Her zaman Yukarı Doğu Yakası'na Serena yüzünden bu kadar bağlı olduğunu sanıyordum fakat bundan daha fazlası varmış. | Open Subtitles | كنت دائماً أظن أن سيرينا هي السبب في وقوعك في حب الجانب الشرقي الراقي ولكن الأمر أكثر من ذلك |
Yukarı Doğu Yakası'na alışmak da benim epey zamanımı almıştı. | Open Subtitles | لقد اخذت فترة حتى تعودت على الجانب الشرقي الراقي أيضا |
Ben bunu Yukarı Doğu Yakası'ndaki gerçek hayatımdan kaçmak için kullanıyordum. | Open Subtitles | لقد أعتدت على الهروب من حياتي الحقيقة في الجانب الشرقي الأعلى |
- Ben de Yukarı Doğu Yakası'nda eşinle olursun sanmıştım. | Open Subtitles | ظننت أنّك تعيش في "آبر إيست سايد" مع زوجتك |
Görünüşe göre, Yukarı Doğu Yakası'ndaki ilk dersini aldın. | Open Subtitles | حسن ، يبدو أنك تعلمت أول درس من دروس الحي الشرقي الراقي |
Yukarı Doğu Yakası olarak bilinen bölgenin sakinleri yeryüzündeki en varlıklı bir o kadar da kendine özgü bir sosyal sisteme sahiptir. | Open Subtitles | سكان المنطقة المعروفة بالجانب الشمالي الشرقي يعتبروا حتى الآن من أنجح النظم الإجتماعية على الأرض |
Paylaşırım... hem de her şeyi ama partiler ve Yukarı Doğu Yakası sosyal düzeni hariç. | Open Subtitles | انا افعل , كل شيئ ماعدا الحفلات والتعارف الاجتماعي للجانب الشرقي الراقي |
Görünüşe göre Yukarı Doğu Yakası'nın en sevilen sahtekârı üzerindeki baskı arttı. | Open Subtitles | يبدو أن الحرارة قد عادت... في محتالنا المفضّل في الجانب الشرقي الراقي. |
Bu Yukarı Doğu Yakası'nın sana sırtını dönüp seni soğuğa itmesinin verdiği his. | Open Subtitles | كان ذلك الجانب الشرقي الراقي يديرون ظهورهم عليكِ. ويقذفونكِ في البرد. |
Unuttuysanız hatırlatayım, burası Yukarı Doğu Yakası. | Open Subtitles | هذا هو الجانب الشرقي الراقي في حال نسيتم |
Yani bütün Yukarı Doğu Yakası, benim bu resmimi şu anda görüyor mu? | Open Subtitles | اذا كل من في الجانب الشرقي الراقي يرون صورتي الآن ؟ |
Rufus, Yukarı Doğu Yakası istediğim her rahatlığı bana sunuyor. | Open Subtitles | روفوس , الجانب الشرقي الراقي به كل وسائل الراحة التي اريد |
Aynı silah, yaklaşık bir hafta önce Yukarı Doğu Yakası'ndaki bir kuru temizlemeci soygununda kullanılmış. | Open Subtitles | جاء من البندقية التي كانت تستخدم لسرقة والتنظيف الجاف على الجانب الشرقي الأعلى منذ حوالي أسبوع. |
Yukarı Doğu Yakası'nda beklenmedik bir ortaklık doğuyor. | Open Subtitles | تحالف غير وارد يحدث في الجانب الشرقي الأعلى |
Bizim arkadaşımız olan biri Yukarı Doğu Yakası'nda karşılıklı olarak bir düşmanı paylaştığımızı düşünüyor ve ve şu an içeriden biraz yardım alabilsem gerçekten iyi olurdu. | Open Subtitles | صديقة لي تظن أن لدينا أعداء مشتركين في الجانب الشرقي الأعلى وأستطيع الإستفادة من مساعدة من الداخل حاليا |
Yukarı Doğu Yakası'nın kapatması olduğumu mu? | Open Subtitles | أني كنت فتاة اللهو في "آبر إيست سايد"؟ |
Yukarı Doğu Yakası partilerinde, biz onlara ilk eşler diyoruz. | Open Subtitles | حسنٌ ، نسمي ذلك الزوجات الأوائل في مناسبات الحي الشرقي الراقي |
Yukarı Doğu Yakası'nın becerikli anneleri dişi kimliğe ait çeşitli aktivitelere katılmak için epey zamana sahiptirler. | Open Subtitles | على الرغم من ذلك الأمهات المخضرمات بالجانب الشمالي الشرقي لديهن الكثير من الوقت للمشاركة في العديد من الأنشطة الغريزية |
Yukarı Doğu Yakası'nı devirmek için rönesansın beşiğinden daha iyi bir yer mi var? | Open Subtitles | ما المكان الأفضل، للتطرق للعصور المظلمة للجانب الشرقي الراقي. من مهد النهضة ذاته؟ |
İyi öğleden sonraları, Yukarı Doğu Yakası. Tabaklarınız benimki kadar dolu muydu? | Open Subtitles | طاب مساؤكم يا سكان الجانب الشرقي هل عشاؤكم محشوًّا مثل عشائي ؟ |
Kafam patlamadan önce daha ne kadar büyüyebilir? Alanların yarısı, kendileri var mı diye merak eden Yukarı Doğu Yakası sakinleridir. | Open Subtitles | ربما نصف المبيعات تمت من أبناء الشرق الراقي حيث يتحرقون شوقاً لمعرفة ماإذا كانوا فيه |