Bu yüzden YTÖE'ye nainsanları toplattı ve onları bu kaleye getirdi. | Open Subtitles | ولهذا جعل الوحدة الخاصة تجمع اللا بشر لهذا جلبهم هنا للقلعة.. |
Hayır, YTÖE yetenekli insanlar için cadı avı başlattı. | Open Subtitles | لا، الوحدة الخاصة تطارد بضراوة من لديهم قدرات |
Hayır, YTÖE yetenekli insanlar için cadı avı başlattı. | Open Subtitles | لا، الوحدة الخاصة تطارد بضراوة من لديهم قدرات أنا لا أخشاهم |
YTÖE'nin başındaki kişi hangi olası nedenden ötürü beni burada tutuyor olabilir? | Open Subtitles | ما الذي يدفع رئيسة ال(أي تي سي يو) لإبقاءي هنا بهذه الطريقة |
YTÖE içindeki bir sızıntıyı yok ettim gibi gözüküyor. | Open Subtitles | كما يبدو أنني قضيت على مصدر التسريب في "ايه تي سي يو". |
YTÖE tedavi arıyor. Herkes için demiyorum. | Open Subtitles | الوحدة الخاصة تبحث عن علاج لا أقول أن الجميع يحتاجه |
Çünkü onu, YTÖE'nin başını, gizli üssümüze getiriyorsunuz. | Open Subtitles | لأنك تحضر رئيسة الوحدة الخاصة إلى قاعدتنا السرية |
En azından ben YTÖE'nin tedavi üzerinde çalıştığı ile ilgili ölü kocamın üzerine yalan söylemedim. | Open Subtitles | على الأقل أنا لم أستخدم قصة زوج ميت لأوحي بأن الوحدة الخاصة تصنع علاج |
YTÖE'yi kurmakta yardım etti ve bilim bölümünü, gözetliyor... | Open Subtitles | ساعد في إنشاء الوحدة الخاصة ويشرف على القسم العلمي |
Buraya YTÖE görevlilerinden biri gelir diye düşünüyordum. | Open Subtitles | لقد كنت أظن أن رجال الوحدة الخاصة من سيأتون للمجمع |
Dünya çapında salgın. YTÖE, nainsan avı. | Open Subtitles | الوحدة الخاصة ومطاردتهم للا بشر |
Tercihen YTÖE fark etmeden. | Open Subtitles | ومن الأفضل بدون علم الوحدة الخاصة |
Tercihen YTÖE fark etmeden. | Open Subtitles | ومن الأفضل بدون علم الوحدة الخاصة |
Ama seni tanımasam, YTÖE'yi savunuyorsun derdim. | Open Subtitles | لكن يبدو لي أنك تدافع عن الوحدة الخاصة |
YTÖE kontrolden geçmemiz için bizi acile getirdi. | Open Subtitles | الوحدة الخاصة جلبتنا لوحدة طوارئ لفحصنا |
Halkın gözünde YTÖE gelişmiş tehditlere karşı yönetimimin yüzü olmaya devam edecek. | Open Subtitles | "لكن للعامة , فإن "إي تي سي يو ستظل هي الواجهة لخططي التي تتصدى للتهديدات |
YTÖE'nin yeni başkanını atadığımda sana ulaşacağım. | Open Subtitles | سأتواصل معك عندما أعين شخصا جديدا "لل"إي تي سي يو |
Onu YTÖE'nin başı yapmak oldukça mantıklı. | Open Subtitles | "من المنطقي جدا جعله رئيس ال"إي تي سي يو |
YTÖE'nin Indiana'daki tesisinden bir şey çaldı. | Open Subtitles | سرقوا سابقا شيئا من منشأة وحدة مكافحة التهديدات المتقدمة في إنديانا |
Endotex, YTÖE için ön cephe olmalı. Burada bir şey var. | Open Subtitles | لابد أن هذه واجهة للوحدة الخاصة هناك شئ هنا |
YTÖE'ye ulaş. Bulduklarını onlara da söyle. | Open Subtitles | اتصلوا بالوحدة الخاصة وأخبروهم بما وجدناه |