolunu bulacağız. Open Subtitles ثم سنجد سبيلًا للمضي قدمًا، سنجد وسيلة لهزم هذه الورطة.
    Ama bunu doğru yollardan yapmanın bir yolunu bulacağız. Open Subtitles لكننا سنفكر كيف سنتصرف بالطريقة الصحيحة
    Sonra onları durdurmanın bir yolunu bulacağız. Open Subtitles - ثمّ سنفكّر بطريقة لإيقافهم -
    Uzun sürdü ama onu da yakında halletmenin yolunu bulacağız. Open Subtitles استغرف برهة من الزمن لكن سنحل الأمر في القريب العاجل
    Şekerim, her şey yoluna girecek. Bir yolunu bulacağız. Open Subtitles عزيزتي، ستكونين بخير سنكتشف حلاً لهذا
    Kurtulmanın bir yolunu bulacağız, anladın mı? Open Subtitles لا بد أن نجد حلاً
    Vega'nın ikimize de ihtiyacı var ve ikimizde buradan sağ çıkmanın yolunu bulacağız. Open Subtitles فيغا يحتاج كلا منا، لذلك كل واحد منا هي ستعمل يجدوا طريقة البقاء على قيد الحياة هذا.
    Sizi eve götürmenin bir yolunu bulacağız, güvende ve sıcak. Open Subtitles نحن سنجد طريقة لنرجعك للوطن بأمان
    Anlamadım? Durdurmanın bir yolunu bulacağız. Seni iyileştirmenin de bir yolunu bulacağız. Open Subtitles سنكتشف طريقة لإيقاف ذلك، وسنكتشف طريقة لتحسين حالتكِ.
    Aile olmanın bir yolunu bulacağız, tamam mı? Open Subtitles سنكتشف كيف سنصبح عائلة، حسناً؟

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more