| Ve çocuklarını doktora getirmek için iki, üç ve bazen de dört otobüse binmiş annelerin yorgunluğu oldukça belirgindi. | TED | و التعب المضني للامهات اللواتي اخذن اثنان, ثلاثة, في بعض الاحيان أربعة باصات ليجلبن اطفالهن للطبيب كان واضحا تماما. |
| Müvekkilim iş kalitesini düşürmeden iş verimi arttırıp yorgunluğu azaltacak bir yol buldu. | Open Subtitles | عميلتي وجدته يزيد الإنتاجية ويقلل التعب بدون أن يقلل كفاءة العمل |
| Bu durum ağrıyı, yorgunluğu, çift görmeyi ve böbrek sorunlarını açıklar. | Open Subtitles | يفسر الألم، الإرهاق الرؤية المزدوجة و مشاكل الكلي |
| Bu durum ağrıyı, yorgunluğu, çift görmeyi ve böbrek sorunlarını açıklar. | Open Subtitles | يفسر الألم، الإرهاق الرؤية المزدوجة و مشاكل الكلي |
| Savaş yorgunluğu hastahaneye kaçma mazeretidir. | Open Subtitles | إعياء معركة هو جولة مجانية إلى المستشفى |
| Savaş yorgunluğu hastaneye kaçma mazeretidir. | Open Subtitles | إعياء معركة هو جولة مجانية إلى المستشفى |
| Derimde yanma hissi kemiklerimde keskin ve soğuk bir acı hissi kas yorgunluğu, kalp çarpıntısı bulanık görme, kulak çınlaması baş dönmesi, mide bulantısı, nefes darlığı... | Open Subtitles | الشعور بالحرق في جلدي ألم كالبرد القارص في عظامي تعب في عضلاتي وخفقان في قلبي تشوش الرؤية و أزيز في أذني |
| İçki ve afyon sadece yorgunluğu şiddetlendirebilir. | Open Subtitles | الشراب والأفيون يثيران فقط مثل هذا التعب |
| Zamanla sis gibi olan bu yenilmez yorgunluğu hiç beklemiyorsunuz. | Open Subtitles | أنت لا تتوقع أبدا هذا التعب الذي لا يقهر والذي يصبح في النهاية مثل الضباب |
| yorgunluğu azaltıyor ve verimliliği arttırıyor yani... | Open Subtitles | و تقليل التعب و زيادة الإنتاجية |
| Bu yorgunluğu nasıl atsam ki? | Open Subtitles | هل حصلت على التعب منذ ان تركت المنزل ؟ |
| Bu korkunç yorgunluğu üzerimden silkelemek istiyorum, ama yapamıyorum. | Open Subtitles | أريد التخلص من هذا الإرهاق الفظيع و لا أستطيع |
| - Yarış sırasında yorgunluğu önlüyor. - Nasıl? | Open Subtitles | للتغلب على الإرهاق أثناء السباق كيف؟ |
| Fiziksel yorgunluğu oyunun içinde de belli oluyor. | Open Subtitles | الإرهاق البدني بيداو واضحاً من اللعبه |
| Yüzmenin yorgunluğu da başka hiçbir şeyde yok. | Open Subtitles | حقاً؟ الإرهاق من السباحة لا مثيل له |
| Benim birliğimde "savaş yorgunluğu" olmayacak. Bu bir emirdir. | Open Subtitles | " لن يكون هناك " إعياء معركة هذا أمر |
| Benim birliğimde "savaş yorgunluğu" olmayacak. Bu bir emirdir. | Open Subtitles | " لن يكون هناك " إعياء معركة هذا أمر |
| Biraz savaş yorgunluğu işte. | Open Subtitles | هو فقط إعياء معركةِ صَغيرِ. |
| Ya soğuk aldım ya uçak yorgunluğu yüzünden ya da yatakta uyuduğum için. | Open Subtitles | أعتقد أني أصبت بنزلة برد أو تعب من السفر او نائمة في السرير فحسب |
| Çoklu yaşam yorgunluğu. | Open Subtitles | تعب عدّة أعمار حياتيّة. |