"yumru" - Translation from Turkish to Arabic

    • ورم
        
    • الدرنة
        
    • الخلد
        
    • نتوء
        
    • تورم
        
    • الدرنات
        
    Bir yumru var, orası kesin. Open Subtitles إنهُ ورم. حسناً، لا جدوى من التردد بشأن ذلك
    Koşucunun düşüp kafasını vurduğunu ve kocaman bir yumru oluştuğunu. Open Subtitles مثل عدَّاء يوجد على رأسه ورم بحجم أربع بوصات
    Yani, bu Süper yumru elmastan daha mı değerli? Open Subtitles إذن، هذه الدرنة الفائقة ذات قيمة أكبر من الألماس على سبيل القول
    yumru gerçekten de kötü huyluydu ama bütün kitleyi aldığımıza eminiz. Open Subtitles وكان الخلد خبيث في الواقع، لكننا واثقون من أننا حصلت على كل شيء.
    Bu resimde, orantılı her yumru bir atom. TED على سبيل القياس، في هذه الصورة، كل نتوء عبارة عن ذرة.
    - Senin kafan bir yumru zaten. - Konuşma benimle. Open Subtitles ــ رأسك بالكامل تورم ــ أنا لا أتكلم معك
    Onların görevi tünel kazarak yumru ve kök aramaktır. Open Subtitles كل عملهم فقط هو الحفر بأستمرار بحثاً عن الدرنات النباتية والجذور
    Dr. Hartman, Peter'ın boynunda sürekli büyüyen kocaman bir yumru var. Open Subtitles دكتور هارتمان , بيتر لدي ورم ضخم ينمو في رقبته
    Yaklaşık 2,5-3 yıl önce çenemin altında bir yumru hissettim ve doktora gittim. Open Subtitles ما يقارب سنتين و نصف أو ثلاث سنوات وجدت ورم تحت ذقّني و ذهبت إلى الطبيب،
    Teşekkürler. Kafana yumru dediğim için özür dilerim. Open Subtitles أشكرك أنا آسف لأني قلت بأن رأسك ورم
    Bu sabah aramıştım, Doktor Mogens Winther'la konuşacaktım. Göğsümde yeni bir yumru buldum. Open Subtitles اتصلت من قبل بخصوص ورم في صدري
    Testislerimdeki yumru için, kontrole gitmiştim. Open Subtitles لديّ ورم في خصيتي. سأذهب لفحص ذلك.
    "yumru" ve "penis" kelimeleri aynı cümle içinde. Open Subtitles كلمتي " ورم " و " قضيب " في نفس الجملة
    Bu Süper yumru şaka değil. Open Subtitles الدرنة الفائقة ليست مزحة
    Verd Agra. Süper yumru. Open Subtitles لا يوجد ألماس الدرنة الفائقة
    - Normal görünmeyen bir yumru var. Open Subtitles وهي حصلت على الخلد التي لا تبدو الحق.
    Steve yumru hakkında bir şeyler söyledi, görelim. Open Subtitles قال ستيف شيئا عن الخلد. دعنا نرى.
    Kastettiğin şeyi şimdi anladım. Burada tam bir yumru var. Open Subtitles أرى ماذا تعني , لديك نتوء كبير هناك
    Boynumdaki yumru beni çok rahatsız ediyor. Open Subtitles لديّ نتوء خلف رقبتي يزعجني كثيراً
    Eğer illa ki bilmek istiyorsan, bir yumru buldum. Open Subtitles إذا كان لا بد أن تعلمي أنا وجدت تورم
    Keskin ön dişleri sert yumru kabuğunu keser. Open Subtitles قواطعهم الحادّة تقطع أقوى الدرنات النباتية

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more